Bozcaada Caz Festivali, bağ bozumunun eşlikçisi caz ritimlerini bu yıl yedinci kez dinleyiciyle buluşturmaya hazırlanıyor. 8-9-10 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek festivalin teması “oyun”. Festival içimizdeki oyuncu insanı keşfetmeye, hatırlamaya, yenilenmeye ve bir kez daha cazın ahengine kapılmaya davet ediyor.
Oyun kurmanın evrenselliğine vurgu yapan festival, yaşama sevincini tekrar yakalamak isteyenler için birebir. Festivalin kurucu ortağı Çağıl Özdemir de aynı görüşte. Özdemir, 2023’ün pek çok açıdan zorlayıcı bir yıl olduğu gerçeğine vurgu yapmadan edemiyor. Ancak tam da bu sebeple, “oyun” teması Özdemir’e ilham veriyor. Özdemir, “Oyun, sadece çocuklar için değil; her yaştan insan için evrensel bir dil ve deneyim. Oyun, bireyleri sıradan yaşamın sınırlarının ötesine taşıyan, onlara yeni perspektifler kazandıran ve hayal güçlerini tetikleyen bir aktivite” diyor.
“KEŞİF” programını festivalin bir diğer kurucu ortağı Gizem Gezenoğlu, “Sürdürülebilir şehirler ve topluluklar yaratmak için farklı disiplinlerin birlikte sorular sorduğu ve bu sorulara yine birlikte cevaplar aradığı yaratıcı bir alan” şeklinde özetliyor. Festival, misafirlerini tasarım ve üretim atölyelerinde öğrenmeye; yenilikçi disiplinlerde bir araya gelen katılımcıları adanın sakin atmosferine çağırıyor. Özdemir, “oyun” temasının işlevselliğinin bu noktada devreye girdiğine inanıyor.
Müziğin iyileştirici gücü, oyunun dönüştürücü potansiyeliyle buluşuyor
Dinleyicilere hayatın zorluklarına karşı oyunun sunduğu başa çıkma zihniyetini veren festival, oyun kavramını derinlemesine anlamak için ideal. Özdemir, temanın gücünü şöyle anlatıyor:
“Oyunun dönüştürücü potansiyelini, birlikte oynamanın keyfini ve hayatlarımız üzerindeki derin etkisini kutlarken oyunun bu düşündürücü keşfinde katılımcılarla bir araya gelmeyi büyük bir heyecanla bekliyoruz”.
Dinleyicileri bu yıl da ekoloji ve tarım politikaları hakkında sohbetler; oyunbazlara yönelik etkinlikler bekliyor. Onaranlar Kulübü, Katalist, Toyi festivalin katılımcılarından yalnızca birkaçı. Gezenoğlu, “KEŞİF” bölümündeki detayları ‘‘Yaratıcı topluluklar ve içerik üreticileriyle birlikte büyüyen, birbirinden öğrenen, yeni keşiflere alan açan bu bölümde ‘Benimle Oyna’, ‘Birlikte Oyna’ ve ‘Oyunu Savun’ alt başlıkları yer alacak’’ diye açıklıyor.
Festival, toplumsal meselelere dikkat çekiyor
Festivalin tek derdi müzik değil elbette. Kendini meselelerin içinde görüyor, bu meselelere çözüm öneren yaklaşımlar sunuyor. Özdemir içinse cevap basit. Festival ekibi, toplumsal meselelere dikkat çekme ve bu meselelere yenilikçi yaklaşımlar sunma arzusunda. Festivalin, savunucu bir duruş alması da bu yüzden. Özdemir, bu duruşu şu şekilde yorumluyor:
“Bu savunuculuk rolünü üstlenme fikri, toplumda gördüğümüz ve deneyimlediğimiz sorunlara duyarlı bir tepki olarak ortaya çıktı. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumsal kapsayıcılık ve ekolojik dönüşüm gibi kritik konularda farkındalık yaratma ve çözüm arayışında tartışmaların yapıldığı bir platform olmak istedik. Bu alanlarda yapılan savunuculuk, festivalin temel değerlerini yansıtıyor ve bu değerler, etkinliklerimizin ve programlarımızın merkezinde yer alıyor”.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Festivali yalnızca bir müzik etkinliği değil, etki ve toplumsal farkındalık yaratma platformu olarak inşa ettiklerine dikkat çeken Özdemir, “Bozcaada Caz Festivali’nin savunuculuk rolünü üstlenme fikri, müziğin toplumsal değişimde oynayabileceği rolünün bir yansıması. Bu, festivalin DNA’sının bir parçası ve her yıl bu misyonu daha da ileri taşıma motivasyonuyla hareket ediyoruz” diyor.
Bu motivasyonla, yedinci senesini deviren festival ekibi “İyi ki yapıyoruz!” cümlesinde rahatlık buluyor. Gezenoğlu, motivasyonunu tek tek listeliyor:
“Pek çok anlar bütünü var o nedenle hepsini kapsayacak şekilde iyi ki festivale kalkıştık diyebilirim. Diğer yandan iyi ki Bozcaada Caz Festivali’ni, hayatta dile getirmek istediklerimize bir platform olarak kullanıyoruz. Savunuculuk alanları odağında, çok paydaşlı ve sürekli olarak üretim halinde yaşayan bir festival olması hepimizi festivalin içinde tutan şey oluyor. Bozcaada’nın zamansız oluşunu keşfettiğimiz bir noktada da iyi ki bunu adada yapıyoruz dediğimi hatırlıyorum”.
Cazın özgür ve demokratik bir yönü var
Gezenoğlu’nun iki yeni haberi de var. Festival ekibi, kız çocuklarının doğaçlama ve caz enstrümanlarıyla ilişkisini geliştirecek “Jazz Camp for Girls” programının, Türkiye ayağını hayata geçirmeye hazırlığında. “Caz ile Köprü Kur” projesinin de cazın özgür ve demokratik tarafına dikkat çekeceğini düşünüyorlar.
