Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Rabia Katliamı’nın üzerinden 10 yıl geçti

2013 Mısır Darbesi’nden hemen sonra yüzlerce Muhammed Mursi destekçisinin Rabiatül Adevviye Meydanı’nda öldürülmesinin üzerinden 10 yıl geçti ama etkileri hala devam ediyor.

Mısır’ın başkenti Kahire’nin doğusundaki Rabiatül Adevviye Meydanı, Temmuz 2013’te Abdülfettah Sisi öncülüğünde yapılan darbeye karşı çıkan ve Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi destekleyenlerin toplandığı en önemli alanlardandı. Yaklaşık 50 gün süren oturma eylemleri, Mısır Güvenlik Güçleri tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı.

Sayılar kesin olmasa da, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre 900’den fazla kişi hayatını kaybetti.

BBC, darbeyi protesto eden ve meydanda katliamdan kurtulanlarla konuştu.

Oturma eylemlerine katılan Amr, “Keşke bugün yaşamıyor olsaydım” diyor. Amr o gün 20 yaşındaydı: “Buldozerler çadırları ezdi ve önlerine çıkan her şeyi süpürdü. O gün Mısır’da insanlık öldürüldü.”

Olaylardan sonra 5 yıl hapiste kalan Amr, sonra İngiltere’ye gitti.

Amr’ın aklına, “Gerçek mühimmat kullanılacağı ihtimali hiç gelmediğini ve siyasi bölünmeler yüzünden bu kadar çok insanın hayatını kaybettiğine inanamadığını” söyledi.

Amr o gün yaşanan katliamı şöyle anlatıyor: “Her yerde cesetler vardı. Sayamıyorduk. Birbirimize yardım edemiyorduk. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu uzun bir sivil kuyruğu ellerini kaldırıp oturma eylemini terk ederken keskin nişancılar tarafından vurularak öldürüldüler. Onları kendi gözlerimle gördüm.”

Amr

O gün sadece Müslüman kardeşler ve Muhammed Mursi destekçileri değil, Mısır Güvenlik Güçleri’nden de hayatını kaybedenler oldu ve o polislerin ailelerinin de acısı dinmiş değil.

Polis memuru Mustafa’nın annesi Wafaa, oğlunun 14 Ağustos 2013’teki katliamdan yara almadan çıktığını söylüyor. Mustafa iki gün sonra, Kahire güneyindeki bir polis karakoluna giderken bir silahlı çatışmada üç kez vuruldu. Üç yıl komada kaldıktan sonra 2016’da hayatını kaybetti.

Ölene kadar oğlunun yanından ayrılmayan anne, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Onu tanıyanlar ona ‘Yaşayan şehit’ diyorlardı. Yıkıldık, onsuz her şey tatsız. Yaşamıyoruz.

BBC, Wafaa’ya “Müslüman Kardeşler’in protestoların barışçıl olup olmadığını” da soruyor. Annenin yanıtı ise sert: “Onlar bir avuç yalancı.

Wafaa

Müslüman Kardeşler’in önde gelen isimlerinden Muhammed Mursi 2012 yılında Cumhurbaşkanı seçildiğinde, demokratik bir süreçle seçilen ilk sivil olmuştu. Ancak sadece bir yıl sonra Mursi karşıtı protestocular sokaklara dökülerek istifasını talep etti. Onu “İslamcı bir gündemi takip etmekle ve tüm Mısırlılar için cumhurbaşkanı olmayı başaramamakla” suçladılar.

Mısır iç siyasetinin en önemli aktörlerinden biri olan Mısır Ordusu da süreci yakından izliyordu.

Protestoların ardından Savunma Bakanı Abdülfettah Sisi, Mursi’yi görevden alarak kısa süren sivil yönetime son verdi. 2014’te Mısır Cumhurbaşkanı seçilen Sisi, o günden beri görevinin başında.

Erdoğan’ın dış politikadaki geri adımları: Bir rabia vardı!

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi

Rabiatül Adevviye Meydanı’nda yaşananlar “Rabia” sembolüne dönüştü. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Rabia” sembolünü benimsedi.

Sisi’ye “Katil” diyen Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı ile kısa bir süre evvel “barıştı.”

Katar’da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası’nın açılış seremonisine katılan Recep Tayyip Erdoğan, Abdülfettah Sisi ile el sıkışırken poz vermişti.

Erdoğan ve Sisi sadece el sıkışmadı, ikili ilişkileri nasıl ilerleteceklerini de görüştü

Sisi, Katar Emiri Tamim & Erdoğan
Erdoğan ve “Rabia” sembolü.

Kaynak: BBC

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.