COP26’da verilen sözler tutulmadı: Fosil yakıt tüketimi azalmıyor, artıyor

Bir rapora göre G20 ülkeleri fosil yakıt kullanımını azaltma sözü vermesine rağmen, 2022’de fosil yakıtlara rekor düzeyde kamu parası aktarıldı.

G20 ülkeleri ve diğer Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler, 2021’de İskoçya’nın başkenti Glasgow’da düzenlenen COP26 iklim zirvesinde “verimsiz” fosil yakıt sübvansiyonlarını aşamalı olarak kaldırma konusunda anlaşmıştı.

Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü’ne (IISD) göre G20 ülkelerinde fosil yakıt kullanımına aktarılan kamu parası 2022’de ekonomisinde kömür, petrol ve doğalgaza akan kamu parası miktarını 2022 yılında 1,4 trilyon dolara ulaştı.

COP26: 190 ülke ve kuruluş kömür kullanımını aşamalı olarak bırakma sözü verdi

IISD’de raporu hazırlayan Tara Laan, liderlerin fosil yakıt sübvansiyonlarını gündeme getirmelerinin çok önemli olduğunu söyledi: “Bu sayılar, iklim değişikliğinin giderek artan yıkıcı etkilerine rağmen G20 hükümetlerinin fosil yakıtlara akıtmaya devam ettiği devasa miktardaki kamu parasının çarpıcı bir hatırlatıcısı.

Hükümetler, fosil yakıt üreticilerini ve müşterilerini kamu parasıyla destekleyerek fiyatları daha da düşürdü. Rapora göre G20 hükümetleri geçen yıl fosil yakıtlara 1 trilyon dolar sübvansiyon, 322 milyar dolar kamu iktisadi teşebbüsleri tarafından yatırım ve 50 milyar dolar kamu finans kurumlarından kredi sağladı. Harcanan toplam miktarın 2019’dakinin iki katından fazla olduğu tespit edildi.

Mavi sütunlar: Yenilenebilir enerji kaynakları
Kırmızı sütunlar: Fosil yakıtlar
2020’den itibaren fosil yakıt tüketimi tekrar arttı. (Görsel: Guardian)

COVID-19 ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonucu yaşam maliyetleri keskin bir şekilde arttı. Özellikle Rusya’nın işgali bir enerji krizi yarattı.

Haziran ayında Dünya Bankası tarafından hazırlanan bir raporda, “Hükümetlerin fosil yakıtları düşük fiyatlandırarak sadece aşırı kullanımı teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda verimsiz kirletici teknolojileri sürdürdükleri ve eşitsizliği pekiştirdikleri” belirtildi. Raporu hazırlayanlar, enerji sektörüne yapılan tüm sübvansiyonların yaklaşık dörtte üçünün fosil yakıtlara gittiğini tespit etti.

Dünya Bankası’nda bir sürdürülebilirlik grubunun baş ekonomisti ve çalışmanın baş yazarı Richard Damania, “Sübvansiyon reformunda büyük bir potansiyel var. Savurgan sübvansiyonları yeniden tasarlayarak, bunun yerine gezegenin en acil sorunlarından bazılarını ele almak için kullanılabilecek önemli meblağları serbest bırakabiliriz” dedi: “Hükümetler, kamuoyunda kabul gören, en savunmasız kişileri koruyan ve paranın insanların yaşamlarını anlamlı bir şekilde iyileştirmek için nasıl harcandığını gösteren reformlara öncelik vermeli.”

IISD, sera gazlarının tonu başına 25-50 dolar arasında daha yüksek bir karbon vergisi belirleyerek G20 hükümetlerinin yılda fazladan 1 milyon dolar toplayabileceğinin altını çizdi.

IISD, G20 liderlerine zengin ülkelerde fosil yakıt sübvansiyonlarını 2025 yılına kadar, diğer ülkelerde ise 2030 yılına kadar sona erdirmeleri çağrısında bulundu.

Laan, “Fosil yakıt şirketlerinin geçen yıl enerji krizinin ortasında rekor karlar elde etmesiyle birlikte, iş modellerini küresel ısınmayı sınırlamak için gerekenler doğrultusunda değiştirmeleri için çok az teşvik var. Ancak hükümetler onları doğru yöne itecek güce sahipler.” dedi.

Fosil yakıtlar, gezegeni ısıtan ve aşırı hava koşullarını daha şiddetli hale getiren kirleticiler salınmakta ve insan sağlığı da etkilenmekte. Bilim insanları fosil yakıtlardan kaynaklanan hava kirliliğinin her yıl 1-10 milyon insanın ölümüne neden olduğunu tahmin ediyor.

Kaynak: Guardian

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.