Yunanistan’dan sınır dışı edilen Suriyeli mülteci, Avrupa Birliği sınır güvenliğine karşı açtığı davayı kaybetti

Suriyeli bir mülteci; sığınma başvurusu işleme konulmadan Yunanistan’dan sınır dışı edildi. AB’nin sınır güvenliği ajansı Frontex’e karşı açtığı davayı kaybetti.

Karar, Frontex’in şeffaflığının bir kez daha sorgulanmasına neden oldu.

Suriyeli mülteci, eşi ve dört küçük çocuğuyla birlikte 2016 yılında Yunanistan’a ulaşmış ama 11 gün sonra Frontex tarafından Türkiye’ye uçurulmuştu.

Avrupa Adalet Divanı, Frontex’in iltica süreçlerinden sorumlu bir kurum olmadığına dikkat çekerek bu davayı reddetti.

Lüksemburg’daki mahkeme, “Frontex’in geri gönderme kararlarının ya da uluslararası koruma başvurularının esasını değerlendirme yetkisi olmadığından, bu AB ajansı söz konusu mültecilerin Türkiye’ye geri gönderilmesiyle ilgili herhangi bir zarardan sorumlu tutulamaz” şeklinde karar verdi.

Okuyun: Yunan Sahil Güvenliği, 500’den fazla göçmenin ölümüne mi neden oldu?

Frontex yetkilileri

Dava, Amsterdamlı avukatlık şirketi Prakken d’Oliveira tarafından açıldı.

Avukatlar, mültecilerin Yunanlılar tarafından “geri itilme” kurbanı olduğunu ve Frontex’in mültecileri Türkiye’ye uçuşları sırasında bir yaşındaki bebekleri de dahil olmak üzere ailelerinden ayırarak hem iltica prosedürlerine ilişkin kuralları ihlal ettiğini hem de çocuk haklarını ihlal ettiğini iddia etti.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Frontex’in geri gönderme operasyonu öncesinde, sırasında ve sonrasında iddia edilen hukuka aykırı davranışları nedeniyle maddi zarar için 96 bin euro ve manevi zarar için 40 bin euro talep ettiler.

Frontex’ten neler olduğuna dair kanıtları almaları üç yıl sürdü. Ancak mahkeme, Frontex’in görevinin üye devletlere sadece teknik ve operasyonel destek sağlamak olduğuna karar verdi: “Geri gönderme kararlarının esasını değerlendirme ve uluslararası koruma başvurularını inceleme yetkisi yalnızca üye devletlere aittir.”

Prakken d’Oliveira’nın avukatlarından Lisa-Marie Komp, mülteci davayı kaybetse bile Frontex’teki bir “Hesap verebilirlik açığını” ortaya çıkardığı için davanın çok önemli olduğunu söyledi: “Bu durum Frontex’in eylemlerinden etkili bir şekilde sorumlu tutulamadığı bir hesap verebilirlik boşluğunu ortaya çıkaracaktır. Eğer durum buysa, siyasi eylem gereklidir. AB kurumları ve üye devletler olup bitenler karşısında dehşete düşmeli ve buna bir son vermelidir. Ayrıca sorumluluk almalı ve geri itmelerin olmamasını sağlamalıdır. Ancak bugüne kadar geri itmelere müsamaha gösterildi. Hukukun üstünlüğüne dayalı bir birlik için artık böyle bir durum söz konusu olmamalıdır. Frontex bireylerin yaşamları üzerinde büyük güce sahip bir kurumdur. Güce her zaman hesap verebilirlik eşlik etmelidir.”

Kaynak: Guardian