Agos Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i 19 Ocak 2007’de İstanbul Şişli’deki gazete binasının önünde öldüren Ogün Samast, cinayetten 16 yıl sonra tahliye edildi. Gazeteci ve sosyolog Ali Bayramoğlu cinayetin devlet içindeki çatışmalarda araçsallaştırıldığını, cinayetin çözümünün, sistemin de çözülebileceği endişesiyle engellendiğini söyledi.
Program editörü: Aliye Altınışık
Ogün Samast’ın tahliye edilmesinin ardından Hrant Dink’in arkadaşları, siyasetçiler, Dink’in genel yayın yönetmenliğini üstlendiği Agos Gazetesi ve birçok kişi, kurum ve parti açıklama yaptı.
Agos Gazetesi açıklamasında “Gazetemizin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast, cinayetten 16 yıl 10 ay sonra tahliye edildi. Her ne kadar söylemesi ve duyması ağır bir cümle olsa da bu, esasında beklenen bir durumdu. (…) Dediğimiz gibi, olay başlıbaşına ağır. Ancak şu soruyu da kendi kendimize sormalıyız: Rakel Dink’in cinayetten sonra Samast’ı kastederek söylediği çok vurucu bir cümle vardı: ‘Bir bebekten katil yaratan karanlık.’Soralım: Bu karanlık aydınlatılmış mıdır? Hiç sanmıyoruz” denildi.
Gazeteci, yazar ve sosyolog Ali Bayramoğlu “Dink cinayeti işlenmesiyle, sonrasıyla, siyasi kullanımıyla çözülmemiş, ortada kalmış, üstü örtülmesi hedeflenmiş bir cinayet. Samast 17 yaşındaydı tetiği çektiği zaman. Teknik olarak bugün tahliye edildi” dedi.
“Bu cinayeti çözerseniz devleti de çözersiniz”
Bayramoğlu önemli olanın Samast’ın tahliyesinin tüm dava sürecinde adaletin sağlanmadığını düşündürmesi olduğunu söyledi:
“Samast’ın tahliyesinden ziyade, tahliye edildiği an Dink cinayetinde adaletin sağlanıp sağlanmadığı sorusunu gündeme getirmesidir önemli olan. Mesela Dink cinayetinin devlet içi çatışmalarda araçsallaştırılmasının, cinayetin üstünü örtmek için yürütülmüş bir süreç olmasıdır.”
Bayramoğlu’na göre cinayetin arkasındaki karanlığın tam olarak aydınlatılmasına izin verilmedi, çünkü cinayetin arkasında devlet ve içindeki sisteme uzanan bir yapı var:
“Hrant Dink 2000’li yılların başından itibaren Türkiye’nin değişim ve dönüşüm içine girdiği bir dönemde Türk siyasal sisteminin tabularının üstüne giden biri oldu. Bu devlet içinde pek çok kurumu rahatsız etti. Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan, Türk Silahlı Kuvvetlere kadar… Susurluk’un eskileri, Ergenekon davasında ulusalcı kadro içerisinde yargılanmış bazı isimler, dönemin hükümeti, dönemin Adalet Bakanı olan Çiçek’in Dink’in katıldığı konferans için ‘Arkamızdan hançerliyorlar’ diye hedef göstermesi… Dolayısıyla Hrant Dink’in öldürülmesinin ana zemini budur. Şimdi bu liste bugünün Türk siyasetinde iktidardaki koalisyonun bizati kendisidir. Eğer Dink cinayeti resmi bir cinayet ise – ki benim kanaatim odur- bu cinayet çözülemezdir. Çünkü bu cinayeti çözerseniz devleti de çözersiniz. O nedenle çözülmesine kimse müsade etmedi.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
