Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Demirtaş: “AKP, İslam ve demokrasinin bir arada olabilme ihtimalini Dilan Polatlara, Fatih Terimlere, Alaattin Çakıcılara, Süleyman Soylulara teslim etti”

Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kobani Davası’nda savunma yaptı. AKP’nin iktidara geldiğinde İslam’ı demokrasi bunalımından çıkaracağına dair heyecan yarattığını söyleyen Demirtaş, “Ben Atatürkçülerin yerinde olsam bu kıymeti verirdim ama biz verdik de ne oldu Batı’nın kurduğu hegemonyanın kırılması şansını kendi çıkarları uğruna heba ettiler” dedi. AKP’nin İslam, demokrasi ve insan haklarının bir arada olamayacağını kanıtladığına dikkat çeken Demirtaş, “Bu deneyimi rezil rüsva ettiler. Getirdiler Dilan Polatlara, Fatih Terimlere, Sedat Pekerlere, Alaattin Çakıcılara, Süleyman Soylulara, Ali Ağaoğlu’na, Cengiz Holding’e teslim ettiler” diye konuştu. Öcalan biatçısı olmadığını dile getiren Demirtaş “Kuru kuruya şeyh-mürit ilişkisi değil bizimkisi” dedi. Türk ırkçılarıyla aralarındaki temel farkı “Biz siyasal İslamcı değiliz Müslümanız” sözleriyle vurgulayan Demirtaş, “Okuduğumuz, tanıdığımız, anladığımız için söylüyoruz. Kürtler için de Türkiye için de bir şanstır. Bu şansı değerlendirin. Türk gencini -20 dereceye savaşa göndereceğinize İmralı’ya heyet gönderin. Kıyamet mi kopar? Çocuklar yaşasın” diye konuştu.

HDP’nin önceki dönem eş genel başkanlarıyla, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasının duruşması, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Yedi yıllık azami tutukluluk süresi dolan ancak tahliye edilmeyen Selahattin Demirtaş, Edirne F Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunma yaptı. 

“Türk ırkçısıyla aramızdaki derin fark medeniyetimizdir, biz siyasal İslamcı değiliz Müslümanız”

HDP Basın Bürosu’nun davaya ilişkin basınla paylaştığı metne göre Demirtaş, öğleden sonra devam ettiği açıklamasında şunları söyledi:

“Biz Türkiye’nin batısını iyi tanırız ama onlar bizi tanımaz. Bu ülkenin İçişleri Bakanı benim kardeşim için -dağdadır kardeşim evet, keşke olmasaydı, keşke Türk askeri yaşamını yitirmeseydi ama- ‘Senin kardeşini sarı torbada getireceğim’ diyor. Millet alkışlıyor onu, beğeni alıyor. Ben, ‘Bu çocuk benim kardeşim’ diyorum, ‘Keşke kurtarabilseydim onu’ diyorum. Aramızdaki fark budur, çok ahlaki bir farktır, Türk ırkçısıyla aramızdaki derin fark budur. Bunu bize kazandıran iki şey var. Birincisi medeniyetimiz. Kökünde İslam medeniyeti vardır, biz siyasal İslamcı değiliz Müslümanız. İkincisi Kürt hareketi. Kürt hareketinin aydınlanması, modernist çizgisi, kadın özgürlükçü çizgisi bize insanlığımızı kazandırmıştır.”

“AKP’nin tek başına iktidara gelmesi İslam dünyasında heyecan yarattı, ben de bu heyecanı hissettim”


“1400 yıldır İslamiyet büyük krizler yaşadı. Yeni çağda İslamiyet insan haklarıyla bir arada olamaz mı? Biz IŞİD, El Kaide anlayışıyla yaşamak zorunda mıyız? Bunu derken çok önemli bir gelişme yaşandı. Laik Türkiye’de seçim tarihinde ilk defa İslam’ın girdiği bu bunalımdan çıkacağına dair heyecan yarattı. 3 Kasım 2002’de AKP tek başına iktidara geldi. İslam dünyasında heyecan yarattı ‘Acaba makus talihimiz kırılıyor mu, İslam artı demokrasi birlikte olabilecek mi’ diye heyecan yarattı. Her Müslüman bunu yüreğinde hissetti, ben de hissettim. Olabilir mi acaba? İddiası da buydu. Ben Atatürkçü’lerin yerinde olsam bu kıymeti verirdim. Biz verdik de ne oldu, o da ayrı mesele. Neyi heba ettiler? 1400 yıl o ezilmişlikler ve 300 yıldır Batı’nın kurduğu hegemonyanın kırılması şansını kendi çıkarları uğruna heba ettiler.”

“AİHM yargıcı AYM kararı kim ki Allah’ın sonsuz kudretinin yanında”

“İslam artı demokrasi artı insan haklarının bir arada olamayacağını kanıtladılar. Bu deneyimi rezil rüsva ettiler. Getirdiler Dilan Polat’lara, Fatih Terim’lere, Sedat Peker’lere, Alaattin Çakıcı’lara, Süleyman Soylu’lara, Ali Ağaoğlu’na, Cengiz Holding’e teslim ettiler. Yüreğinde şu kadar Allah korkusu olan her sosyalist, her Türk, her Kürt karşı karşıya olduğumuz tehlikenin farkında olmalıdır. Bu davanın en az mağduru olan biziz çünkü yarattıkları toplum kültürel ve ahlaki olarak çökmüş durumda. T.C. tarihinin kadınların bedenlerini en yaygın sattığı dönemde yaşıyoruz. Aleni, AKP İslamı döneminde yaşanıyor bu. Her gün izliyorsunuz, hırsızlığın, vahşetin, yolsuzlukların en ciddi düzeyde yaşandığı dönemi yaşıyoruz. Bir Müslüman bunları biliyor olmasına rağmen bunlara onay veriyorsa en çok korktuğum şey odur çünkü ondan her şey beklenir. Allah’ı kandırıyor ve bunu yapanın yapamayacağı şey yoktur. Allah’ı tanımayan AİHM hakiminin dediğini mi yapacak. AİHM yargıcı AYM kararı ne ki, kim ki Allah’ın sonsuz kudretinin yanında.”

“Kuru kuruya şeyh-mürit ilişkisi değil bizimkisi”

“Ben açık söyleyeyim, Öcalan biatçısı değilim, sekiz defa görüştüm, gençliğimden beri okurum. İmralı’da olmasına rağmen geliştirdiği, demokratik çözüm perspektifidir. Ya Abdullah Öcalan radikal dinci olsaydı, ırkçı olsaydı? Ya Öcalan radikal dinci milliyetçi olsaydı? Türkiye nereye dönerdi bunun kıymetini bilmiyorlar mı? Sayın Öcalan dediğimizde kıyameti koparıyorlar, Sayın Kenan Evren desek bir şey demezler ki burada Abdullah Öcalan’ın PKK’yi kuruluş sürecini, sonrasını tartışacak değilim, kendisi kendi yargılamasında özeleştirisini de verdi, çözüm önerilerini de sundu. Kuru kuruya şeyh-mürit ilişkisi değil bizimkisi.”

“Türk gencini -20 dereceye savaşa göndereceğinize İmralı’ya heyet gönderin”

“Okuduğumuz, tanıdığımız, anladığımız için söylüyoruz. Kürtler için de Türkiye için de bir şanstır. Bu şansı değerlendirin. Türk gencini -20 dereceye savaşa göndereceğinize İmralı’ya heyet gönderin. Kıyamet mi kopar? Çocuklar yaşasın, bunu anlatmaya çalışıyoruz, bunu istiyoruz. Bu aydınlık zihniyetin yenilmemesi için yaptığımız çağrıdır. Bizim dünya görüşümüz, insana yaklaşımımız budur.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.