Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ortak Akıl-Antakya Platformu’ndan değerlendirme raporu: “Antakya yeniden nasıl ayağa kalkar?”

Ortak Akıl-Antakya Platformu, 6 Şubat depremlerinin yıldönümüne az bir süre kala “Antakya’nın Yeniden İhyası için Yürütülen Planlama ve İmar Faaliyetlerine Dair Kısa bir Değerlendirme” başlıklı bir rapor yayımladı. Rapor, geçen sürede gelinen noktanın değerlendirilmesine, eksiklerin tespit edilmesine ve büyük bir yıkıma uğrayan Hatay-Antakya’da devam eden belirsizliğin bir an önce giderilmesine dair bir çağrı niteliği taşıyor. Raporda rezerv alan kararı ve burada uygulanacak pilot proje ile ilgili tartışmalar da yer alıyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yıldönümü yaklaşırken, Ortak Akıl-Antakya Platformu tarafından hazırlanan ve bir yıllık çalışmalardaki eksikliklere dair tespit ve önerileri içeren rapor “Antakya’nın Yeniden İhyası için Yürütülen Planlama ve İmar Faaliyetlerine Dair Kısa bir Değerlendirme” başlığıyla yayımlandı. Rapor, bir yıllık çalışmalardaki eksikliklere dair tespit ve önerileri içeriyor. Özellikle yerel halkın şehri kalkındırmak için katılımcı olduğuna dair detaylar raporda dikkat çekiyor.

Türkiye’nin dünyaca tanınmış mimar, şehir ve bölge planlama uzmanları, sosyolog, psikolog ve arkeologları, bürokrasi, hukuk, iletişim, televizyon ve yayın dünyasından isimlerinin bir araya gelmesiyle gönüllülük esasıyla kurulan Ortak Akıl-Antakya Platformu, Antakya’nın yeniden ayağa kalkmasını amaçlıyor.

“Antakya Antakyalılarla birlikte yeniden ayağa kalkabilir”

Platform üyelerinden Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü Dekanı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, 6 Şubat depremlerinin hemen ardından bilim ve meslek insanları olarak bir araya geldiklerini anlattı.

Büyük hasar gören şehirlerden biri olan Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’nın yeniden canlandırılması üzerine görüş paylaştıklarını kaydeden Baba, “Biz altı-yedi kişi kendi aramızda kenti planlayamayız, kent böyle bir şey değil, 21. yüzyıl kentleri hiç böyle değil. Bu yüzden bunun çok boyutlu, çok disiplinli ve mutlaka yerel kişilerin günlük yaşantısına ait bilgiyi de içerecek bir forma ulaşması gerekir diye düşündük” dedi.

Yerel halkın sürece dahil edilmesinin önemine işaret eden Baba, Antakya için düşünülmesi gerekenin “yeni bir kent kurulumu” olmadığını söyledi. Mevcut bir kentin yapı stokunu kaybettiğini vurgulayan Baba, “Kent ve kentlerinin hayatta kalanları orada duruyor. Duramayanlar yani mecburiyetten kentten geçici olarak uzaklaşmış kentliler de kentlerine geri dönebilmek istiyorlar. Bunu mümkün kılarsak Antakya’yı yeniden canlandırabilir, Antakya, Antakyalılarla birlikte yeniden ayağa kalkabilir, ihya olabilir” diye konuştu.

“Aceleyle yapılması planlanan yeniden inşa faaliyetleri başka problemleri de beraberinde getirecek”

Hazırladıkları raporu, Antakya’yı yeniden inşa süreci için açık kaynak olarak sunduklarını söyleyen Baba, “Yapılacağı vaat edilen büyük yeniden inşa projelerinin bile arkasında o kadar büyük başka olası problemler var ki, hayata geçmesi çok zor. Bu yüzden, kim yapacaksa mutlaka yerel yönetimin çok açık yetkilendirildiği bir platforma da ihtiyaç var” dedi.

Baba, sürecin gerektirdiği bilimsel çalışmaya yeterince vakit ve emek izni verilmesinin önemine işaret ederek, “Aceleyle yapılması planlanan yeniden inşaa faaliyetlerinin hepsi ileride bambaşka problemleri de beraberinde getirecektir” diye konuştu.

“Antakya için bir tasarım rehberi çalışması içerisindeyiz”

Hazırladıkları raporun ilk adım olduğunu belirten Ece Ceylan Baba, Antakya için bir tasarım rehberi hazırladıklarını aktardı, “Biz böyle bir çalışmayı tamamlamak ve bu çalışmayı hem meslek arşivine hem kentin arşivine hem de Türkiye’nin afet tarihine kazandırmak istiyoruz” dedi.

“Antakyalılar Seslerinin duyulmasını istiyor”

Platformun üyelerinden olan Antakyalı Emekli Büyükelçi Mithat Rende, Antakya’da konteynerlerin su aldığını, barınma sorununun hâlâ devam ettiğini söyledi. Rende, “Bir kısım halk kira yardımı kesilmesin diye baraka ya da çadırlarda yaşamaya devam ediyorlar ve oralarda ciddi bir hijyen sorunu var, altyapı sorunu da devam ediyor. İşsizlik büyük boyutlarda” diyerek Antakya halkının çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Rende, konut yapımından önce alt yapının iyileştirilmesi gerektiğini belirterek, “Nitelikli planlama, paydaşların da yer aldığı şeffaf bir katılım süreci önemli. Emrivakilerin olmaması gerekiyor” dedi. Şehrin belirli yerlerinin rezerv alanı ilan edildiğini hatırlatan Rende, “Antakya’da mülkiyet sorunları ortaya çıkıyor. Geleceklerini ilgilendiren konularda insanlar çok hassas. Seslerinin duyulmasını, tercihlerinin dikkate alınmasını istiyorlar” diye konuştu.

Antakya’nın Yeniden İhyası için Yürütülen Planlama ve İmar Faaliyetlerine Dair Kısa bir Değerlendirme

Ortak Akıl-Antakya Platformu tarafından hazırlanan raporda öne çıkan başlıklar dokuz maddede sıralanıyor:

  • Veri şeffaflığının bulunmaması, bölgeye dair bir çalışma yapmanın önünde önemli bir engel teşkil etmektedir.
  • Sahadaki fiili gelişmelere yönelik aşamalı bir planlama henüz kamuoyu ile paylaşılmamıştır.
  • Altyapı ve ulaşım ile ilgili kararlar ve yatırım programı eksiktir.
  • Güncel incelemeler, zemin koşulları ve yeniden ayağa kaldırılma sürecinde başvurulacak inşaat yöntemleri paylaşılmamıştır.
  • Bölgede ekonomik faaliyetin yeniden canlanması için nasıl bir yol izleneceği bilinmemektedir.
  • Kamunun genel yaklaşımı, kurumsal ve sivil organizasyon yapısıyla koordinasyonsuzluk ve iletişim eksikliği yaşanmasına neden olmaktadır.
  • Pilot proje olarak sunulan öneride “hız” bölgenin sürdürülebilir bir şekilde ayağa kaldırılmasının önüne geçmiştir.
  • Kent dokusundaki kültürel ve tarihsel niteliklerin nasıl korunacağına dair bir yol haritası bulunmamaktadır.
  • Antakya’nın “yeniden ihya” süreciyle ilgili finansal planlamaya dair model henüz ortaya konmamıştır.

Tespitlere başlık başlık yer verilen raporda, tespitlerin altında da çözüm önerileri sunuldu:

Planlama ve Koordinasyon ciddi bir sorun: Sahada etkin ve yaygın iletişimi sağlayacak koordinasyon ofisleri kurulmalı ve planlama çalışmalarını yürütmelidir.


Şehirliler etkin rol almalı: Depremden etkilenen şehirliler, planlama süreci ve yeniden imar faaliyetlerine “pasif hizmet alan depremzedeler” pozisyonunda bırakılmamalı, onlara söz hakkı verilmeli.

Uzmanlara görev verilmeli: Yeniden inşa çalışmaları için önceliğin yerel aktörlere verilmesi gerekiyor. Önce yerelde talep oluşmalı, ardından koşullara göre taleplerin nasıl gerçekleştirileceği konusunda tasarımcı ve uzman desteği sağlanmalıdır.


Standartların en hızlı şekilde belirlenmesi gerekiyor: Deprem sonrası yeniden planlama sürecinde olası bir afetin, bir daha böyle bir yıkıma neden olmaması için inşaat kalitesi yükseltilmeli ve bu da katı yönetmeliklerle somutlaştırılmalı.


Etaplama yapılmalı: Planlamanın en zor kısmının yol haritasını belirlemek olduğunu unutmadan, tek hamlelik çözümler yerine süreç etaplara bölünmeli ve her aşama için açıkça ilan edilen hedefler konmalı.


Kaynak tahsisi konusu: Yerelde somut sonuçlar doğuracak aktörlere, kamunun koyacağı standartlara ve yeniden inşa modeline uymak koşuluyla kaynakların dağıtılması konusu ele alınmalı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.