İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erzincan İliç’te yaşanan maden faciasına ilişkin konuştu. Madenci şirketlere verilen cezaların kazanılan paranın yanında değerinin olmadığını söyleyen İmamoğlu, “Dünkü olayın yarattığı çevre felaketini telafi edecek de hiçbir para yoktur. 5-6 yıl Çevre Bakanlığı yapanlar, ne yazık ki doğal yaşama karşı koruma vazifelerini yerine getirememiştirler” diyerek rakibi Murat Kurum’a gönderme yaptı.
“Yeşil İstanbul Projesi”ni anlatan Ekrem İmamoğlu, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’na ilişkin de konuştu. “Projemizi engellemek için, mülkiyeti İBB’de olan Gezi Parkı, hukuka aykırı bir şekilde, nereden çıktığı belirsiz bir vakfa devredildi. Taksim’e çok büyük değer katacak olan projemizi tüm engellemelere rağmen hayata geçirmekte kararlıyız” dedi.
Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nin etrafında biriktirilen siyanürlü toprak kaymasıyla yaşanan faciayı değerlendiren İmamoğlu, “Gözü yaşlı annelerin acısını paylaşıyorum. Umarım açıklanandan daha büyük bir felaketle karşı karşıya değiliz” dedi. İmamoğlu, yaşanan felaketin kolayca geçiştirilecek bir olay olmadığını vurguladı.
İmamoğlu, madenin geçmişinde yaşananlara değinerek, “Yaşanan bu felaketin en üst seviyede sorgulanması şarttır” dedi.
“5-6 yıl Çevre Bakanlığı yapanlar doğal yaşamı koruma vazifesini yerine getirememiştir“
Madene 31 Aralık 2019’da kapasite artış izni verildiğini hatırlatan İmamoğlu, şunları dile getirdi:
“Bu iznin ardından madenle ilgili şikayetler çok yoğun bir biçimde artmıştır. Madene kimin izin verdiğini hepiniz biliyorsunuz. Altında kimin imzası var? 2022 yılında Elâzığ milletvekilimiz Sayın Gürsel Erol, bu madenle ilgili kaygıları ve sorunları dile getiren bir önerge vermiştir Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne. Ve yanıt veren ilgili kişi, altında imzası olan kişi, kaygıların haklı olduğunu belirtmiş ve ‘İhmaller zincirini tespit edip para cezası uygulanmıştır.’ Cevap bu.
Kaygıların haklı olduğunu belirterek, ihmaller zincirini tespit edip, para cezası uygulanmıştır, demiş. Bugün kimse ama hiç kimse, ‘Biz para cezası verdik, üzerimize düşeni yaptık’ diyemez. Bu kabul edilemez. Verilen cezalar, madenden kazanılan paranın yanında, tam anlamıyla bir hiçtir. Dünkü olayın yarattığı çevre felaketini telafi edecek de hiçbir para yoktur”
İmamoğlu isim vermeden rakibi Murat Kurum‘un bakanlık dönemine de atıfta bulunarak, “5-6 yıl Çevre Bakanlığı yapanlar, ne yazık ki doğal yaşama karşı koruma vazifelerini yerine getirememiştirler” dedi.
“Mülkiyeti İBB’de olan Gezi Parkı nereden çıktığı belirsiz bir vakfa devredildi“
Yeşil İstanbul Projesi kapsamında 16 yaşam vadisi açtıklarını, 5 kent ormanı ve doğal yaşam parkı, 22 meydan, 264 semt ve mahalle parkı, 4 tarihi yeşil alan restorasyonunun da tamamlandığını anlattı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İmamoğlu, “Çıkarılan tüm engellemelere rağmen İstanbul’a tam 13 milyon 125 bin metrekare yeşil alan kazandırdık. Böylece yeşil alanların imara açıldığı bir anlayışın yerini İstanbul’a milyonlarca metrekare yeşil alan kazandıran anlayış aldı” dedi.
2019 yılında 15 Yaşam Vadisi’ni seçim vaadi olarak sunduklarını hatırlatan İmamoğlu, şimdi hedefin ise yaşam vadisi sayısını 21’e çıkarmak olduğunu kaydetti. İmamoğlu, göreve geldiklerinde bilim insanlarını dinleyerek, Haliç’i korumak amacıyla Silahtarağa Atık Su Arıtma Tesisi’ni iptal ettiklerini söyledi.
Bu alanı yenileyerek Silahtarağa Gençlik Parkı’nı açtıklarını söyleyen İmamoğlu, “Şimdi duyuyoruz ki, birileri İstanbul’a ihanet söylemlerini yeniliyor ve göreve gelirlerse yeşil alanı katlederek, bu alanda atık su tesisinin temelini hemen atacağını dile getiriyor. Bu akıl, en güzel cevabını başta Eyüpsultanlılar olmak üzere, halkımızdan alacaktır” diye konuştu.
İstanbul’a 6 yeni kent ormanı daha kazandıracaklarını belirten İmamoğlu, 3 büyük doğal yaşam parkının da hayata geçirileceğini duyurdu.
İmamoğlu, İstanbul’a 24 yeni meydan kazandıracaklarını aktararak, “Cumhuriyet tarihimizin en önemli meydanlarından Taksim Meydanı’nı ve yakın çevresini kapsayan, ‘Taksim Kentsel Tasarım Yarışması’ sonucunda belirlediğimiz projemizi engellemek için, mülkiyeti İBB’de olan Gezi Parkı, hukuka aykırı bir şekilde, nereden çıktığı belirsiz bir vakfa devredildi. Taksim’e çok büyük değer katacak olan projemizi tüm engellemelere rağmen hayata geçirmekte kararlıyız ve bunun için hukuki alanda tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
“İstanbul’da hiçbir karar, merkezi idare tarafından alınan düzenle yönetilmemelidir”
İmamoğlu, proje tanıtım toplantısı sonrası İstanbul Sanayi Odası’nı (İSO) ziyaret etti. Ziyaretin ardından kısa bir açıklama yaptı.
İstanbul’un, önemli bir sanayi gücü olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Bu sanayi gücünün gelecekteki evreleri neler; bunlar nasıl yönetilmeli, nasıl bir sürece taşınmalı hususu üzerinden kısa bilgilerle, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk” dedi.
İmamoğlu, İstanbul’da hiçbir kararın, akşamdan sabaha, merkezi idare tarafından alınan bir düzenle yönetilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu büyük bir tehdittir. Biz, zaten başından beri en güçlü demokratik metodun dahil olduğu bir sürece talip olduğumuzu hep söylemiştik. Bugün de aynı yerdeyiz” diye konuştu.
