Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden sahasında toprak altında kalan dokuz işçiyi arama çalışmalarında üçüncü güne gelindi. Erzincan Eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, maden facisında yargı, siyaset, cezasızlık üçgenini değerlendirdi.
Erzincan Eski Cumhuriyet Başsavcısı, 24. 26. Dönem CHP Milletvekili İlhan Cihaner, Erzincan’da görev yaptığı dönemde Çöpler Altın Madeni’nde siyanürle altın aradığı iddialarının soruşturulmasını istemişti. İliç’teki maden faciasını Medyascope’a değerlendiren Cihaner, soruşturma sürecinde talimat verdiği Savcı’nın rüşvet aldığını ve rüşvet soruşturmasında takipsizlik kararı verildiğini hatırlattı. Cihaner, o dönem yaşananları, “İlk yanlış iliklenen düğme” olarak aktardı.
“Etkin “bir şekilde soruşturulmadı, ‘çevreyi kasten kirletme’ suçuna vücut verildi”
Erzincan’da Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde İliç Altın Madeni soruşturması açan Cihaner, o dönem rüşvetle soruşturmanın kapatıldığını şöyle anlattı:
“Ben, 2007’de Erzincan’a Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandım. Bir müddet sonra bölgede bürokratların, önde gelenlerinin, bazı muhtarların, siyasilerin altın madeni şirketi tarafından Kanada’ya geziye götürülüp kitap yazdırıldığını, altının Erzincan’ı, İliç’i ne kadar kalkındıracağı gibi bir sürü faaliyet olduğunu hatırlıyorum. Henüz fizibilite çalışmaları vardı, verimliliği araştırılıyordu ama yatırım kararı alınmıştı o sırada. Daha önceki görev yaptığım yerlerden de bildiğim, siyanürle altın arandığı iddiaları gündeme geldi. Bunun etkin bir şekilde soruşturulmadığı kanaatindeyim. Siyanürle yapılan altın aramanın çevreye zarar verdiği ve bunun TCK’da ‘çevreyi kasten kirletme’ suçuna vücut verdiği kanaatindeyim.”
“Maden yöneticisi rüşvet verdiğini itiraf etti”
Cihaner, o dönemde İliç Cumhuriyet Savcısı’na talimat verdiğini, soruşturma başlatıldığını belirterek, devamında yaşanan süreci aktardı:
“Soruşturma sırasında 60 kilogram civarında bir siyanür kullanıldığını tespit etmiştik. Uzunca bir süre soruşturmadan haber çıkmayınca ne olduğunu öğrendim. Yaklaşık iki yıl boyunca o soruşturmanın savsaklandığını tespit ettim. Başka iddialar da gündeme gelince savcı hakkında soruşturma başladı. Bir yurttaşımız o esnada şikayetçi oldu. Arkasından başka şikayetler de gelmeye başladı. O soruşturma savcısının altın madeninden rüşvet aldığına dair önemli bilgilere ulaşıldı. Madenin o dönem yöneticisi bir tercüman vasıtasıyla verdiği demeçte açıkça bunu kendisi beyan etti.”
“Soruşturma yapılsaydı belki bu felaket yaşanmayacaktı”
Adalet Bakanlığı’nın rüşvet soruşturma dosyasını kendilerine göndermesini istediğini söyleyen Cihaner, sözlerine şöyle devam etti:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“O sırada ben Fethullahçı yapılanmayla ilgili de bir soruşturma başlatmıştım. Adalet Bakanlığı, savcıyla ilgili rüşvet soruşturmasını kendilerine göndermemi istedi. Neredeyse soruşturma bitmiş, nihai kararı vereceğiz. Dava açılacak kadar delil var. Dosyayı gönderdim, o sırada tutuklandım. Tutuklanmamdan çok kısa bir süre önce siyanürle ilgili takipsizlik kararı verildiği, soruşturma aşamasına geçilmemesine karar verildiği ortaya çıktı. Bütün bunlar ilk yanlış iliklenen düğme. O zaman doğru bir soruşturma yapılsaydı belki Çöpler Altın Madeni’nde yaşadığımız bu felaket yaşanmayacaktı.”
“Yargı yüksek refleksler veremiyor”
Cihaner, yargı ve siyasetin tartışmayı yanlış yaptığını belirterek, “Bu üretim prosesleri çok kırılgan. Geride çevre katliamı bırakıyor. Birçok yerde aynı tablo var. Uluslararası sermayenin vahşi madencilik uygulamalarına yargının yeterince yüksek refleksler veremediğini, hukuk devletinin bile sermaye gelsin diyerek tartıştığını görüyor olmamız lazım” dedi.
