Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Bir annenin hukuk mücadelesi: Kızını istismar eden baba 30 yıl hapis cezası aldı 

14 yaşındaki kız çocuğunun babası tarafından istismara maruz bırakıldığını söylemesi üzerine hukuki süreç başlatan annenin mücadelesi sonuçlandı. Yedinci celsede karara bağlanan dosyada mahkeme heyeti babaya indirim uygulamadan 30 yıl hapis cezası verdi.

N., 14 yaşındayken, 13 Nisan 2021’de annesi Y.T.’ye babasının kendisini istismar ettiğini anlattı. Anne, yaşananları öğrenir öğrenmez eski eşi olan baba T.K.’den şikayetçi oldu. Baba gözaltına alındı ancak daha sonra serbest bırakıldı.  Y.T. ve T.K. uzaktan akrabaydı. Olay duyulur duyulmaz, yakınları  Y.T.’ye, “Neden karakola gittin, kendi aramızda halledebilirdik, olayı örtebilirdik, babayı bir yere yollayabilirdik” diyerek baskı yapmaya çalıştı.

T.K. serbest bırakıldıktan sonra, uzaklaştırma ve telefon tedbir kararına rağmen Y.T. ve çocuklarının yaşadığı eve geldi, onları telefonla arayıp iletişim kurmaya çalıştı. 

Okumak için tıklayın: Babası tarafından istismara uğradığını anlatan 14 yaşındaki çocuğun annesi Y.T.: “Şikayetçi olduğum gece serbest bırakıldı, devlet bizi koruyamıyor, güvenliğimiz için kendi çabamızla yer değiştiriyoruz”

Bütün bu süreçte N., travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve birçok psikolojik rahatsızlık geçirdi, çok kez intihara teşebbüs etti, sinir krizleri geçirerek kendine zarar verdi.

Yaşananlardan sonra, Y.T., çocuklarının hem annesi hem babası oldu. Doktorlar N.’nin yalnız kalmaması gerektiğini söyleyince uzun bir süre işe gitmeyip kızının yanında kaldı. Y.T., daha sonra ailesinin geçimini sağlamak için bazı hafta sonları düğünlerde bulaşıkçı ve servis elemanı olarak ek iş yaptı.

Fail baba ve avukatı yargı süreci boyunca kızına iftira attı

İstismar ile ilgili soruşturma dosyası sekiz ayda tamamlandı ve davanın ilk duruşması 11 Kasım 2021’de İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görülmeye başladı. Davayı Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üstlenirken,  Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı da dosyaya müdahil oldu. Yedi celse süren yargılama süreci boyunca T.K. ve avukatı, cezadan kurtulmak için her şeyi yaptı.

N.’nin kendisinden ev işlerinden ‘kurtulmak’ için iftira attığını, N.’nin erkek arkadaşı olduğu ve onunla bir birliktelik yaşamış olabileceğini iddia etti. Bununla da kalmayıp N.’nin yaşadıklarını anlattığı arkadaşı Z.’nin tanık olarak ifade vermesi üzerine 15 yaşındaki kız çocuğu hakkında “rahat bir kızdır” dediler, daha sonra  Z. ile N.’nin “lezbiyen” ilişkisi olduğunu iddia ettiler. 

Baba T.K. ve avukatı Fatih Öztürk, üçüncü duruşmada, T.K.’nın akrabalarını tanık olarak dinlettiler. Tanıklar; T.K.’nın ne kadar iyi bir baba olduğunu, N.’nin babasının dışarı çıkmasına izin vermemesi ve baskı yapması nedeniyle babasına iftira attığını, N.’nin sosyal medyada “rahat” ve mutlu davranışlar sergilediğini söylediler.

15 Şubat’ta görülen son duruşmada mahkeme heyeti baba T.K.’nın “On İki Yaşını Tamamlamış Çocuğa Karşı Organ Sokmak Suretiyle Cinsel İstismar” suçunu işlediğine ve aynı suçu değişik zamanlarda aynı kişiye karşı birden fazla kez işlediğine hükmederek, takdiri indirim uygulanmadan 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. 

“Emsal teşkil eden bir dosya”

Davayı Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği adına takip eden Mustafa Türkdoğan, dosyanın emsal teşkil ettiğini belirterek şunları söyledi:

Bu tarz dosyalarda savunma tarafı neden olay yaşandığında hemen istismar olayının anlatılmadığı dile getirilir. Bu dosyada da öyle oldu. Oysa ki istismara uğrayan çocuklar olayın farkında bile olmuyorlar. Yeri gelir babayla oyun oynadıklarını düşünürler, yeri gelir bunun bir sır olduğunu zannederler, onlara bu şekilde öğretilir. N. de belli bir süreç sonunda yaşadıklarını anlatabildi. Bu dosya emsal teşkil edebilecek bir dosya. Karara itiraz yolu açık ancak serbest kalacağını düşünmüyoruz.”

“Dokuz yaşımdaki çocuğum babasıyla niye konuşmadığımızı soruyor, cevap veremiyorum”

Hala çok kötü olduğunu ve toparlanamadığını anlatan anne Y.T. ise yaşananları şöyle anlattı:

Belki de ben çok başka bir yerde, başka bir travma yaşıyorum çünkü sadece kızım N. yok, onun abisi ve küçük kardeşi de var. Küçük çocuğum  için zaten çok zor bir süreç, babayla niye konuşmuyorsunuz? Ablam niye konuşmuyor diye soruyor. Daha dokuz yaşında bir şey de anlatamıyorum. Yani hepsinin psikolojisini yönetmek aynı zamanda kendi psikolojmi yönetmek çok zordu. Bunun yanı sıra etrafa karşı cevap vermek zorunda kalıyorsunuz. Herkese bir şey anlatmak zorunda kalıyorsunuz.”

İstismarı öğrendiği günden bugüne yaşananları kelimelerle tarif etmesinin imkansız olduğunu anlatan Y.T., şöyle devam etti:

Baba, tutuksuz yargılandı. Çevremiz, akrabalar, hep tutuklanmadıysa zaten suçsuzdur diye bakıyorlardı. Kuzenlerimden biri oğlumu arayıp ‘Sonunda babanızı içeriye tıktınız, rahat edin şimdi’ gibi bir cümle kurdu. Çevreyi umursamamaya çalıştım. Ben bu davanın peşini bırakmayacağım demiştim. Ömür boyu sürse de ben ömrüm boyunca peşinden gideceğim demiştim. Çünkü burada benim çocuğum söz konusu ve çocuğuma yapılmış bir şey vardı.”

“Kızımla gurur duyuyorum”

Adaletin geç de olsa yerini bulduğunu belirten Y.T., N.’nin artık daha iyi olduğunu, karar duruşmasına gelip, karar açıklanırken babasının karşısına oturup gözlerinin içine baktığını söyledi.

Aslında kızının psikolojisinin kötü etkileneceğinden endişe ederek duruşmaya gelmesini istemediğini aktaran Y.T., kızının babasının bileklerine kelepçe vurulurkenki anı görmek istediğini söylemesi üzerine gelmesine müsaade ettiğini söyledi.  N.’nin çok güçlü bir çocuk olduğunu dile getiren Y.T. kızıyla gurur duyduğunu, onun çok zorlu ve uzun bir yolu katettiğini anlattı. 

Yaşadıklarını herkese açıkça anlatmak istediğini dile getiren Y.T., “Bunu yapamıyorum. Çünkü ilerideki yaşantımızı, N.’nin psikolojisini düşünmek zorundayım. İş hayatı, okul hayatı, arkadaş çevresi bunları düşünmek zorundayım. Aslında benzer şeyleri yaşamış insanlara yol gösterebilmeyi çok isterdim. Şunu söylemek istiyorum: Eğer o yaşta bir çocuk istismara uğradığını anlatıyorsa; ona inanın, arkasında durun. Ben kızıma inandım ve arkasında durdum” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.