Yeniden Refah Partisi’nden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı gösterilen Kasım Gülpınar, 24. 25. 26. ve 27. dönem AKP Şanlıurfa milletvekiliydi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyordu. AKP’den ayrılıp YRP’den aday olan Gülpınar, Medyascope’a konuştu. Şanlıurfa’da on binlerin katıldığı çok konuşulan mitinginin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitingleri ile kıyaslanmasını doğru bulmadığını belirten Gülpınar, ehliyetsiz ve liyakatsiz kadroların yavaş yavaş AKP’yi işgal ettiğini, kimseye kazandırmaya veya kaybettirmeye gelmediğini söyledi.
Uzun yıllardır babası Eyyüp Cenap Gülpınar ile AKP’de siyaset yapan, 24. 25. 26. ve 27. dönem AKP Şanlıurfa milletvekili, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı olan Kasım Gülpınar, AKP’den ayrılıp Yeniden Refah Partisi’nden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı gösterildi.
“İktidarın konforlu alanını bırakıp ateşten gömlek giymeye talip olduk”
Şanlıurfa’da YRP’nin büyükşehir adayı olması ile dengeleri sarsan Kasım Gülpınar, neden aday olduğu ile ilgili soru üzerine, “Halkın talebinin değerlendirilmemesi neticesinde böyle bir yola girdik. Belediye başkanlığı aklımızın ucundan dahi geçmezken, iktidarın o konforlu alanını, güzel bir görevi bırakıp bu ateşten gömleği giymeye talip olduk. Bu durumu makam mevki sevdasıyla izah etmenin anlamsızlığını da ben burada vurgulamak istiyorum” dedi.
“Halkın talepleri dinlenmediği için bu göreve girdik”
AKP’den Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması yönünde bir talebinin olmadığını yineleyen Gülpınar, “Çok zahmetli, meşakkatli, ve mesuliyeti çok ağır olan bir görevden bahsediyoruz. Belediye başkanlığı, hakikaten çok büyük mesuliyet gerektiriyor. Bu göreve talip olmakla ateşten gömlek giymenin arasında hiçbir farkı yok. Benim hiçbir zaman farklı beklentilerim olmadı. Biz sadece hizmet odaklıyız ve bütün görevlerimize o şekilde bakıyoruz. Ancak bu süreçte gördük ki halkın talepleri dinlenmiyor, kaale alınmıyor. Biz de dedik ki, gereğini yapalım. Bu işe girişmemizin ana temel sebebi budur” dedi.
“Mitingimizin cumhurbaşkanı mitingleri ile kıyaslanması doğru değil”
Şanlıurfa’da yakın zamanda düzenlediği ve on binlerce kişinin katıldığı mitingin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı mitinglerle karşılaştırılmasını doğru bulmadığını söyleyen Gülpınar, “Mitingimizin Cumhurbaşkanının yaptığı mitinglerle kıyaslanması doğru değil. O, devletin başı, meseleyi oraya çok da endekslememek lazım. Çünkü biz burada belediye başkanlığı hizmetine talibiz. Bu aslında yerelde cereyan edecek bir şey. İşin hükümet, devlet boyutunu işin içine çok katmamak lazım” dedi.
“Kimseye kaybettirmeye ve kazandırmaya gelmedik”
AKP Şanlıurfa İl Başkanı Ali Hasan Delioğlu, kentte sadece AKP ve DEM Parti’nin seçim kazanma ihtimali olduğunu, eski AKP’lilerin seçimi DEM Parti’ye kazandırmayı amaçladıklarını söyledi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Delioğlu’nun bu değerlendirmesi üzerine Gülpınar, kimseyle polemiğe girmek istemediğini söyledi: “Kimsenin seviyesine inmek istemiyorum, biz bir siyasi partiyiz. Buraya ne kimseye kazandırmaya geldik, ne kimseye kaybettirmeye geldik. Burada sadece ilkesel bir duruş açısından kendi adaylığımızı koyduk. Vatandaş buna inandı, teveccüh gösterdi.
Bu tip söylemlere gireceklerine bence otursunlar. Vatandaşın gönlünü kazanmaya çalışsınlar. ‘Biz vatandaşın gönlünü zaten kazandık, sorun yok’ diyorsanız eğer, biz de diyoruz ki ‘Sandık var, sandıkta görelim bakalım kim vatandaşın gönlünü kazanmış kim vatandaşın kalbini kırmış, bunu hep birlikte sandıkta göreceğiz, zaten demokrasi sandık ne için var.
Kafa karıştırarak, insanları hani ürküterek bir şey elde edemezsiniz. Mantıksız bir siyaset anlayışı, bugün bu durumu iktidar partisinin de liyakatsiz kadrolarının getirdiği bir netice olarak görüyorum. Herkes siyasi bir parti, sonuçta legal bir şekilde anayasal düzen içinde bir faaliyet gösteriyoruz. Eğer herhangi bir partiyle ilgili herhangi bir sıkıntı varsa zaten hükümet, devlet bunun gereğini yapar. Bizim zaten en çok itiraz ettiğimiz husus, ehliyetsiz ve liyakatsiz kadroların yavaş yavaş AK Parti’yi işgal ediyor olması.”