İYİ Parti Genel Başkan adayı Tolga Akalın: “Bir partimizi Erdoğan’a kaybettik, ikinci defa kaybetmemek üzere yola çıktık”

İYİ Parti Göç Politikaları Başkanı Mehmet Tolga Akalın, 27 Nisan’da yapılacak Olağanüstü Kurultay’da genel başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Akalın, “Biz bir partimizi Erdoğan’a birlikte kaybettik. İkinci defa Erdoğan’a bir parti kaybetmemek üzere yola çıktık” dedi.

İYİ Parti Göç Politikaları Başkanı Mehmet Tolga Akalın, 5 Nisan’da Başkanlık Divanı ve milletvekilleriyle yapılan toplantının ardından gazetecilerin “Aday mısınız” sorusu üzerine “Evet, sürecin içerisinde olacağız” demişti. Akalın, 8 Nisan’da İYİ Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla adaylığını resmen ilan etti. 

Meral Akşener’in 27 Nisan 2024’te yapılacak olağanüstü kurultayda aday olmayacağına yönelik açıklamasını “tarihi bir adım” olarak değerlendiren Akalın, “Zaferin 100 tane babasının olduğu ve hezimetin öksüz bırakıldığı Türk siyasetinde o ‘hezimeti’ tek başına göğüsleme cesaret ve basiretini gösterdi” dedi. 

“İkinci defa Erdoğan’a bir parti kaybetmemek üzere yola çıktım”

Türkiye’de seçmene güvenlik, özgürlük ve hukuk, refah konularında mesaj vermeleri gerektiğini söyleyen Akalın, 2015’te MHP’de olağanüstü kurultayın Tosya ve Gemerek mahkemelerinden alınan tedbir kararıyla durdurulmasını hatırlatarak bugün neden aday olduğunu anlattı: 

“2015’te biz sekiz ay Türkiye siyasetinin gördüğü en büyük politik mücadelenin sonucunda partimizi aldık ama Tosya ve Gemerekler üzerinden partimiz elimizden alınarak eski sahiplerine iade edildi. Bunun üzerine İYİ Parti’yi kurduk. Peki ben niye aday oldum? Çok uzun süredir direnmemize rağmen o elin tekrar bir teşebbüse geçtiğini gördük. Biz bir partimizi Erdoğan’a birlikte kaybettik. Ben aday olacağımı açıkladığım gün ikinci defa Erdoğan’a bir parti kaybetmemek üzere yola çıktım.”

“O kadim Türk milliyetçiliği hareketini bir zeminde tekrar buluşturacağız”

“Bu kararın elbette ki etkileri ve sonuçları olacaktır. Bu karar kendi yeni süreçlerini tetikleyecektir ancak inanın ve iman edin. Önce kendi iç bütünlüğünü ve politik ana kadrosunu ve eksenini tahkim edeceğiz. Sonra bunu bir bütün hayatını, Cumhuriyeti, milliyetini yaşatmak ve yeniden yönetmek için yola çıkmış olan o kadim Türk milliyetçiliği hareketini bir zeminde tekrar buluşturacağız. Ondan sonra da en geç 2028 yılında Türk devletini, Türk milliyetçileri, Türk yurtseverleri ve Türk vatanseverleri ile de birlikte yöneteceğiz.”

Akşener’le görüşmedi: “İcazet üzerine siyaset tanzim etmiyorum”

Akalın, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Adaylığı için Akşener ile görüşmediğini belirten Akalın, “Ben icazet üzerine siyaset tanzim etmiyorum. Sayın Genel Başkan benim şahsen hala birebir ilişkilerimizde kendisine abla dememe izin veren bir insan ama velakin devlet yönetmeye ve millet yönetmeye talip oluyorsanız burada icazet isteyeceğiniz tek makam vardır, o da kadim milletimizdir. Yine icazet isteyeceğiniz ikinci bir makam vardır o da kadim delegedir” diye konuştu. 

5 Nisan’da yapılan toplantıyla kongre tarihinin 22 gün sonrası için belirlenmesine tepki gösteren Akalın, şöyle devam etti: 

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Seçimlere dört yıl iki ay varken baskın bir kongre kararının bir siyasi hareket olmanın icaplarına mütenasip olmadığını ilettim. Partimizde iki görüş var, biri der ki ‘İYİ Parti eşittir, Meral Akşener.’ Bunlar İYİ Parti’nin bir lider partisi olduğunu, lider giderse İYİ Parti’nin gideceğini düşünen arkadaşlarımız. Saygıyla karşılıyorum görüşlerini ama katılmıyorum. İYİ Parti’nin altı yıllık bir siyasi parti ama sekiz yıllık bir siyasi hareket. Kurucu genel başkan en önemli çelik çekirdeği olmasına rağmen, İYİ Parti’nin Sayın Akşener’den büyük olduğunu doğrudan toplantıda kendilerinin huzurunda ifade ettim.”

“Kişisel arzum benim siyasal liderliğimde Aydın ve Devişoğlu’nun manevi liderliği”

Seçildiği takdirde ilk icraatının ne olacağı sorsunu Akalın, “Bu büyük yürüyüşün ilk altı aylık dönemi ana omurgamızın, bize seçimde kızıp ayrılan seçme grupları da dahil olmak üzere partide yeniden oluşturulması olacak. Sonraki 1 yıllık süreç Türkiye’de üçüncü yolun geniş tabanlı katılımını temin etmek olacak. Ondan sonrası iktidar yürüyüşü zaten” diye cevapladı. 

Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu’nun adaylığı sorusu üzerine Akalın “Benim kişisel arzum benim siyasal liderliğine talip olduğum siyasal harekette onları da bu hareketin manevi lideri olarak görmekti ama her birinin en doğal hakları adaylık, başarılar diliyorum” dedi.

“Bizde ana çelik çekirdeği, hikayemizi bilmeyen insanlar oluşturdu”

Akalın, partiyi olağanüstü kurultaya taşıyan süreçte kırılma noktasının ne olduğu sorusuna şöyle cevap verdi: 

“Siyaset matematik bir alan değil ama önemli hadiselerden bir tanesi şu; 2018 Afyon’dan sonra Genel Başkanımız merkezileşmeyi bana göre karakterler üzerinden tanımladı. Bir partinin merkezileşmesi o partinin ana omurga insanları eliyle yapılır. Bizde ana çelik çekirdeği, hikayemizi bilmeyen insanlar oluşturdu. Tabanımız da genel başkanımızın her fiilini sorgulamaya başladı. Bu çelik çekirdeğinizi doğru tanzim ederseniz kimi getirseniz getirin o politik taban der ki ‘Bu siyasidir.’ Bu çelik çekirdeğiniz doğru değilse her türlü tasarrufunuz soru işareti altında oluşur. Oluşan güvensizlik iklimi zamanla tüm doğruları kaldırır ve kakofoni hakim olur. Kakofoni dedikoduyu, dedikodu da bazı çözülmeleri getirir, biz bunu yaşadık. Biz Ümit Özdağ’ı, Yavuz Ağıralioğlu’nu, Durmuş Yılmaz’ı muhafaza edebilmeliydik, çok insan var. Biz mutlaka Bilge (Yılmaz) Hoca’yı muhafaza etmeliyiz. Bizim o dönemdeki ana eksiğimiz güçlü karakterleri yeteri kadar idare edememektir. Ben genel başkan olduğum gün bu büyük zeminli yürüyüşün inşası için her birinin kapısını çalmaya başlayacağım.”