DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan’dan Erdoğan’a “siyasette yumuşama” yanıtı: “Demek ki Türkiye’de bir otoriterleşme olduğunu kabul ediyor”

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Siyasette yumuşama dönemi” sözlerine ilişkin “Yumuşama demek için bir sertliğin kabulünün olması gerekiyor. Demek ki Erdoğan da Türkiye’de bir otoriterleşme olduğunu kabul ediyor” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, 9 Mayıs Perşembe günü yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından 10 Mayıs’ta basın açıklaması düzenledi. 

Doğan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le yaptığı görüşmeden sonra “Siyasette yumuşama dönemine girdik” sözlerini değerlendirdi:

“Türkiye’de son günlerde yaşananlara yumuşama demek için bir sertliğin kabulünün olması gerekiyor. Bu aynı zamanda bunu içinde barındıran bir cümle. Demek ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da, en hafif deyimi ile söylemek gerekirse Türkiye’de bir sertlik, bir otoriterleşmeyi kabul ediyor.”

https://twitter.com/medyascope/status/1788853029782823090

“Anayasa’nın gerçekten yeni olması için eskiden tamamen vazgeçtiğini göstermesi gerekir”

Anayasa’nın DEM Parti için kısıtlı tartışmalarla sınırlandırılabilecek bir mesele olmadığına değinen Doğan, anayasanın gerçekten yeni olması için iktidarın “eskiden tamamen vazgeçtiğini göstermesi gerektiğini” söyledi. “İktidar ve muhalefet için bunun en önemli göstergelerinden biri Kobani kumpas davası” diyen Doğan, eski HDP yöneticilerinin de yargılandığı Kobani davasında 16 Mayıs’ta karar açıklanmasının beklendiğini hatırlattı:

“16 Mayıs’ta Türkiye kamuoyu karşısına çıkacak karar da siyasi saiklerle alınacak”

Doğan, Anayasa’nın yeni olabilmesinin en büyük göstergesini şöyle açıkladı:

“İktidarından muhalefetine, bunun en önemli göstergelerinden bir tanesi

“Önümüzdeki hafta tüm Türkiye kamuoyunu ilgilendirecek bir kararla karşı karşıya kalabiliriz. Müspet ya da menfi, bu bir siyasi karar olacak. Nasıl ki Kobani Kumpas davası kurgusal bir şekilde Türkiye’de kamuoyu gündemine taşındıysa, nasıl ki kumpas kurgulanarak insanlar hapsedilip yıllardır hapiste tutuluyorsa ve bu da bir siyasi kararla gerçekleştiyse, biliyoruz ki 16 Mayıs’ta Türkiye kamuoyu karşısına çıkacak karar da aynı siyasi saiklerle alınacak.”

https://twitter.com/medyascope/status/1788851262441542005

“1 Mayıs’ta Anayasa ve bir hakkın kullanılmaması engellenmiş oldu”

1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda miting yapılmasının engellendiğini hatırlatan Doğan, “Milyonlarca kişinin yaşadığı bir kent adeta abluka altına alındı. Onlarca gözaltı, soruşturma yetmezmiş gibi bir de tutuklamalar yapıldı” dedi.

“Bu ülkede 74 yaşındaki emekli bir öğretmen niye çalışmak zorunda kalıyor?”

Doğan, İstanbul-Eyüpsultan’da okuldan uzaklaştırılan bir öğrencinin öldürdüğü okul müdürü İbrahim Oktugan’ı andı:

“Eğitimciler ‘Can güvenliğimiz sağlansın, gerekli tedbirler alınsın’ diye iş bırakıyor. Bu ülkede 74 yaşındaki emekli bir öğretmen niye çalışmak zorunda kalıyor? Bu sorunun yanıtını kim verecek? Kimler bu olay karşısında sorumlu hissedecek. Eğitimcilerin ve aslında pek çok insanın can güvenliğinin olmadığı bir ülkede yaşadığı hissiyle yaşamasının sorumlusu kimler? Aslında kimler olduğu biliniyor ama iktidar bütün bu yaşananlara karşı sorumluluk hissettiğine ilişkin bir emare ortaya koymuyor.”

“Hilvanlıları gasp edilmek istenen haklarına ve iradelerine en güçlü şekilde sahip çıkmaya davet ediyorum”

Doğan, Şanlıurfa Hilvan’da 2 Haziran’da yenilenecek seçimleri hatırlatarak DEM Parti’nin iki gün önce seçim çalışmalarına başladığını belirtti. Doğan, 31 Mayıs seçimlerinde Hilvan’da yapılan tüm haksız ve hukuksuz olaylara rağmen adaylarının seçimi kazandığını anımsatarak “Hilvanlıları gasp edilmek istenen haklarına ve iradelerine en güçlü şekilde sahip çıkmaya davet ediyorum” dedi.

“Dokuz yaşındaki kız çocuğunun gerçek ailesini bulmak için herhangi bir çaba yok”

IŞİD tarafından kaçırılan, adı Ayşe olarak değiştirilen dokuz yaşındaki kız çocuğunun davasının dördüncü duruşmasının Ankara’da görüldüğünü söyleyen Doğan, kamuoyunda bu konunun yer almadığına dikkat çekti:

“Duruşma tahmin edebileceğiniz gibi kapalı görüldü. Yine şaşırtıcı olmayan bir şey de bu duruşmada tutuklu yargılanan kimse yok. Dokuz yaşındaki kız çocuğunun gerçek ailesini bulmak için herhangi bir çaba da yok. Aksine çocuğun ve diğer mağdurların hak arayışları engelleniyor, sesleri duyulmuyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.