Tasarruf paketi belediye kaynaklarını mı hedef alıyor? | CHP’li Özgür Karabat: “Kıt kaynaklarla çok iş başardık, ilk işimiz şikâyet etmek olmayacak”

Kamuda tasarruf paketinin CHP’li belediyelerin proje ve kaynaklarını nasıl etkileyeceğini CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat’a sorduk. “Daha önce de kıt kaynaklarla çok iş başardık, ilk işimiz şikayet etmek olmayacak” diyen Karabat, açıklanan tedbirlerin gerekli alanlarda tasarruf etme iradesi göstermediğine ve nereden, ne kadar tasarruf edileceğine ilişkin doğru hesaplamalar yapılmadığına dikkat çekti. 

Kamuda tasarruf ve verimlilik paketini Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 13 Mayıs Pazartesi günü paylaştı. Henüz genelge yayımlanmasa da taşıt, bina, personel alımları başta olmak üzere, mahalli idareleri de kapsayacak pek çok tedbir tartışılmaya devam ediyor. 

Zorunlu haller dışında kamu yatırım planına yeni proje alınmaması ve fiziki ilerlemesi yüzde 75’e ulaşan yatırım projelerinin önceliklendirilmesine yönelik tedbirler CHP’li belediyelerin imkanlarının kısıtlandığı şeklinde yorumlandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, tasarruf paketini ve belediyelere olası etkilerini Medyascope için değerlendirdi.

“Bazı yatırımlar devam etmezse çöpe haline gelecek, öncelik ölçüsü neye göre?”

CHP’nin birinci tamamladığı yerel seçimlerin ardından mahalli idareleri de kapsayan tasarruf tedbirlerinin ilan edilmesiyle ilgili Karabat, önceki tasarruf paketlerinde belediyeleri ve projeleri hedef alan ifadeler olmadığına dikkat çekti. 

Karabat, fiziki ilerlemesi yüzde 75’e ulaşan yatırım projelerinin önceliklendirilmesiyle ilgili şunları söyledi:

“Yüzde 75’in ölçüsü neye göre? Bence o da bir soru çünkü kamu yatırımlarının bazılarında yüzde 10’u bile yapılmış olsa yatırımın devam etmesi gerekebilir. Yani o yatırım devam etmezse, o ana kadar yapılan yatırımın artık çöp haline gelmesinden de bahsediyor olabiliriz. İstanbul’da metro yatırımları var örneğin, tedbirler bunu etkileyecek mi etkilemeyecek mi?”

“Projelerin değerlendirme ve denetimi izne tabi, sonuçlarını gördük”

Kamu yatırım programına alınan projelerin değerlendirilmesinin ve denetlenmesinin izne tabi olduğunu hatırlatan Karabat, “İzne tabi olma hallerinin nelere yol açtığını İstanbul başta olmak üzere, CHP’nin kazandığı belediyelerde gördük. Üstelik bütçeye bir yük yaratmadığı, yatırım programına alınması yeterli olduğu halde engellemeler oldu” dedi. 

“AKP’nin uygulamaları belediyelerin kaynaklarını kesmek isteyeceğinin göstergesi”

Karabat, tasarruf paketinin belediyelerin kaynak akışını kesintiye uğratıp uğratmayacağı sorusunu şöyle yanıtladı: 

“AKP’nin bu zamana kadarki uygulamaları bunu yapmak isteyecekleri yönünde bir belirtidir. Kendilerinde olmayan yerel yönetimlere yaklaşımı, aslında bunu gösterir emarelerle dolu. Dilerim öyle olmaz ama zaten bu haliyle bile bazı yatırımların kısıtlanması, devam etmekte olan yatırımların izne tabi olması, personel alımının da izne tabi şekilde ilerliyor olması merkezi bir kontrolün bütün yerel yönetimlere getirilmek istendiğinin göstergesidir.”

“Daha önce de kıt kaynaklarla birçok iş başardık, ilk işimiz şikayet etmek olmayacak”

İktidarın yerel yönetimleri kısıtlamak adına başka adımlar atıp atmayacağına ilişkin Karabat “Her şey beklenebilir ama bunlara alışkınız. Biz bu genelgeyi ve sonuçlarını halkımızla çok rahat paylaşırız. Derdimiz halka hizmet. Daha önce de kıt kaynaklarla birçok başarılamayan işi başardık. Bundan sonra da ilk işimiz şikayet etmek olmayacak ama AKP’nin yaptığı ekonomi politikalarını tabii ki toplum nezdinde değerlendireceğiz” diye konuştu. 

“Gerçekten gerekli noktalarda tasarruf etme iradesi yok”

Karabat, belediyelerin projelerine etkilerini yayınlanacak tasarruf genelgesi ve ilgili yönetmeliklerden takip etmek gerektiğini vurgulayarak “Şu anda neresinden bakarsanız bakın, bu tasarruf paketinin objektif kriterlere bağlanmadığını, gerçekten tasarruf edilmesi gereken noktalardan da tasarruf etme iradesinin oluşmadığını gözlemliyoruz” dedi.

“Hala kamu özel işbirliği diyeceğiz, sonra memurun servisiyle tasarruf sağlayacağımızı düşüneceğiz”

“Kamu yatırımları elbette önemli ama kamuda israftan neyi anladığımız da çok önemli. Biz kamuda israftan kamu yatırımını anlamıyoruz” diyen Karabat, şöyle devam etti:

“Örneğin burada kamu özel işbirliği projelerine ve onların maliyetine bakmak lazım. Mesela sadece Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ndeki maliyetin, kaldırılacağı belirtilen personel servislerinin iki katı kadar olduğu söyleniyor. Bir proje bu sadece. Aslında ekonomiyle ilgili bir model tartışmasını da beraberinde yapmamız lazım. Biz hala bir taraftan kamu özel işbirliği diyeceğiz, kur kurmalı mevduat diyeceğiz, ondan sonra dönüp memurun servisini iptal ederek tasarruf sağlayabileceğimizi ve ekonomiyi düzelteceğimizi düşüneceğiz. Bence büyük bir hayal.”

“Nereden, ne kadar tasarruf edileceği doğru hesaplanmamış bir tasarruf paketi”

Tedbirlerin açıklanmasının ardından Mehmet Şimşek’in 2015’te bir konuşmasında kamuda araç israfına yönelik eleştirilere “Türkiye’nin milli gelirinde, bütçesinde çerez parası değil, çerez” diye cevap vermesi de yeniden gündeme geldi. 

Açıklanan tedbirlerle hedeflenen tasarrufun, “çerez parası” olup olmadığı sorumuzu Karabat, “Hedef rakamı henüz net olarak söyleyemiyorlar. 150 milyar, 250 milyon küsuratını söyleyen bir tasarruf programından bahsedemiyoruz. Tamamıyla çok genel çalışılmış, rakamlar makro oluşturulmuş, hedefler çok genel ve nereden ne kadar tasarruf edileceği doğru hesaplanmamış bir tasarruf paketinden söz ediyoruz” diye yanıtladı. 

“Toplamda ne kadar tasarruf edeceksiniz” sorusuna 100 ila 300 milyar lira gibi bir cevap verildiğini söyleyen Karabat, “Ekonomi bilimi açısından bu kadar standart sapma, yüzde 200’lük bir fark kabul edilebilir mi? Kaldı ki ekonomi en kolay hesaplama yapılabilir bilimlerden biri ama burada bile net hedeflerin konulamadığı bir tasarruf paketinden bahsediyoruz” dedi.

“Cumhurbaşkanlığı’nın maliyeti 17 bin lira, bunlara niye bakmıyorlar?”

“Karabat, maliyetin daha çok memurlardan kaynaklandığı yönünde bir algı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

Mesela Cumhurbaşkanlığı’nın bir dakikada 17 bin liralık maliyeti var. Oradaki korumanın dakikalık maliyeti 17 bin lira. Niye bunlara bakmıyorlar? Ben ekonomi sisteminin toplu olarak sorgulanmadığı ve ekonomi politikalarının baştan aşağıya gözden geçirilmediği bir tasarruf paketinin sonuç veremeyeceğini düşünüyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.