Hukuk örgütleri, Kobani davası kararlarını protesto etmek için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Kobani davasında sayısız hukuksuzluğun yaşandığı düzmece yargılama sürecini tanımadığımızı haykırıyoruz” denildi.
Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasında karar açıklandı. Demirtaş’a 42 yıl, Figen Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata’nın tutukluluk süreleri göz önüne alınarak tahliye edilmelerine hükmedildi.
Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Katılımcı Avukatlar, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı ve Sosyal Hukuk Kobani davasında verilen kararları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde protesto etti.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Yöneticisi Ruken Kalın’ın okuduğu basın açıklamasında, “Hukuk kurumları olarak IŞİD barbarlığı ve karanlığına karşı özgürlük ve aydınlığı savunmaya devam edeceğiz. Kobani davasında sayısız hukuksuzluğun yaşandığı düzmece yargılama sürecini tanımadığımızı haykırıyoruz” denildi.
“Savunmaya olanak tanınmadı”
Açıklamada, şöyle devam etti:
“Kamu düzenine dair tüm yetki ve görev kuralları yok sayılarak özel yetkili bir görevlendirme ile siyasi iktidar tarafından oluşturulan Ankara merkezli bir mahkeme eliyle yürütülen yargılamada; hakkında yasadışı örgüt üyesi olduğu isnadıyla açılan dava içeriğinden anlaşıldığı üzere siyasi iktidar ile bağlantısı olan mahkeme başkanı Bahtiyar Çolak’ın içerisinde bulunduğu mahkeme heyeti tarafından iddianame kabul edilmiş, yargılamanın devamında duruşma periyodları, yargılananların savunma yapma ve hazırlanmalarına olanak tanınmayacak şekilde düzenlenmiş, gizli tanıklar savunma avukatları olmaksızın ve tanığı sorgulama hakkı güvencesi tanınmaksızın dinlenmiş, savunma avukatlarına ve yargılananlara karşı yargılama süreci boyunca savunma hakkını engelleyici müdahaleler gerçekleştirilmiş, AİHM kararları tanınmamıştır. Sayısız hukuksuzluğun yaşandığı göstermelik yargılama sürecinde yargılama ilke ve esasları yerle bir edilmiş, düşman ceza hukuku anlayışıyla şekillenen davaya özel yeni bir usul yasası ihdas edilmiştir.”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Verilen cezalar siyasi bir kararın sonucu”
HDP’li siyasetçilerin yargılama süreci boyunca eşit ve özgür bir yaşamı savundukları belirtilen açıklamada, “İddianamenin tekrarı olan ve hakikatten kopuk bir mütalaayla barış ve demokrasi mücadelesi yürüten siyasetçiler yüzlerce yıl hapis cezası ile cezalandırılmıştır. AKP-MHP iktidarı tarafından Kürt halkının meşru ve demokratik taleplerini bastırmak için ısmarlama bir şekilde açtırılan ‘Kobani kumpas davası’nda verilen cezalar elbette siyasi bir kararın sonucudur” denildi.
Siyasi iktidarın, tekçi rejimin temelini atmaya çalıştığını söyleyen hukukçular, “Cumhuriyetin ilk yüzyılının başlangıcında İstiklal Mahkemelerince yapılan düzmece yargılamalarla Kürt halkına dayatılan inkâr ve imha politikası, cumhuriyetin ikinci yüzyılının başlangıcında ‘Kobani kumpas davası’ ile devam ettirilmeye çalışılmaktadır” dedi.