Medyaya sansür, sivil topluma baskı: COP29’un ev sahibi Azerbaycan eleştirilerin odağında

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı (COP29), bu yıl 11-24 Kasım tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenecek. Azerbaycan hükümeti, basın mensuplarına ve sivil toplum örgütlerinde çalışan aktivistlere baskı yapmakla suçlanıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü verilerine göre en az 25 gazeteci ve aktivist gözaltında.

Azerbaycan’ın başkenti Bakü, 11-24 Kasım tarihleri arasında aralarında çok sayıda devlet başkanının da bulunduğu ve 200’e yakın hükümetin iklim kriziyle mücadele için gerekli fonların sağlanmasına yönelik yeni bir yaklaşım belirlenmesi beklenen COP29 İklim Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak.

İnsan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, medyaya yönelik baskılar nedeniyle iklim savunuculuğunun engellendiğine dair endişelerini dile getirdi. Medya ve sivil özgürlüklerin kısıtlandığı otoriter bir devlet olan Azerbaycan, geçen yıl Transparency International tarafından yapılan bir araştırma 180 devlet arasında 154. sırada yer alarak dünyanın en çok yolsuzluk yapılan ülkelerinden biri olarak kayda geçti.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, şubat ayında yapılan seçimlerde oyların yüzde 92’sinden fazlasını aldı ve üst üste beşinci dönemini kazandı.

Dünyanın dört bir yanından gelen uzmanlar Bonn’da yapılan toplantıda COP29’un Azerbaycan’da düzenlenmesine dair endişelerini dile getirdiler. Görüşmeler devam ederken Azerbaycan’da tutulan 23 Ermeni siyasi tutuklunun serbest bırakılması için protesto gösterisi düzenlendi, bazı protestocular hükümeti soykırımla suçladı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Myrto Tilianaki, 29 Nisan’da kaçakçılık suçlamasıyla tutuklanan Anar Mammadli’nin durumunu hatırlattı. Mammadli, Azerbaycan’da çevresel adaleti sağlamak için COP29’u kullanmayı amaçlayan Adalet İklimi İnisiyatifi’nin kurucularından biri.

Unilever’in eski CEO’su ve şu anda iklim ve insan hakları konularında kampanyalar yürüten Paul Polman, COP29 hakkında, “İnsan haklarının gündemde olmaması dehşet verici. COP29’dan sonra Azerbaycan’ın siciline ışık tutulmayacak” dedi.

Azerbaycan hükümeti ise aktivistlerin iddialarını yalanladı. Hükümetten bir sözcü, ülkede insan hakları aktivistlerine ve gazetecilere yönelik baskı uygulandığına dair iddiaları tamamen reddettiklerini söyledi ve “Azerbaycan’da hiç kimse siyasi inançları ya da faaliyetleri nedeniyle zulüm görmemekte” dedi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Önce Mısır, sonra Dubai, şimdi de Azerbaycan

Birçok çevreci COP29’un Bakü’de düzenlenmesinden rahatsız.

COP28, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde; COP27 ise Mısır’da düzenlenmişti.

BAE tercihi çevreciler arasında çok tartışılmış, çünkü Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi’nin CEO’su Sultan El Cabir zirvenin başkanlığını yapmıştı. El Cabir’in yönettiği şirket, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biriydi.

Kaynak: Guardian