Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in Ankara’da sokak ortasında öldürülmesinin ardından sanıklar 1,5 yıl sonra ilk kez bugün (1 Temmuz Pazartesi) günü hakim karşısına çıkıyor. Ayşe Ateş iddianamede neye itiraz etti, bilirkişi raporu ile ortaya çıkan gerçekler neler, siyasi parti liderleri dava ile ilgili nasıl bir tutum sergiledi? 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak duruşma öncesi, bugüne dek yaşanan gelişmeleri sizler için Mahir Bağış derledi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’nın en merkezi bölgelerinden birisi olan Çukurambar semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Sinan Ateş cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün (1 Temmuz 2024) Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
İddianame 7 Mayıs’ta kabul edildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın cinayete ilişkin tamamladığı soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame 7 Mayıs’ta kabul edildi. Tetikçi Eray Özyağcı, tetikçiyi Ankara’ya getiren özel harekat polisleri Aşkın Mert Gelenbay ve Muratcan Çolak, MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk, Ateş’in adresini Tolgahan Demirbaş’a gönderen Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, MHP’li avukat Serdar Öktem, eski MİT mensubu Çağlar Zorlu, cinayetin azmettiricisi oldukları iddia edilen Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş‘ın da aralarında bulunduğu 22 kişi hakkında “tasarlayarak öldürme” suçundan iddianame düzenlendi.
145 sayfalık iddianamede tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hakimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş’e yönelik toplu halde, iştirak halinde “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Ayrıca şüphelilerden silahlı eylemi organize ettiği iddia edilen Doğukan Çep ve eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın suça azmettiren olarak Sinan Ateş’e yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Ayşe Ateş’ten iddianameye tepki: “İçi boş kağıt parçası”
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, iddianamenin yetersiz olduğunu belirterek, “İçi boş kağıt parçasının kabul edildiğini büyük bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayım” sözleriyle tepki gösterdi. Çocuklarının “Babamızı polisler mi öldürdü?” diye sorduğunu kaydeden Ateş, “Ben onlara her defasında ‘Yok anneciğim, devletimizin polisleri bizi koruyor. Arkamızdan gizlice takip ediyorlar’ diyorum ki devlete olan güvenlerini kaybetmesinler. Fakat bugün bir kez daha gördüm ki devletimiz ne sağımızda ne solumuzda ne önümüzde ne de arkamızda” dedi.
Ayşe Ateş’in ifadesi iddianameye girmedi
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in 17 sayfalık verdiği ifadeden iddianamede sadece, “Olay tarihinde öldürülen Sinan Ateş’in eşi olduğunu, olayın bütün yönleriyle araştırılmasını talep ettiği, eşinin öldürülmesi olayını gerçekleştiren tüm şüphelilerden davacı ve şikâyetçi olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır” şeklinde yer verildi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ayşe Ateş verdiği ifadede, pek çok MHP’li ve Ülkü Ocakları üyesi kişilere işaret ediyordu. Öyle ki Ayşe Ateş’in ifadesinde 11 kez “MHP”, 91 kez “Ülkü Ocakları”, 12 kez “Ahmet Yiğit Yıldırım” 23 kez de “Olcay Kılavuz” ifadeleri geçmesine rağmen bunlardan bir tanesi bile iddianamede yer almadı.
Cinayetinin siyaset ayağı, iddianamedeki soru işaretleri
İsmail Saymaz’ın Sözcü’de aktardığına göre tetikçi Eray Özyağcı, olay yerinden motosikletle kaçırıldıktan sonra Tolgahan Demirbaş’a ait bir araca bindirilerek kaçırıldı. Demirbaş’ın, Emre Yüksel’in yanına gidip onun 34 CYR 469 plakalı aracını aldığı, Yüksel’in da Audi marka siyah bir araçla Demirbaş’ın peşinden gittiği biliniyor.
Medyascope’a cinayeti değerlendiren İsmail Saymaz, suikastın siyasi ayağını ve soruşturmada dosyasındaki eksiklikleri anlattı.
İddianamede Sinan Ateş’in sadece nasıl öldürüldüğünün anlatıldığını kaydeden Saymaz, Ateş’in siyasi kimliğinin yer almadığını belirterek, “Sinan Ateş’in ölümünün sebebi olan bilgi, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı olmasıydı ve bu bilgi iddianamede saklanıyor” dedi.
Saymaz, Sinan Ateş’in eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu bilgisinin sadece sanık beyanlarında geçtiğini, bunun dışında iddianamede anlatılmadığını hatırlatarak, “Sinan Ateş’in niye öldürüldüğü yazmıyor. Niye öldürüldü? Mahalle kavgasında mı, trafikte yan bakmadan mı, komşu kavgasından mı? Bu bile yazmıyor” diye konuştu.
Tetikçinin kaçırıldığı iddia edilen “çakarlı” Audi’nin görüntüsünü yayımladı
T24, davayla ilgili önemli bir gelişmeyi ortaya çıkardı. Gazeteci Asuman Aranca, Sinan Ateş cinayetindeki tetikçi Eray Özyağcı’nın kaçırıldığı iddia edilen “çakarlı” aracın görüntüsüne ulaştı.
Görüntüde, koruma tahsisli olduğu öğrenilen ve iddianamede azmettirici olarak gösterilen eski Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in kullandığı aracın “çakarlı” olduğu görülüyor. Ayrıca aracın “AT” plakasının da MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in isim ve soy isminin baş harflerinden oluştuğu iddia edildi.
Dosyadaki bilgilere göre, aracın “çakar” açık haldeki bu görüntüsü, tetikçinin İstanbul’a bırakılmasının ardından Demirbaş ve Yüksel’in Ankara istikametine dönüşleri sonrası Çamlıca gişelerindeki Plaka Tanıma Sistemi’ne (PTS) takıldı. İki özel harekât polisinin, hakkında daha önce işlediği suçlar nedeniyle yakalama kararı bulunan tetikçi Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya Transporter marka araçla getirdiği ortaya çıktı.
Sinan Ateş’in vurulma anı görüntüleri yayınlandı
Sinan Ateş suikastının görüntüleri ise davaya çok kısa bir süre kala ortaya çıktı. Görüntülerde cuma namazı çıkışı arkadaşları Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik ile yürüyen Sinan Ateş, motosikletli kişilerin saldırısına uğruyor. Yayınlanan kamera kayıtlarında Ateş’in vurulduktan sonra yere düştüğü, daha sonra arkadaşı Keçik’in kaçan saldırganlara ateş ettiği görülüyor.
Ömer Zengin’in iddiaları: MHP’li İzzet Ulvi Yönter, Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım
Ateş’in yakın arkadaşı olduğunu belitten Ömer Zengin, X hesabından suikasta ilişkin ifadesini, “Bizi bir telefon ile Berlin’den Ankara’ya getiren adalet (!) Ankara’daki ülkücü katili FETÖ’cüleri bir türlü ayağına getiremiyor” notuyla paylaştı.
Zengin’in yayımladığı ifadede Olcay Kılavuz’un görevden alınmasının ardından Ateş’in parti özel kalem müdür yardımcısı Akın Yavuz’un referansı ile göreve getirilmesi sonucu Ateş’e karşı husumetin başladığını düşündüğünü söylediği görülüyor.
Ayrıca Zengin ifadesinde suikastın Ahmet Yiğit Yıldırım önderliğinde, İzzet Ulvi Yönter, Olcay Kılavuz ve Nevzat Ünlütürk tarafından organize edildiğinden emin olduğunu söylediği görülüyor.
Ayşe Ateş: “Eray Özyağcı’nın Bolu’da gizlendiğine dair kuvvetli şüphe var”
Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Sinan Ateş’in katil zanlısı Eray Özyağcı’nın cinayetin ardından Bolu’da bir müddet gizlendiğini iddia etti. Ateş, cinayetten bir ay sonra MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül’ün babasının evinin neden arandığını ve yine babasının üzerine kayıtlı aracın neden Ankara’ya getirilerek parmak izi tespiti yapıldığını sordu.
Ateş, “Sinan’ın katledilmesinden yaklaşık olarak 1 ay sonra MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül’ün baba evi neden aranmıştır? Babasının üzerine kayıtlı 14 AAY 148 plakalı araç Ankara’ya getirilip parmak izi tespiti neden yapılmış, araç niçin detaylı bir şekilde incelenmiştir” diye yazdı.
“Tutanak kayboldu” iddiası
Eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın, Sinan Ateş cinayeti nedeniyle 6 Ocak’ta Kılavuz’un da bulunduğu evde gözaltına alındığı iddia edildi.
İddiaya göre Demirbaş’ın Kılavuz’un evinden gözaltına alındığına ilişkin tutanak kayboldu ve bu nedenle savcılık Kılavuz hakkında bir işlem yapamadı.
Polislere kapıyı Kılavuz’un açtığı ve “Siz gidin, sahibiniz gelsin” diyerek gözaltı işlemine direndiği ve daha sonra ekipte yer alan bir polis memurunun da tayininin çıkarıldığı da iddialar arasındaydı.
Tolgahan Demirbaş’ın aracında 34 adet fişek, bir adet tabanca ortaya çıktı
Sinan Ateş cinayetinden bir gün sonra şüpheli Tolgahan Demirbaş’ın savcılık talimatıyla arama yapılan aracında yedi adet kovan, 34 adet fişek, bir adet tabanca, tabancaya takılı vaziyette bir adet şarjör bulunduğu ortaya çıktı.
Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş’ın birbirleri ile çelişkili ifadeler verdiği belirlendi. ANKA’nın aktardığına göre cinayette azmettirici olduğu iddia edilen Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi şüpheli Tolgahan Demirbaş’ın 06 BSG 411 plaka sayılı beyaz renkli Citroen C5 marka aracında arama yapıldı.
Arama sonucu bir karton kutu içerisinde yedi adet kovan, 34 adet fişek, bir adet tabanca, tabancaya takılı vaziyette bir adet şarjör ve şarjör içerisinde 14 adet fişek bulundu. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü tarafından muhafaza altına alınan silah ve mühimmata Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararla el konuldu.
Şüpheli Demirbaş ve sanık Yüksel çelişkili ifadeler verdi
Sinan Ateş cinayetinde “Toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım etmek”ten suçlanan tutuklu sanık Emre Yüksel ve cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen şüpheli Tolgahan Demirbaş’ın Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde verdikleri ifadelerin de çelişkili olduğu tespit edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tolgahan Demirbaş’ın Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde 1 Ocak 2023’te verdiği ifadesinde Emre Yüksel ile Gökçehöyük’te bulunan göle gitmeye karar verdiğini ancak Emre Yüksel’in ifadesinde böyle bir hususun olmadığı gibi cuma namazı sonrası karşılaşarak, Hüsrev Lokantası’na giderek yemek yediğini beyan ettiğini belirterek, konu hakkında Demirbaş’a soru yöneltti. Demirbaş ise “Her ne kadar Emre Yüksel arkadaşım cuma namazı sonrası karşılaştığımızı beyan etmiş ise de ortada bir yanlış anlaşılma vardır” savunmasını yaptı.
Özyağcı, Yüksel ve Demirbaş’ın görüşmeleri kayıt altına alındı
Eray Özyağcı ile “toplu halde, iştirak halinde, tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım eden” sıfatıyla tutuklanan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ve şüphelilerden cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın görüşmelerinin kayıt altına alındığı ortaya çıktı.
Tutuklu sanık Karadeniz’in evinden 6 tabanca ve 314 adet dolu fişek çıktı
Tutuklu sanık Erdem Karadeniz evinden çelik kasa ve toprak altına gömülü poşette altı tabanca ve 314 adet dolu fişek ele geçirildi.
Kılavuz: “İfade vermeye hazırım”
Sinan Ateş’in öldürülmesinde adı geçen MHP’li Olcay Kılavuz, Tolgahan Demirbaş ile telefon konuşmalarının deşifre edilmesini istedi. TGRT Haber’e konuşan Olcay Kılavuz’un yakınındaki isimler, kendisinin savcılık ve mahkemeye çağrıda bulunduğunu, ifadesinin alınmasını istediğini aktardı.
Kılavuz, yakın çevresine, aylar süren sessizliğiyle ilgili de kendisine “konuşma” talimatının verildiğini söyledi, “Beni savcılık, mahkeme çağırsın. Beni dinlesinler. Bana yöneltilen soruları cevaplamaya hazırım. Bildiklerimi anlatmaya hazırım” dedi.
Demirbaş ve Aykal, cinayetten yarım saat sonra telefonla görüştü
Tolgahan Demirbaş’ın, cinayetten bir gün önce beş kez, cinayetten yaklaşık yarım saat sonra da iki kez eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal ile görüştüğü ortaya çıktı. Facetime üzerinden yapıldığı belirlenen tüm görüşmeler soruşturma dosyasına girdi.
Demirbaş verdiği ifadede bu görüşmelerin nedeninin “MHP” plakalı bir araç ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel için ruhsatlı silah alma konusu olduğunu öne sürdü.
Demirbaş, cinayet sonrasındaki aramalar için ise Aykal’ın kendisini aradığını ve görüşmenin yaklaşık 10 saniye sürdüğünü belirtirken “’Çukurambar’da olan olaydan haberin var mı?’ diye sordu. Maksimum 10 saniye sürdü. Ben de ‘Bilmiyorum, hayırdır ne oldu?’ diye sordum. ‘O da tamam görüşürüz, hoşçakal’ dedi. Kapattık” dedi.
17 kişinin dosyası ayrıldı
Cinayete ilişkin 22 tutuklu sanık hakkında dava açılırken 17 şüphelinin de dosyası ayrıldı. Dosyası ayrılanların arasında hakkında yurtdışı çıkış yasağı konulan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç ile Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde komiser olarak görev yapan Talha Atalay ve eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz yer alıyor.
Ayırma kararı ve Olcay Kılavuz
Ateş hakkında hazırlanan iddianamede önemli bir husus da “ayırma kararı” ismiyle açılan başlık oldu. Ayırma kararındaki şüphelilerle ilgili “haklarındaki soruşturma devam ediyor” diye herhangi bir suçlama yönetilmedi.
Ayırma kararı adıyla oluşturulduğu belirtilen ek dosyadaki isimlerin başında eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un olduğu iddia ediliyor.
Tolgahan Demirbaş ile Olcay Kılavuz’un cinayetten yarım saat sonra iki defa telefonda görüştükleri belirlendi.
Kılavuz, hakkında “tasarlayarak, kasten öldürme” suçlamasıyla işlem başlatıldı. Davanın ek klasörlerine giren “ayırma kararı” Kılavuz’un cinayet günü milletvekili olduğu tarihte alındı.
Soruşturma izni için evrak Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderildi. Kılavuzla ilgili soruşturmada herhangi bir adım atılmadı, fezleke hazırlanmadı.
Siyasiler ne tepki verdi?
Bahçeli’den ilk açıklama: “Tek bir ülküdaşımızı ezdirmeyeceğim”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cinayete ilişkin ilk açıklamasını TBMM kürsüsünden yaptı. Bahçeli, 10 Ocak 2023’te saldırı sonrası MHP’yle Ülkü Ocakları’na organize ve örgütlü bir saldırı başlatıldığını iddia ederek, “Tek bir ülküdaşımızı ezdirmeyeceğim, sonu ölüm de olsa surda gedik açtırmayacağım” dedi.
Bahçeli sadece MHP’li avukatların bulunacağını açıkladı
Bahçeli, 1 Temmuz’a doğru giden süreçte yer yer Ateş davasına ilişkin çeşitli açıklamalar yaptı. 7 Mayıs’ta iddianamenin kabul edilmesinin ardından konuşan Bahçeli, MHP ve Ülkü Ocakları’na kan ve çamur sıçratılmak istendiğini öne sürerek CHP ve İYİ Parti’ye “Malum partiler neyi biliyorlarsa acilen mahkemeye yetiştirmelidir” sözleriyle seslendi.
Bahçeli’nin MHP’nin Ateş davasında “mutlaka hazır bulunacağına” yönelik açıklamasından sonra Ülkü Ocakları üyelerinin Türkiye’nin 81 ilinden otobüslerle davaya geleceğini ve CHP lideri Özgür Özel’in duruşmaya girmesinin engelleneceği iddia edildi. Bahçeli, söz konusu iddialar üzerinde TBMM’de düzenlediği son grup toplantısında davaya sadece MHP’nin avukatlarının katılacağını duyurdu.
Bahçeli’den 5 yıl sonra Sinan Ateş’in bulunduğu yerden Ahmet Yiğit Yıldırım ile verdiği aynı kare
Kılavuz’un görevden alınmasından sonra yargılanmasının önünün açılacağı iddiaları gündeme geldi. Bahçeli, Kılavuz’u görevden almaya karar vermesinden bir gün önce 27 Mayıs’ta Ülkücü Şehitleri Anıtı ziyaretinde yaptığı konuşmada “Halk TV, Now ve Sözcü olmak üzere, itibar cellatlarına soyunan, kimler varsa mahkemede dinlenmelerini, bilgi ve belgelerini mahkemeye sunmalarını istiyoruz” dedi.
Bahçeli’nin bu konuşmayı yaptığı gün hemen biraz arkasında Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın bulunması dikkat çekti. Beş yıl önce aynı gün Bahçeli’nin konuştuğu sıralarda aynı yerde Yıldırım yerine Sinan Ateş bulunuyordu.
Ayşe Ateş’ten Bahçeli’ye çağrı: “Gelin bu davanın önünü açın”
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, 11 Mayıs’ta Bahçeli’ye seslenerek “Gelin, bu davanın önünü açın. Suça karışanların tamamı yargılansın. Geride zihinleri meşgul eden küçücük bir şüphe, toplum vicdanını rahatsız eden en ufak bir adaletsizlik kalmasın” diye konuştu.
Özel-Ayşe Ateş görüşmesi
Ayşe Ateş, muhalefet partilerini ziyaret ederek destek istedi. Muhalefet liderlerine davanın ilk duruşmasına katılmaları yönünde çağrı yapan Ayşe Ateş, 10 Haziran’da CHP lideri Özgür Özel’i ziyaret etti. Özel ile görüşen Ateş, “Sayın Özel, adalet yürüyüşümüzde en ön saftaki yerini almaya devam ediyor” dedi. Ateş, Özel’i 24 Haziran’da ikinci defa ziyaret ederek, Özel’in 1 Temmuz’daki duruşmaya katılacağını söyledi.
Erdoğan-Ayşe Ateş görüşmesi
Ateş, Özgür Özel görüşmesinden bir gün sonra Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etti. Özel ile Erdoğan görüşmesinin yapıldığı gün (11 Haziran) Ateş’in Erdoğan ile görüşmesi için Özel’in “aracı” olduğu kaydediliyor.
Ancak İYİ Parti kaynakları, kurucu Genel Başkan Meral Akşener’in Erdoğan’a yaptığı ziyarette bu konuyu gündeme getirdiğini belirtiyor. Ateş’in görüşmede öldürülmekle tehdit edildiğini söylemesi üzerine Erdoğan, Ayşe Ateş’in korunması için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a talimat verdi. Görüşmeden sonra Ateş ailesine koruma polisi tahsis edildi.
Ayşe Ateş, tüm muhalefet partilerini ziyaret etti
Ateş, Erdoğan ve Özel dışında İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı ve Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır’ı da ziyaret etti.
Dervişoğlu’ndan MHP’ye tepki
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, 29 Mayıs’ta TGRT Haber’e konuşarak cinayetin karanlıkta kalmamasını gerektiğini ifade etti ve MHP’ye tepki gösterdi. Yerde bir Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın cenazesinin yattığını belirten Dervişoğlu, “Sinan Ateş’in kaybına tatbikat zayiatı gözüyle bakamaz. Dolayısıyla bu işin içinde kimin kirli eli ve parmağı varsa onların ifşası ve deşifresi Türk milliyetçilerinin görevidir” dedi.
Özgür Özel: “Bu iki kişinin ismi iddianameden nasıl ayıklandı?”
Ana muhalefet lideri Özgür Özel, Sinan Ateş davasının yakında takip ettiklerini yaptığı her konuşmada vurguluyor. Özgür Özel, özellikle de haklarında cinayet ile ilgili çeşitli iddiaların bulunduğu MHP’li yöneticilere dikkat çekiyor.
Özel, Sinan Ateş cinayeti iddianamesinden bazı isimlerin ayıklanması ve faillerin saklanıp kaçırılması dahil suçlamada bulunduğu iki kişiye ismini vermeden dikkat çekti.
Özel, 21 Mayıs’ta TBMM’de yaptığı konuşmada, “Bu iki kişinin isimleri Sinan Ateş cinayeti iddianamesinden nasıl ve kimler tarafından ayıklanmıştır” diye sordu.
CHP kulislerinde Özel’in bu soruyu yönelttiği isimlerin MHP Genel Başkan Yardımcıları Semih Yalçın ve İzzet Ulvi Yönter olduğu öne sürülüyor. Özel, “bu iki kişi” diye nitelendirdiği isimlerin ise eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz ile Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım olduğu kaydediliyor.