Dervişoğlu “Sinan Ateş davası MHP’ye uzanır mı” sorusuna tepki gösterdi: “Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptım, ben daha adam itmedim”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Afyonkarahisar kampında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dervişoğlu, Koray Aydın’ın partiden istifasına ilişkin “Üzülmedim dersem yalan olur” yorumunu yaparken, Akşener-Erdoğan görüşmesi sonrasında yaşanan tartışmalara Özgür Özel’in Erdoğan ile görüşmesini hatırlatarak karşılık verdi. Dervişoğlu, “Sinan Ateş cinayeti davası MHP’ye uzanır mı” sorusuna tepki gösterirken “Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptım. Ben daha adam itmedim arkadaş. Hırçınlıklarınız olabilir, vazifeniz yoktur, kavga da edersiniz, adam da itersiniz. Bunlar hepimizin yaşadığı şeyler, olaylar ama sorumluluk alanınıza özen göstereceksiniz” dedi.

İYİ Parti 13-14 Temmuz’da Afyonkarahisar’da değerlendirme kampı düzenledi. Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu kampı takip eden basın mensuplarıyla bir araya geldi ve soruları yanıtladı.

Kampta iki gün boyunca milletvekilleri, Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri İYİ Parti’nin kuruluşundan bu yana yaşadığı sorunları tartıştı. 14 Mayıs Genel Seçimleri ile 31 Mart Yerel Seçimleri’nde yürütülen strateji hatalarının konuşulduğu kampta, partinin yeni dönem politikaları belirlendi.

Sinan Ateş davası MHP’ye uzanır mı sorusuna tepki: “Bu soruyu ben sana yöneltmiş olsam nasıl bir cevap verirdin?”

Dervişoğlu, 30 Aralık 2022’de suikastla öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin 1 Temmuz’da başlayan yargı süreciyle ilgili “Dava MHP’ye uzanır mı? Bu dava MHP’ye uzanırsa mı çözülür” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Cevabım yok. Şimdi görülmekte olan bir dava var. Biz de o mahkeme sürecini takip ediyoruz. Görülmekte olan bir dava nereye varırsa ulaşılır, nereye çözülürse olur. Bu soruyu ben sana yöneltmiş olsam nasıl bir cevap verirdin? Uzanırsa kurtulur muydu? Uzanırsa…Uzatsınlar o zaman.”

Gazetecilerle geçmişle değil gelecekle ilgili konuşmak istediğinin altını çizen Dervişoğlu, “Siz bana gelecekle ilgili soru sorduğunuzda ben zorlanıyorum mesela. Dünü konuşmak siyasetçi için de kolay, gazeteci için de kolay. Ben ‘Kolaya kaçmayalım, zoru konuşalım’ diyorum” dedi.  

“Sinan Ateş’in ölümünü bir tatbikat kazası olarak mı görüyorsun sen?”

Dervişoğlu, başka soruların ardından yeniden Sinan Ateş cinayeti davasının MHP’ye uzanmasıyla ilgili soruya döndü. Türkiye’nin kötüye gittiğini ve sorunlarının konuşulması gerektiğini belirten Dervişoğlu, şöyle devam etti:

“Şimdi arkadaşım soruyor. Benim MHP’den geldiğimi biliyor. Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğumu biliyor. Ülkü Ocakları Genel Başkanlarıyla mahkemeye gittiğimi biliyor. Oradan soruyor, ‘Bu işin ucu MHP’ye dayansa çözülür mü?’ Sinan Ateş’in ölümünü bir tatbikat kazası olarak mı görüyorsun sen? Benim bu konuyla alakalı son derece hassas olduğumu da biliyorsun değil mi? Gelenekçi olduğumu da biliyorsun. Ne çıkaracaksın bundan? Art niyetini sorgulamıyorum. Faydalı bir şey çıkmaz.”

“Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptım, ben daha adam itmedim arkadaş”

Dervişoğlu, “Bu memlekette adalet varsa adalet olacak, yoksa kıyamet diyoruz, daha ne diyelim. Ama ‘İki tane adamın ucunu oraya dayarsak, güzel haberler çıkarabiliriz’. Ne Sinan’ın ruhu şad olur, ne anasının gözyaşı diner. Hiçbir şey olmaz” diyerek soruya tepkisini sürdürdü. Dervişoğlu şöyle konuştu:

“Ben de Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptım. Ben daha adam itmedim arkadaş. Bir arkadaşımı ‘itmedim’. Hele görevdeyken. Hırçınlıklarınız olabilir. Vazifeniz yoktur. Üstlendiğiniz bir sorumluluk yoktur. O sorumluluğa uygun yaşama mecburiyetiniz yoktur. Kavga da edersiniz, adam da itersiniz. Bunlar hepimizin yaşadığı şeyler, olaylar. Ama sorumluluk alanınıza özen göstereceksiniz. O kadar şey yaşadım ben, o Sinan’ın annesiyle beraber olduğum anı hazmedemiyorum. ‘Ya bu çocukların onlarcası gelip benim hanemde yemek yiyordu. Ben bu çocuklara yemek yapıyordum’ diyor kadıncağız. Ne diyebilirsin?”

“Kim ne yaparsa yapsın o gerçeklerin ortaya çıkmasını da engelleyemeyecek”

Sinan Ateş’in ailesinin acısını ancak adaletin dindireceğini söyleyen Dervişoğlu, “Kim ne yaparsa yapsın o gerçeklerin ortaya çıkmasını da engelleyemeyecek. Ama bunu doğru yönetemezsek, o camia açısından ‘Bizim içimizde olan bir olay başkalarının istifade etmeye çalıştığı bir olaya dönüştü’ deyip bütün işin ters dönmesine sebep olunabilir. Dikkat etmek lazım ona. Bizim oraya adalet penceresinden baktığımızı bilmez. Hem ‘Bu bir siyasi dava değildir’ diyor, hem açıklamalarına bak hep siyaseti atıfta bulunuyor. Sinan Ateş’in katli alçaklıktır. Bir siyasi hareket için utançtır. Bu ülke için de utançtır” diye konuştu.

“Her şey güllük gülistanlık değil”

Dervişoğlu’na kampta yapılan toplantılarda özeleştiri yapılıp yapılmadığı soruldu. Herkesin kendini ve yanlışlıklarını eleştirdiğini söyleyen Dervişoğlu, “Kimi insan tecrübesizliğinden kaynaklı hatalarını konuştu. Almış olduğumuz kararların siyasi sonuçları üzerinden bir değerlendirme yaparak kararların yanlış olduğunu konuştuk. Her şey güllük gülistanlık değil ki İYİ Parti açısından” diye konuştu.

Eleştirilerin rahat bir ortamda konuşulabilmesini sağlamanın önemli olduğunu belirten Dervişoğlu, “Konuştukça hür olduğunuza, konuşursanız o hürriyetinize delalettir” dedi.

“İstifa konularında ‘Etme, eyleme’ demem kimseye”

Dervişoğlu, kendisiyle ilgili eleştiriler de olduğunu söyleyerek, “Ben bazı olaylarda fazla gelenekçi olduğum için müdahil olmam. Özellikle bu istifa vesaire konularında ‘Etme, eyleme’ demem kimseye. Geldiğim gelenek buna müsait değil” dedi. Siyasetle küs barıştırarak küslüğün biteceğine inanmadığını belirten Dervişoğlu, siyasi partilerin genel başkanlarının küslük olmayacak bir hoşgörü iklimi yaratması gerektiğine değindi. Dervişoğlu “Şunu da gördüm, çok fazla sorunumuzun olmadığını müşahede ettim o görüşmelerde” diye ekledi.

Dervişoğlu, 14 Mayıs seçimleri sonrası İYİ Parti’de yaşanan istifalara ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Dışarıdan bakıldığında İYİ Parti’nin içinde sürekli tartışma varmış gibi bir algı var. Hep yazıyorlar ‘İYİ Parti’de sular durulmuyor’ diye. Gayet iyiydi, fırtına gördünüz mü? Gayet de iyi durum. Tabii başka bir takım hesapları, idealleri olan insanlar olabilir. Bu da siyasetin doğasında olan bir şey. İstifaların bizi etkilemediğini konuştuk. Genel bir değerlendirme yaptığımızda bu istifalardan partinin geleceğine dair bir endişeye mahal olmadığı durumunu tespit ettik. Bir de yeni bir kadro olmamız münasebetiyle bir iletişimsizlik olduğundan bahisle o eksikliğin ikbal edilmesine yönelik tedbirleri konuştuk.”

“Milletvekillerimiz Anadolu yollarına düşecekler”

Dervişoğlu, kampa katılan partililerin kendisinden beklentisinin ne olduğu sorusuna “Benim sürekli sahada olmamı, sahada daha faydalı olduğunu söylediler” diye yanıt verdi. Dervişoğlu şöyle devam etti:

“TBMM tatile girdiği andan itibaren önce milletvekillerimiz seçim çevrelerinde bir müddet hem istirahat edecek hem çalışacaklar. Ondan sonra da Anadolu yollarına düşecekler. Şahsıma yönelik ‘Şunu da şöyle yaptın’ diyebilecekleri bir şey yok çünkü ben de iki aylık genel başkanım. Geldiğimiz günden beri de sürekli sanki çok önemli şeyler varmış gibi tartışmaların içinde boğulmaya zorlanıyoruz. Ben azami ölçüde ondan kaçtım.”

“Bir kısım medyaya kendimizi beğendiremedik”

“İYİ Parti kurulduğu günden beri zaten bu tür saldırılarla uğraşıyor, bir kısım medyaya bir türlü kendimizi beğendiremedik” diyen Dervişoğlu, farklı değerlendirmelere saygı duyduklarını ancak “yaratmak istedikleri bataklığa düşmek istemediklerini” söyledi.

Partiden istifalardan kendisinin ve çalışma arkadaşlarının etkilenmediğini vurgulayan Dervişoğlu, “Zaten istifa edenlerin dördü benim genel başkan olmamdan sonra istifa etti. Ondan önceki istifaların sebepleri de kamuoyunda uzun uzun paylaşıldı. Benim dönemime denk gelen istifalar dikkat ederseniz çok fazla tartışılmadı” dedi.

Parti içinde sorumluluğunu yerine getirmeyen kişilerin, sıfatları ne olursa olsun, istifasını isteyebileceğini söyleyen Dervişoğlu, siyasi partilerde bunların normal olduğunu savundu. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bakanların “affını istediğini” hatırlatan Dervişoğlu, “Ama hiçbiriniz soramıyorsunuz ‘Kim efendim’ diye” sözleriyle basın mensuplarına da tepki gösterdi.

“Burak Akburak’ı izliyorum”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak ile Konya Milletvekili Ünal Karaman kampa katılmadı. İki milletvekilinin istifa edip etmeyeceği sorusunu Karaman’ın kendisine mazeret bildirdiğini paylaşarak yanıtlayan Dervişoğlu, “Sayın Burak Akburak herhangi bir mazeret beyanında bulunmadı. Ayrıca kendisini izliyorum, grup toplantılarına da katılmıyor. Arkadaşlarımı görevlendirip kendileriyle görüşmelerini sağlayacağım” dedi.

“3-6 Mart sürecinde çok yoğun istifa oldu”

Dervişoğlu, istifaların partiyi çok fazla etkilemediğini söylemesi üzerine bu duruma ilişkin, “Sayısal veriye dayanıyor mu” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Sayısal veriye dayanıyor. Geride bıraktığımız dönemlerde travma sayılabilecek olaylar yaşadık. Yeni de bir partiyiz. Aidiyet noktasında yapılması icap eden çok işimiz var. Rutin istifaları aşabilecek ve rahatsızlık yaratabilecek bir istifa dalgası oluşmadı. 2023 seçimleri öncesinde başladı. O, 3-6 Mart sürecinde, o iki gün çok yoğun istifa oldu. Ama hem 3 Mart’ta oldu hem de 6 Mart’ta oldu. Ondan sonra da böyle rutin üzerinden gidiyor. Ama bu istifalara bağlı olarak bir dalga oluşmadı. Binler, on binler, yüz binler falan bekleyenler vardı, işte öyle herhangi bir şey olmadı.”

CHP’ye geçen milletvekillerine: “Hiçbir çaba sarf etmeden milletvekili olmuşlar, makul karşılayabilmek mümkün değil”

31 Mayıs’ta İYİ Parti’den istifaya ettikten sonra CHP’ye katılan Antalya Milletvekili Aykut Kaya’nın, “İYİ Parti’de, milletimize ve ülkemize hizmet etme koşullarının ortadan kalktığını üzülerek görmekteyim” açıklamasını anımsatan Dervişoğlu, şöyle konuştu:  

“Bütün istifalara insan üzülür. Neticede kendinizi sorgulamanıza sebep oluyorlar. Ben ‘Bu hatayı nerede yaptım’ diyorsunuz. Bizim genç iki arkadaşımız istifa etti. Ben neden istifa ettiklerini anlamadım. Anlayamadım. ‘Hizmet etme imkanının kalmadığına inandım’ diyor. Siyasette milletvekili olmak için kimlerin hangi çabayı sarf ettiğini benden iyi sizler biliyorsunuz. Bu arkadaşlar bir kalemin ucuyla hiçbir çaba sarf etmeden, hiç ter akıtmadan milletvekili olmuşlar. Önemli görevlere gelmişler. Kendisine oy veren ve peşi sıra koşup onu milletvekili yaptırmak için emek sarf eden arkadaşların haklarına ve hukuklarına saygı göstermemişler. Şimdi bunu makul karşılayabilmek mümkün değil ki.”

“Koray Aydın’ın istifasına üzülmediğimi söyleyemem”

Ankara Milletvekili Koray Aydın, önceki Genel Başkan Meral Akşener’in AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından İYİ Parti Genel Merkezi’nin herhangi bir açıklama yapmamasını ve çağrılarına rağmen yanıt verilmemesini de gerekçe göstererek 27 Haziran’da İYİ Parti’den istifa etti. Dervişoğlu, Aydın’ın istifasına ilişkin şunları söyledi:

“Koray Bey’in istifasını diğer istifalardan ayırırım. Koray Bey partinin kurucusu, 200 kurucudan biri. Ayrıca kurucu teşkilat başkanı. Türk siyasetinde önemli yeri olan yüksek görevlerde bulunmuş bir siyasi şahsiyet. Dolayısıyla onun istifasına üzülmedim dersem yalan olur.  Biz öyle şeyler yaşadık ki bu küçük meselelere bakarak duygusal davranamayız. Bazı unutmamamız gereken dönemler geçirdik biz. O dönemin doğru anlaşılması ve o dönemin hatrına bir takım işler yaparken özen gösterilmesi kanaatini taşıyorum. Onun için Koray beyin istifasına üzülmediğimi söyleyemem.”

“Hiç kimse Özgür Bey’e ‘Saray’a yattı’ dedi mi?”

Dervişoğlu, Aydın’ın eleştirilerine neden yanıt vermedikleri sorusunu da yanıtladı:

“Ben kim ne istiyor ve hangi tartışmayı yaratacak, öyle bir temennisi var diye bakıp, o temenniye ya da o değirmene su taşımak zorunda değilim. Koray Bey’i ‘Kamuoyu da merak ediyor’ deyip sorabilirsiniz. Özgür Bey iki defa görüştü Tayyip Erdoğan’la. Ne konuştuklarına dair bir merak oluştu mu toplumda? Oluştu da ne oluştu, ne konuşuldu? Hiç kimse Özgür Bey’e ‘Saray’a yattı’ dedi mi?”

Akşener-Erdoğan görüşmesi: “Beni ilgilendiren oradaki fotoğraf karesi,  İYİ Parti’nin ne yapacağına ben karar veririm”

Dervişoğlu, Akşener-Erdoğan görüşmesi konusuna girmek istemediğini anlattı:

“Ben size ‘İleriye doğru konuşalım’ diyorum. Siz diyorsunuz ki ‘Böyle bir şey oldu.’ Beni ilgilendiren oradaki fotoğraf karesidir. Ne konuşulduğunu zerreyi miskal düşünmüyorum. Merak da etmiyorum. Bütün tartışmalar o fotoğraf karesinden kaynaklı. Ben bir şey diyemem, muhataplarına sormak lazım. En başından beri onu söylüyorum. Bu konuda bir açıklama yapma ihtiyacım yok. ‘Kim ne yapıyor acaba’ diye merak etmek gibi bir durumum da yok çünkü İYİ Parti’nin genel başkanı benim. İYİ Parti’nin ne yapacağına ben karar veririm. Mesele bu kadar basit.”

Dervişoğlu, gazetecilerin Akşener-Erdoğan görüşmesine ilişkin sorularına tepki gösterdi. Türkiye’nin ve İYİ Parti’nin geleceğini konuşmak istediğini kaydeden Dervişoğlu, “Hepimiz yine magazinin peşindeysek bir arada bulunmanın anlamı da yok. Böyle bir tartışma olmadığını söylüyorum ben işte. Onun için magazin diyorum. Bu sorduğunuz soruların hiçbirini konuşmadık biz” dedi.

“Tek bayramlaştığım kişi Meral Akşener değil”

Kurban Bayramı’nda Akşener’e yaptığı ziyaretin hatırlatılması üzerine Dervişoğlu, “Bayram ziyaretinde bayram kutlanır. Tek bayramlaştığım kişi de Sayın Meral Akşener değil. Partimizin kurucu Genel Başkanı olması münasebetiyle orada bir fotoğraf paylaşılması ihtiyacı hasıl oldu” dedi.

“Muhalefete muhalefet etmek gibi bir alışkanlığımız yok”

Dervişoğlu, partinin kuruluşundan bu yana birçok travma atlatıldığı sözlerinin hatırlatılması üzerine, “travmaları atlatmak” için nasıl bir yol izleyecekleri, ana muhalefet ve iktidarla ilişkilerinin nasıl olacağı sorusunu yanıtladı:

“Bundan sonra bir travma beklemiyorum. Bütün siyasi partilerle görüşüyoruz. Muhalefete muhalefet etmek gibi bir alışkanlığımız yok. Biz Türkiye’nin doğrularını konuşuyoruz. Doğru işler yapıldığı zaman o doğruların yanında oluyoruz. Yanlış işlerin de karşısında oluyoruz. TBMM’de grubu bulunan bir siyasi partiyiz biz. Dolayısıyla Meclis çalışmaları kapsamında bütün siyasi partilerle olması gereken diyalogları sürdürüyoruz. Ne iktidar partisiyle, ne ana muhalefet partisiyle, ne de diğer muhalefet partileriyle olan münasebetlerimizde herhangi bir değişiklik olacağı kanaatinde değilim.”

“Zaaf alanlarını telafi etmiş, milletle buluşmuş bir İYİ Parti göreceksiniz”

Dervişoğlu, partisinin kuruluş ayarları doğrultusunda yoluna devam edeceğini vurgularken “Bundan sonra sahada olan, iktidara talip bir İYİ Parti göreceksiniz. Geride bıraktığımız dönemde oluşmuş zaaf alanlarını telafi etmiş, milletle buluşmuş bir İYİ Parti göreceksiniz. Bugün kendi aramızda konuştuk, yarın milletle konuşacağız. Sonra milletten gelen yansımalara bakarak da yürüyen planlar üzerinde stratejimizi revize ede ede götüreceğiz” diye konuştu.

“Erken seçim tartışmaları spekülatif”

Dervişoğlu, erken seçim tartışmaları hakkında şunları söyledi:

“Gerçekçi olarak bakmak lazım. Türkiye bir yıl içinde üç tane seçim yaptı. Sahada gezip dolaşırken de görüyoruz vatandaşı, bıkkınlık hali de var ama demokrasilerde sorunların çözümünün temininin yolu elbette ki vatandaşın önüne sandığın koyulmasıdır. Ama ben böyle bir süreçte bu tartışmaları spekülatif buluyorum. Zaten bugün konuşuyorlar, iki buçuk yıl sonra yapılmasını ön görüyorlar. Erken seçim dediğinizde, istediğinizde onu hemen gündeme getirmek lazım. O gelişmeleri biraz vadeye kesilmiş çek ya da uzun vadeli senetler gibi görüyorum. İhtiyaç varsa yapılabilir.”