Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının sanığı ve gizli tanığı Serdar Sertçelik’in yurtdışına kaçırılmasına ilişkin altısı emniyet mensubu 11 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasında ara karar verildi. Tutuklu sanık komiser Metehan İlkyaz tahliye edildi. Dönemin Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve eski KOM Müdür Yardımcısı Şevket Demircan’ın aralarında bulunduğu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dava, 3 Eylül 2024’e ertelendi.

Ayhan Bora Kaplan’la ilgili davanın sanığı ve gizli tanığı Serdar Sertçelik’in yurtdışına kaçırılmasına ilişkin altısı emniyet mensubu 11 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Ara kararı açıklamadan önce, “İddianame yetersiz evet, ancak artık bu noktaya geldi. Adaletli bir karar vermeye çabalıyoruz” diye konuşan hakim, tutuklu sanıklardan eski Organize Şube Komiseri Metehan İlkyaz’ın tahliyesine karar verdi.
Mahkeme, dönemin Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, eski KOM Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, organize komiserlerinden Gökhan Karaca, polis memuru Ufuk Gültekin ile sivil sanıklar Adem Kaçan ve Mustafa Çotuk’un tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, Nurullah Özgür Kopuk ve Serdar Sertçelik’in babası Erdoğan Sertçelik hakkında yargılama devam ediyor.
Duruşmaya Ayhan Bora Kaplan’ın vekilleri “sanığı etkileme suçu” gerekçesiyle katılma talebinde bulundu. Duruşmaya katılımın yoğun olması nedeniyle duruşmanın büyük salona alınması istendi, ancak uygun salon bulunamadığı ifade edilerek bu talep reddedildi. Avukatların “tarafsız olmayacağı”, Kaplan’ın da “suçtan zarar görme ihtimalinin bulunmadığı’” gerekçesiyle katılma talepleri reddedildi.
“Böylesine bir örgütün karşı operasyonuna maruz kalıyoruz”
Duruşmada ilk söz alan dönemin Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, iddianamenin 10 gün önce hazırlandığını belirterek, “Ben bu iddianameyi defalarca inceledim. Bu suçlamaları reddediyorum, işlemediğim ve işletmediğim için. Öte yandan iddianamede benim hakkımda hiçbir somut delil yok. Sayın savcım varsayımlarda bulunmuş sadece” dedi.
Ayhan Bora Kaplan’ın tehlikeli bir suç örgütü kurduğunu tespit ettiklerini kaydeden Çelik, “Bu suç örgütünü çökertenlerden birisiyim. Biz böylesine bir örgütün karşı operasyonuna maruz kalıyoruz. Ben her şeyi mesleğime, hukuka uygun yaptım. Ben hangi hakime hangi savcıya gidip yönlendirme yapmışım? Zaten hiyerarşik düzen içerisinde ben savcılarla değil, başsavcılarla görüşürüm. Ben tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.
“Neyi, niçin savunacağımızı bilmiyoruz”
Murat Çelik’in avukatı Cengiz Varol, soruşturmanın Cumhur İttifakı’na darbe suçlamasıyla başladığını ancak iddianamede bu iddiaların yer almadığının altını çizerek, “Böylesine bir suç örgütüne etkin bir mücadele sergilemesi sonucunda emniyet personellerinin yargılanması emniyet teşkilatının da motivasyonunu kırmıştır” dedi.
Soruşturma sürecinde tutuksuz yargılanan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Gökay Öner şunları söyledi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Şevket Demircan bana ‘Serdar Sertçelik babasının borcunu ödemek için İstanbul yolunda’ diye mesaj atıyor. Ben de bu bilginin sağlıklı olup olmadığını araştırdım ardından yurtdışına kaçmasını önlemek için hudut kapılarına da bilgi veriyorum. Benim bu şahsı kayırma gibi bir durumum söz konusu olamaz. Serdar Sertçelik bulunduğunda Murat Çelik müdürümüz bana gerekli işlemleri yapmama yönelik mesaj attı. Ben de bizim değil, Asayiş Şube’nin yapmasının uygun olacağını belittim ve durumu Asayiş Şube’ye bildirdim.”
“Özel oda” iddiasını yalanladı
Sertçelik’i yurtdışına kaçırmakla ve kayırmakla suçlanan eski Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan, yaptığı her şeyin yetkili kişiler tarafından bilindiğini kaydetti. Suçlamaları kabul etmeyen Demircan, “Özel bir oda da görüşme yaptığım söyleniyor. Bu yalandır. ABK kapsamında kullanılması için boş bir oda kullanılmıştır. Biz bu odada yeri geldi oturduk, yeri geldi yemek yedik, yeri geldi spor yaptık. Fizik tedavi yatağı vardır. Kerem Gökay Öner de bunu defalarca kullanmıştır” dedi.
“Bu ifadeyi neden verdiğini bilmiyorum”
Demircan, Sertçelik ile görüşmelerini tutuksuz sanık Nurullah Özgür Kopuk aracılığı ile yaptığını ifade ederek, “Görüşmelerin tamamı gerçeği ortaya çıkarmak ve şahsı Türkiye’ye getirmek için güven telkinli bir konuşmadır. Olsaydı zaten ben bu konuşmaları kayıt altına alıp sunmazdım. Serdar Sertçelik’in Türkiye’ye nasıl geldiğini gayet iyi bilmektedir Kerem Gökay Öner. Gizli sanık olduğunu da bilmediğini söyledi ancak bunu da bilmektedir. Bu ifadeyi neden verdiğini bilmiyorum” diye konuştu.
Dönemin Organize Şube Komiseri Ufuk Gültekin, suçsuz olduğu iddiasını öne sürerek, “Benim telefonumda suç içeren hiçbir şey yoktur. Bu yüzden de telefonumun şifresini verdim. Serdar Sertçelik’in kaçması tam tersi bizi zor durumu düşürmüştür” dedi.
Sivil sanıklarla işbirliği yapıp Sertçelik’in kaçmasına yardım etmekle suçlanan komiser Metehan İlkyaz, sivillerle birbirlerini tanımadıkları söyledi. İlkyaz’ın avukatı, “Serdar Sertçelik’i kaçırmak için ne yapmış, araba mı tahsis etmiş? Kolundan tutup İstanbul’a mı götürmüş? Gazeteler böyle yazdı. Var mı böyle bir şey? Gazete haberlerine göre mi iddianame hazırlanıyor?” diye sordu.
Hakim, iddianamenin yetersiz olduğunu söyledi
Hakim, ara karar öncesi son beyanlarını almadan avukatlara şunları söyledi:
“Hepinize teşekkür ederim, iyi savunmalar yaptınız. Belirttiğiniz gibi iddianame yetersiz, ama bu aşamaya geldi. Mümkün olduğu kadar doğruyu bulmaya, adaletli bir karar vermeye çalışacağız.”