AYM, İletişim Başkanlığı’na basın ve ifade özgürlüğüne müdahale yetkisi veren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni iptal etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde “manipülasyon ve dezenformasyonla mücadele” için kurulan Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı’yla ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılan düzenlemeyi “basın ve ifade özgürlüğüne müdahalede bulunduğu” gerekçesiyle iptal etti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhurbaşkanı Kararnamesi’yle “İletişim Başkanlığı’nın basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne müdahale etmesine imkân tanıyabilecek” iki maddeyi Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti.
AYM, CHP’nin “İletişim Başkanlığı’nın 17 Eylül 2020 tarihli ve 66 numaralı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin” başvurusunu inceleyerek, karara bağladı.
Kararda İletişim Başkanlığı’nın “her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunma” yetkisi ifade özgürlüğüne aykırı bulundu.
Karar Resmî Gazete’de 2 Ağustos Cuma günü yayımlandı.
“Her türlü manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmak”
Söz konusu iki madde şöyle:
- “Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamak.
- Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen psikolojik harekat, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her türlü manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunmak.”
“Cumhurbaşkanlığı kararıyla düzenlenemez”
Mahkeme, karar metninde, “Anayasa’nın 104. maddesinde Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Birinci ve İkinci Bölümleri’nde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle düzenlenemeyeceğinin belirtildiğini” vurguladı.
AYM, dava konusu kurallar uyarınca alınacak tedbirler ve yapılacak faaliyetlerin Anayasa’nın “düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” ile “basın hürriyeti”ne müdahale teşkil edeceğinin açık olduğuna hükmetti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kararda, “Bu bağlamda kuralların, kapsamları itibarıyla Anayasa’nın İkinci Kısım İkinci Bölümü’nde yer alan kişi hakları ve ödevleri ile ilgili düzenlemeler içerdiği görülmüştür” denildi.
Sonuç kısmında da kuralların Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile düzenlenemeyecek yasak alana ilişkin düzenlemeler içerdiğinin anlaşıldığı, kuralların konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine karar verildiği kaydedildi.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden açıklama
Öte yandan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden karara ilişkin açıklama yapılarak, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik müdahale yetkisi zaten bulunmamaktadır” denildi.
Açıklama şöyle:
“Karar, doğrudan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanına bağlı bir koordinatörlük olarak faaliyet gösteren Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin çalışmaları açısından herhangi bir sonuç doğurmamaktadır. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, yetkisini İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3. maddesinde sayılan Başkanlığın genel görevlerinden almaktadır. Merkezimiz çalışmalarını bu doğrultuda aralıksız sürdürmektedir. Anayasa Mahkemesinin verdiği karar, İletişim Başkanlığına bağlı bazı daire başkanlıklarının kuruluş kararnamesi ile ilgilidir. Anayasa Mahkemesi bazı maddelerin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi değil, kanun ile düzenlenmesi gerektiğine dair hüküm vermiştir.”