Medyascope, Yenidoğan Çetesi iddianamesinde adı geçen beş hastanedeydi. Bunlardan biri de eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun sahibi olduğu Özel Avcılar Hospital Hastanesi. Aileler perişan, yetkililer kurum itibarını kurtarmanın peşinde. Gülseven Özkan’ın haberi.

Yenidoğan Çetesi hastanelerinde korku dolu bekleyiş
Türkiye, Yenidoğan Çetesi’ni konuşuyor. Bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç elde eden ve ihmalkâr davranışlarla ölümlerine neden olan çeteye dair soruşturma tamamlandı. İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı olaya dair 494 sayfalık bir iddianame hazırladı. İddianamede, toplumun yakından tanıdığı 19 özel hastanenin de bu olayla bağlantılı olduğu yazdı.
İddianamede yer alan bilgilere göre İstanbul’daki birçok özel hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini işletmek amacıyla faaliyet gösteren ve Dr. Fırat Sarı’nın liderliğini yaptığı iddia edilen çetenin üyeleri, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle de işbirliği yaptı.
Dosyada şüphelilerin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) daha fazla gelir elde edebilmek için bebek hastaların yatış sürelerini kasıtlı olarak uzattıkları, bazı bebeklerin sağlık durumlarını gerçekte olduğundan daha kötü gösterdikleri ve hasta yakınlarından para aldıkları öne sürülüyor. Ayrıca elde edilen gelirlerin sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı da belirtiliyor.
İddianamede ayrıca altı aylık bir bebeğin doktoru olmadan yenidoğan yoğun bakıma sevk edildiği ve gerekli tıbbi müdahaleyi yapacak bir merkeze yönlendirilmediği, bunun sonucunda bebeklerin yaşamını yitirdiği iddiaları da yer alıyor. İddianamede yer alan bir diğer trajik vaka ise hayatta kalabilmesi için “prostavazin” isimli ilaç tedavisi uygulanması gereken bir bebeğin tedavisinin kesilmesi sonucu hayatını kaybetmesiydi.
Yenidoğan çetesi hastaneleri: Amaç bebeklerin iyileşmesi değil maddi kazanç
Yenidoğan Çetesi hakkında hazırlanan iddianamede, “hastane sahipleri ve başhekimlerin örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüte yardım ettikleri” yazıyor. Bu kişilerin de maddi çıkarla çalıştıkları yine iddianamede yer aldı. Şüpheliler bu işlemlerle, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde elde edilen kazancı üç-dört kat artırdı.
Çetenin telefon görüşmeleri de ortaya çıktı. Görüşmeler örgüt üyelerinin acımasızlığını gözler önüne seriyor.
Adalet Bakanı: “22 şüpheli tutuklandı”
Adalet Bakanı, Yenidoğan Çetesi soruşturması ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Tunç, “Bugüne kadar gözaltına alınan 47 şüpheliden 22’si tutuklanmıştır” dedi.
İddianamede adı geçen hastaneler
- Özel Trg Hospitalist Hastanesi
- Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
- Doğamed Sağlık Hizmetleri
- Ekip Sağlık Hizmetleri
- Güney Hastanesi Sağlık Hiz.
- Medilife Sağlık Hizmetleri
- Özel Avcılar Hospital Hastanesi
- Özel Avrupa Şafak Hastahanesi
- Özel Bağcılar Medlife Hastanesi
- Özel Doğa Hospital
- Özel İstanbul Şafak Hastanesi
- Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri
- Refik Arslan Sağlık Hizmetleri
- Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi
- Silivri Kolan Hastanesi
- Yonca Sağlık Hizmetleri
- Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi
- Gmz Sağlık Hizmetleri
- Özel Reyap İstanbul Hastanesi
Yenidoğan çetesi hastaneleri: Adı geçen kurumlarda neler yaşanıyor?
Medyascope, iddianamede adı geçen İstanbul’daki hastanelerin yenidoğan servislerine gitti, yetkililerle konuştu. Anne adayları korkuyor, bebekleri yoğun bakımda olan aileler ise endişeli.
Özel İstanbul Şafak Hastanesi: “Bu konuda bilgi vermiyoruz”
Gaziosmanpaşa’daki Özel İstanbul Şafak Hastanesi’ne girdiğimizde, doğumhanenin olduğu alanın ve genel servisin sakinliği dikkat çekiciydi. 10 yıldır hastanede çalışan bir hemşire, son dönemde yaşanan iddialardan haberi olmadığını söyledi. “Ne haberimiz var, ne de böyle bir şeyle karşılaştık. Çok şaşırdık” diyen hemşire, hastanedeki genel durumu “Doğum yapacak olanlar var” sözleriyle özetledi.
İddialarla ilgili olarak başhekimle iletişime geçmeye çalıştık. Ancak hastane yetkilileri, “Hukuki süreç başladı. Bu konuda bilgi veremiyoruz, basın açıklaması yapılacak” diyerek daha fazla konuşmaktan kaçındı. Hastane kapısında bekleyen bir hasta yakını ise konuyu haberlerde gördüğünü belirtti. “Çocuğun hep yanındayız, korkuyoruz tabii. Her hastanede böyle bir şey var mı, bilmiyoruz ama dikkatli olacağız” diyerek endişesini dile getirdi.
Özel Avrupa Şafak Hastanesi: “Sabotaj yapıyorlar”
Yenidoğan çetesi hastaneleri arasında adı geçen Şafak Hastanesi’nin Gaziosmanpaşa’daki merkezi, Özel Avrupa Şafak Hastanesi’nin servisine gittiğimizde, bazı çalışanlar iddiaları duyduklarını ancak çalıştıkları hastane hakkında olumsuz bir duyum almadıklarını belirtti. Bir çalışan, hastaları taburcu ettiklerini ve herhangi bir sorun olmadığını savundu. İddialarla ilgili olarak, adını vermek istemeyen üst düzey bir yetkili ise şöyle konuştu:
“Bizim hastanede kesinlikle öyle bir şey yok. Yenidoğan yoğun bakım ünitemiz, son iki yıldır doktor eksikliği nedeniyle kapalıydı, çalışmıyordu. Şu anda burada yatan bir hasta da yok. Eğer bir hasta olursa, çocuk doktoru ilgileniyor. Ancak dışarıdan hasta kabul etmiyoruz çünkü elemanımız yok. Yoğun bakım ünitesini yaklaşık bir ay önce tekrar açtık, çok yeniyiz. Bu iddialarla bizim hiçbir alakamız yok. Adımız geçiyor ama bence bazı kişiler sabotaj yapıyor. Özellikle özel hastane olduğu için rakip hastaneler ve içeride sürtüşen çalışanlar olabilir. Bizim hastanemizde bebek ölümleriyle ilgili herhangi bir soruşturma yapılmadı, tutanak tutulmadı. Hastalardan da hiçbir şikayet almadık. Ayrıca son üç ay içinde yoğun bakım ünitemizi iki kez denetlediler. Denetimler olumlu sonuçlandı. Bu duruma biz de hayret ettik.”
“Bebek dostu ilan edilen bir hastane”
İddiaların kesinlikle doğru olmadığını savunan hastane yetkilisi, iddianamedeki tüm ifadeleri reddettiklerini belirtti. Konuştuğumuz başka bir yetkili ise, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bebek dostu ilan edilen bir hastanenin böyle bir durumda yer alması, gerçekten üzücü. Burada çalışan o kadar çok insan var ki, bu tür iddialar yüzünden kaç kişinin ekmeğiyle oynanıyor, kimse bunu düşünmüyor.”
Hastane yetkilileri, hastanelerinin adının ciddi şekilde zarar gördüğünü vurgulayarak, gerekli adımların atılacağını ve yakın bir zamanda bir açıklama yapılacağını dile getirdi.
Esenyurt Özel Reyap Hastanesi: “Çok korktuk, bebeğimizle yoğun bakımda kalmak istedik”
Gaziosmanpaşa’dan ayrılıp iddianamede adı geçen Esenyurt Özel Reyap Hastanesi’ne gidiyoruz. İddianameye göre, Dr. Fırat Sarı, bu hastanede çocuk doktoru ve aynı zamanda Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin sahibi. Bu bilgiler eşliğinde yenidoğan servisine çıktık ve ailelerle konuştuk. Yeni bebeği olan bir baba, daha önce araştırma yaptıklarını söyledi. “Duyduk, eşim endişe içinde. Ama bebek iyi olana kadar bekleriz başında” diye konuştu.
Hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinin kapısında bekleyen başka bir aile, yaşadıkları endişeleri bizimle paylaştı. Adının yazılmasını istemeyen bir baba, “İlk başta adını duyduğumuzda gerçekten endişelendik. Ama şimdi hastane, kendi bünyesinde yeni personel almış ve o olay bir seneyi geçmiş. O zamandan beri düzenlemeler yapıldığını söylediler. Gelip görüştük, açıklama yaptılar, yeni ekibin kurulduğunu ve o isimlerin tutuklandığını belirttiler. Önceden duysaydık, gelmezdik” dedi. Baba, akrabalarının ve arkadaşlarının haberlerde gördükleri için kendilerini sürekli arayıp endişelendiklerini de ekledi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Bebeğin anneannesi ise “Çok korktuk. 15 gündür buradayız. İster istemez herkes tedirgin oldu. Burada yatasımız geldi. Kayınpeder, ‘Bir an önce çıkarın oradan’ dedi. Ortalık kötü. Kime güveneceğiz? Millet çok tedirgin” dedi. Ancak aile yaşadıkları süreç boyunca hastane personelinin kendilerine sürekli bilgi verdiğini ve ilgilendiklerini de belirtti.
Hastane yönetimi görüşmek istemedi
Serviste çalışan sorumlularla görüşmek istedik ancak olumlu bir yanıt alamadık. Bunun üzerine, bebek ölümleriyle ilgili daha fazla bilgi almak amacıyla başhekimle görüşmeyi denedik. Ancak hastanenin basınla ilgilenen yetkilisi, “Aldığımız karar çerçevesinde, kendi sosyal medya hesaplarımızda açıklama yapılacak. İddialar gerçeği yansıtmıyor” diyerek, tüm ısrarımıza rağmen başhekimle görüşme talebimizi reddetti.
Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi: Yerinde başka işletme var
İddianamede Dr. Fırat Sarı’nın sahibi olduğu yazılan Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi’ne gittiğimizde şirketin adının yazıldığı tabelanın okunmaz durumda olduğunu gördük. Bir plazanın birinci katındaki merkezin kapısını çaldığımızda karşımıza bir kadın çıktı. Kadın, yaklaşık bir yıldır yeni bir güzellik merkezi olarak bu binada hizmet verdiklerini söyledi. Çalışan, “Eski adresi burasıymış. Bizimle artık bir ilişkileri yok. Bir yıldır biz buradayız. Onlar kapattılar. Basından gördük bu olayları. İlk burada açmışlar ve adres burası görünüyor. Ama hiçbir bağımız yok. Hiç tanımıyoruz” dedi. Bu kişilerle ilgili çevrelerinden “iyi insan” olduklarına dair duyum aldıklarını dile getirdi.
Şirketin olduğu katta farklı kurumların kapılarını çalarak Dr. Fırat Sarı ve işletme ile ilgili bilgi almaya çalıştık. Ancak konuştuğumuz kişiler onu tanımadığını dile getirdi. Plazanın girişindeki esnafla da iletişim kurduk ancak benzer yanıtları aldık. Bölgedeki kişiler bilgi vermekten çekindi.
Özel Doğa Hospital: “Korktuk, Çapa’ya gideceğiz”
Şirketin olduğu bölgeden ayrılıp aynı ilçedeki Özel Doğa Hospital’a gittiğimiz de diğer hastanelerdeki benzer durumla karşılaştık. Kardeşi doğum yapacağı için kontrole geldiklerini anlatan ve servis kapısında bekleyen bir kadın, “Kardeşim doğum yapacak ama sancısı nedeniyle, yakın diye kontrole geldik. Ama korkuyoruz, doğum başlarsa Çapa’ya gideceğiz. Burada doğum yapmayacağız. Çok endişelendik. Adını görünce korktuk, kardeşim daha çok korktu” dedi.
Hastanenin normalde çok kalabalık olduğunu belirten anne yakını, yaşanan olaylardan dolayı servisin boş kaldığını dile getirdi. Anne adayı da hastanede Suriyeli kişilerin daha çok hizmet aldığını iddia etti.
İddialarla ilgili olarak, bir serviste görevli personel, “Eskiden çalışmışlar burada, şu an böyle bir şey yok” diyerek konuya daha fazla girmemeyi tercih etti. Bu hastanede de başhekimle görüşmek istedik. Ancak hastane yetkilileri, “Başhekim şu anda ameliyatta, iddialar asılsız, hukuki süreç devam ediyor. Böyle bir şeyde adımızın asla geçmemesi gerekiyordu. Asla böyle bir şey yok” diyerek görüşme talebimize olumsuz yanıt verdi. Yetkililer, hastanenin avukatlarının olduğunu belirtti. Telefon numaramızı bırakmamıza rağmen herhangi bir geri dönüş yapılmadı.
Özel Avcılar Hospital Hastanesi: “Açılan soruşturma dosyası yok”
Savcılık dosyasında adı geçen hastaneler arasında eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun sahibi olduğu Özel Avcılar Hospital da yer alıyor.
Bu hastaneye girdiğimizde, bebek yoğun bakım servisinden herhangi bir yetkili ile ya da başhekimle görüşemedik. Bunun yerine, adının yazılmasını istemeyen başka bir yetkili şu bilgileri verdi:
“Bizim kesinlikle bu olayla ilgimiz yok. Hastanede uzun yıllar çalıştım ve asla böyle bir şey duymadım ya da görmedim. Her şey işleyişine uygun bir şekilde devam etmektedir. Gerekli işlemler yapılacak. Bu iddiaları kabul etmiyorum. Üst birimlerle görüşme yaptık ve bu haberleri çıkaran kişiler hakkında hukuki süreç başlatacağız. Özel bir neden olarak kurumumuzun adının neden geçtiğini de bilmiyoruz, bunu araştıracağız. Ben yoğun bakımda uzun yıllardır aktif olarak çalışıyorum ve denetimler sık sık yapılıyor. Şu ana kadar uygunsuz bir durum görmedim. Kendi içimde, kendi bebeklerime ancak yetişiyorum. Bunun dışında, dışarıdan gelen bebekler de prosedüre uygun bir şekilde kabul edilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın işleyişine uygun hareket edilir. Dosyalarımız elimizde, inceleyebilirler. İddiaları asla kabul etmiyoruz.”
“Delinin biri kuyuya taş atıyor”
Bir yetkili her ay düzenli olarak bildirim yapıldığını ve verilerin kaydedildiğini aktardı. Ayrıca istatistiklerin Sağlık Bakanlığı ile paylaşıldığını belirtti. Bebek ölümleri ve sayılarıyla ilgili iddiaların doğru olmadığını öne süren yetkili, Sağlık Bakanlığı’nın personelinin hastaneyi denetlediğini ve bu konuda herhangi bir olumsuzluk tespit edilmediğini vurguladı. “Bebek ölüm soruşturması ya da şikayet dosyası bulunmamaktadır” diyerek, iddiaların asılsız olduğunu yineledi. Ayrıca prematüre doğumların olabileceğini ve bunun da tıbbi olarak açıklanabileceğini söyledi “O hekimlerin bizimle ilgisi yok” diyerek, söz konusu hekimlerin hastane ile bağlantısının bulunmadığını belirtti.
Bir diğer hastane çalışanı ise “Delinin teki kuyuya bir taş atıyor, herkesin adı geçiyor” diyerek haberlere tepki gösterdi.
Özel hastanelerdeki olaya yönelik tepkiler sürerken İstanbul Tabip Odası iddianamede adı geçen doktorlarla ilgili inceleme başlatacak.