Yenidoğan Çetesi soruşturması kapsamında eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait Özel Avcılar Hospital da kapatılan hastaneler arasında yer alıyor. Hastanenin tabelası kaldırıldı. Bebek servisi kapatıldı. Hasta yakınları, yaşadıkları ihmal sonucu yakınlarını kaybettiklerini , “Artık sağlık sistemine güvenmiyoruz” diyerek yaşadıklarını Medyascope’a anlattı.

Türkiye, Yenidoğan Çetesi’ni konuşuyor. Bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç elde eden ve ihmalkâr davranışlarla ölümlerine neden olan çeteye yönelik dosyada adı geçen 10 hastanenin ruhsatı iptal edildi. Hastanelerde tedavi gören bebekler ve yetişkinler kamu hastanelerine sevk ediliyor. Bu hastanelerden biri savcılık dosyasında adı geçen eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun hastanesi Özel Avcılar Hospital.
Hastaneye gittiğimizde, bebek yoğun bakım servisindeki hastaların başka hastanelere sevk edildiğini gördük. Hastanenin birçok katının ise boş olduğu dikkat çekti. Edindiğimiz bilgilere göre yalnızca iki servisteki hastaların nakil işlemleri tamamlanmış, kalan hastalar başka hastaneye sevk edilmiş durumdaydı.
Hastanenin giriş kapısı kapatılırken, az sayıda yatan yetişkin hasta acil kapısından çıkarıldı. Belediye ekipleri hastanenin tabelalarını sökerek, ana girişteki tabelayı da branda ile kapattı.
“Bebeğimin yoğun bakıma girmesi gerekmiyordu”
Hastanenin kapısında çok sayıda hasta yakını vardı ve her biri yaşananlara tepkiliydi. Bebeğini yoğun bakıma almak isteyen bir anne, şüphelendiği için test sonuçlarını başka bir doktora gösterdiğini anlattı. Anne, tedavi sürecindeki eksiklikleri ve endişelerini paylaşarak, hastaneye karşı güvenini yitirdiğini dile getirdi.
Anne yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bebeğin servise yatışı yapıldı. Yoğun bakıma almak istediler. Bazı değerleri yükseliyor ve düşüyordu. Gözleri kanlıydı. 10 gün sonra düzeldi ama durumu kötüydü. Hastalığa yakalandığını anlattılar. Entübe edilmesi gerektiğini söylediler. Şüphelendim. Başka hastaneye bebeğimi götürdüm. Yoğun bakımlık bir durumu olmadığına dair raporları getirip gözlerine soktum.”
Olayın ortaya çıkması ardından tüylerinin diken diken olduğunu vurgulayan anne bir aksilik olduğunu hissettiğini anlattı. Bebeğini, başka doktorlara da gösterdiği için kurtardığını söyledi. Anne, ölmesi durumunda organlarını bağışlamak için başvurduğunu ancak yaşananlardan sonra bu kararından vazgeçtiğini dile getirdi.
“Devlete bile güvenimiz yok”
Başvurunun iptal edilmesi için gerekli müracaatı yaptığını söyledi. Anne, “Organlarımı bağışlamıştım, bu haberleri görünce iptal ettim. Devlete bile güvenimiz yok. Ya sistemden yaralı olduğumu görüp organlarım için beni öldürürlerse…” diyerek endişesini aktardı.
Hasta yakınları tepkili: “Katiller”
Hastanenin acil servisinin önünde hayatını kaybedenlerin yakınları da vardı. Annesini kaybeden bir kadın gözyaşlarıyla yaşadıklarını anlattı:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Enfeksiyonu temizleyeceğiz dediler, enfeksiyonu bulaştırdılar. Katiller. Yaşattıklarını yaşasınlar. Annemi çürümeye bıraktılar!”
Annesini Bağcılar Araştırma Hastanesi’nden Avcılar Hospital’a yönlendirildiğini anlatan kadın, 19 gün yoğun bakımda kalan annesini göremediğini dile getirdi. Annesine pansuman dahi yapılmadığını, ihmaller sebebiyle annesini kaybettiği anlatan kadın, hastane hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
“Meme kanseri olduğum halde bana ‘bir şeyin yok’ dediler”
Hastaneye şeker hastalığı nedeniyle başvuran bir hasta yakını da yaşadıklarını anlattı. Doktorların kuzenine guatr teşhisi koyduğunu belirten kadın, ameliyat olması gerektiği yönünde bilgi verildiğini söyledi. Kuzeninin başka bir hastaneye gitmesi üzerine, oradaki hekimlerin ameliyatın gerekmediğini belirttiğini anlattı.
Ayrıca kendisi için de meme kanseri teşhisi konulmasına rağmen, Avcılar Hospital’da yanlış teşhis yapıldığını şu sözlerle anlattı: “Mamografi çektirdim, ‘bir şey yok’ dediler. Başka hastaneye gittiğimde meme kanseri olduğumu öğrendim.”
“‘Ameliyat’ dediler ama gerek yokmuş”
Hastanede tedavi gören bir başka kişi de evine yakın olduğu ve üniversite hastanesi olduğu için parmağı kırıldığında bu hastaneye gittiğini söyledi. Ancak kendisine “ameliyat” dediklerini, devlet hastanesine gittiğinde ameliyatlık durumu olmadığını öğrendiğini söyledi ve ekledi, “Hangi hastaneye güveneceğiz bilmiyorum.”
“İki yaşındaki çocuğumuz konuşamıyor”
Gelininin bu hastane de doğum yaptığını anlatan başka bir kadın ise bebeğin kötü tedavi edildiğini, “Bebeğimiz ölümden döndü, iki yaşında hâlâ konuşamıyor, hareket edemiyor” cümleleriyle anlattı.
Kapıya gelen hasta yakınları hastanenin kapatılması, sorumluların ceza alması gerektiğini vurguladı. Sağlık sistemine ve devlete güvenlerinin azaldığını sık sık dile getirdi.