SODEP’in kurucusu, SHP’nin eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü için ölümünün 17. yıldönümünde tören yapıldı. TÜSES’in gerçekleştirdiği törene, Erdal İnönü’nün dostları ve TÜSES üyeleri de katıldı.
Erdal İnönü, ölümünün 17. yılında, kurucusu olduğu Türkiye Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) ve Friedrich Ebert Vakfı (FES) tarafından düzenlenen bir törenle anıldı. İstanbul’da yapılan etkinliğe İnönü ailesi, dostları ve TÜSES üyeleri katıldı. Katılımcılar, Erdal İnönü’nün anısını yaşatmak için konuşmalar yaptı.
Toplantıda açılış konuşmasını yapması beklenen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması nedeniyle katılamadı. Ancak İmamoğlu, bir mektup göndererek İnönü’yü andı. İmamoğlu, mektubunda “Erdal İnönü benim için içten ve güçlü bir tebessümdür. Bu tebessüm, hukuk tanımayan güç odaklarını dize getirecek güçtedir. Erdemli, mütevazı kişiliği ve demokratik, bilimsel siyaset anlayışı ile bizlere güç vermeye devam ediyor,” dedi.
“Erdal İnönü cesur ve vizyoner bir liderdi”
TÜSES Başkanı Altan Ertürk ise konuşmasında, İnönü’nün cesur ve vizyoner bir lider olduğunu vurguladı. Ertürk, İnönü’nün politika geliştirme konusundaki cesur adımlarına dikkat çekti. Ertürk, düşünce kuruluşlarının önemini de belirtti. FES Türkiye Başkanı Tina Blohm ise İnönü’yü güler yüzüyle andı.
Toplantıda İnönü’nün eşi Sevinç İnönü, İnönü’nün dostlarına teşekkür ederek sahneye çıktı. Ardından, İnönü’nün yakın dostları Şule Bucak, Uğur Büke, Burhan Şenatalar ve yeğeni Gülsün Bilgehan, İnönü’nün farklı yönlerini anlattıkları anılarla onu yad ettiler.
Erdal İnönü adına düzenlenen anma toplantısı, Türk dış politikası üzerine yapılan bir panelle devam etti.
“Uluslararası Kriz ve Çatışma Alanları Üzerinden Dünyaya ve Türkiye’nin Dış Politikasına Bakış” başlıklı panelde, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Gün Kut, emekli büyükelçi Osman Korutürk ve ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Özlem Tür, Türk dış politikasının güncel durumu hakkında değerlendirmeler yaptı. Panel, katılımcıların soru ve yorumlarıyla sona erdi.
Erdal İnönü kimdir?
Başarılı bilim insanı ve özgün siyasi kimliğiyle hatırlanan Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü, 6 Haziran 1926’da Ankara’da doğdu. İnönü, ilk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladı. Daha sonra İnönü, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Matematik Bölümü’nden mezun oldu. İnönü, ABD’de California Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. İnönü, Türkiye’ye döndüğünde teorik fizik alanında çalışmalar yürüttü. Erdal İnönü, Ankara Üniversitesi’nde fizik asistanı olarak göreve başladı. Ardından İnönü, ABD’de atom enerjisi araştırmalarında yer aldı.
İnönü, 1964-1974 yılları arasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde fizik profesörü olarak görev yaptı. İnönü, aynı zamanda Teorik Fizik Bölümü Başkanlığı, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı ve üniversite rektörlüğü gibi çeşitli idari görevlerde yer aldı. Daha sonra İnönü 1974’te Boğaziçi Üniversitesi’nde akademik kariyerine devam etti. İnönü, bu dönemde TÜBİTAK’ın kuruluşuna katkı sağladı. İnönü, 2004 yılında fizik alanında Nobel ödülünden sonraki en önemli ödül olarak kabul edilen Wigner Madalyası’nı kazandı. Böylece İnönü, bilim dünyasında önemli bir başarıya imza attı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Siyasette SODEP’ten SHP’ye
1983 yılında siyasete atılan Erdal İnönü, Sosyal Demokrasi Partisi’nin (SODEP) kurucu genel başkanı oldu. İnönü, SODEP ile Halkçı Parti’nin birleşmesiyle kurulan Sosyaldemokrat Halkçı Parti’nin (SHP) genel başkanı oldu. İnönü, liderliğinde SHP 1989 yerel seçimlerinde birinci parti oldu. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere birçok büyükşehir belediyesini kazandı. SHP 1991 genel seçimlerinde oy oranıyla üçüncü sırada yer aldı. Ancak Doğru Yol Partisi (DYP) ile koalisyon kurarak hükümete dahil oldu. İnönü de başbakan yardımcısı oldu.
Ancak, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı adaylığına verdiği destek, parti içinde eleştirilerin yöneltilmesine neden oldu. Erdal İnönü, daha sonra 1995’te SHP’nin CHP ile birleşmesiyle CHP’nin onursal genel başkanı oldu. İnönü, aktif siyaseti 2001 yılında bıraktı.
İnönü 31 Ekim 2007’de hayata veda ederken, arkasında özgün bir siyasi kariyer bıraktı.
Özden Toker abisini “naif biri” diye anlattı
Erdal İnönü’nün kız kardeşi ve İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, ağabeyinin özel yaşamını anlatarak, onun naif bir karaktere sahip olduğunu, düşüncelerini ifade etmekten çekinmediğini ve kendi doğrularını söylemekten asla vazgeçmediğini belirtti. İnönü’nün başarılı bir eğitim hayatının ardından istemeden girdiği siyasette başarılı olduğunu ve bu alanda kendini severek ifade ettiğini söyleyen Toker, “Ağabeyim hep kendi gibi kaldı, politikasını da severek yaptı. ‘Artık yeter.’ dediği zaman da politikadan güzelce ayrıldı” dedi.
Erdal İnönü’nün çocukluk yıllarında sorumluluk sahibi bir birey olduğunu anlatan Toker, onun okumayı ve çalışmayı tercih ettiğini belirterek, “Çocukluğumuzda diğer çocuklar oynarken o kitap okumayı yeğlerdi. Ona verilen görevleri her zaman en iyi şekilde yapmaya çalışırdı” dedi.
Toker, ailenin diplomat olması yönündeki telkinlerine rağmen İnönü’nün matematik ve fizik alanlarını tercih ettiğini ve bu tercihini tüm hayatına yansıttığını vurguladı.
