İktidarın hedefi Kobani mi? | CHP’li Bağcıoğlu: “Askeri gereklilikler varsa tabii ki operasyon olacak”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, milli güvenlik politikalarına ilişkin sunumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bağcıoğlu, iktidarın Kobani’ye yönelik harekât hazırlığında olduğu iddiasıyla ilgili “Askeri gereklilikler varsa tabii ki operasyon olacak” dedi. Askeri gerekliliği nasıl açıklayacakları ve CHP’nin güvenlik politikalarında iktidarın arkasına mı hizalanacağı sorusuna ise Bağcıoğlu “Bir silahlı güç namlusunu Türkiye’ye çevirdiyse, harekâtın değerlendirilmesinden daha doğal bir şey yok” diye yanıt verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, iktidarın Kobani’ye harekât hazırlığında olduğu iddiasıyla ilgili “Askeri gereklilikler varsa tabii ki operasyon olacak” dedi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı

CHP Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, dün (18 Aralık) partisinin genel merkezinde bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Bağcıoğlu CHP’nin milli güvenlik politikalarına ilişkin sunumunun ardından soruları yanıtladı. 

Suriye gündemiyle bir ayda yedi toplantı, yedi hedef

Bağcıoğlu sunumunda şehit aileleri ve gazilerin sorunları, askeri eğitim sistemi, askeri sağlık sisteminin yeniden kurulması, askeri yargı sisteminin tekrar tesis edilmesi, savunma sanayii üzerine önerilerine değindi. Suriye’deki gelişmeleri dikkatle izlediklerini söyleyen Bağcıoğlu, bir ayda üç Milli Güvenlik Danışma Kurulu, üç Dış Politika Koordinasyon Kurulu ve bir de iki kurulun ortak toplantısını yaptıklarını belirtti. CHP’li Bağcıoğlu, milli güvenlik açısından hedeflerini şöyle sıraladı: 

“Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve devlet egemenliğinin hakim kılınması. 1 Mart 2025’ten sonraki süreçte Suriye toplumunun tüm bileşenlerinin merkezi yönetimde yer alması. Doğal kaynaklardan tüm Suriyeliler tarafından yararlanılması. Merkezi yönetim emrindeki silahlı kuvvetler tarafından hudutların korunması. Türkiye’ye yönelik Suriye kaynaklı hiçbir tehdide izin verilmemesi. Suriye’de konuşlu askeri birliklerimizin bekası ve emniyetinin sağlanması. Türkiye’ye yönelik yeni düzensiz göç akımlarının engellenmesi ve Türkiye’de bulunan düzensiz göçmenlerin teşvik edilerek bir program dahilinde Suriye’ye geri gönderilmesi.”

Sığınmacıların dönüşü için iktidara öneri

Suriyeli sığınmacıların geri dönüşlerinin de partisinin gündeminde olduğunu kaydeden CHP’li Bağcıoğlu, Düzensiz Göçle Mücadele Koordinasyon Kurulu toplantısı yaptıklarını söyledi. Bu kurulun çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Bağcıoğlu, çalışmaların devam ettiğini ve iktidara bu konuda bir öneri sunacaklarını anlattı.

Hedefte Kobani’nin olduğu iddiası: “Askeri gereklilikler varsa tabii ki operasyon olacak”

Bağcıoğlu, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde operasyon hazırlığında olduğu, hedefinin de Kobani olduğu iddialarına ilişkin soru üzerine Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye Milli Ordusu (SMO) arasındaki ateşkesin uzatıldığını hatırlattı. Çeşitli bölgelerde çatışmalar devam ederken muhatabın Türkiye değil, SMO ve YPG olduğunu belirten Bağcıoğlu “Eğer askeri gereklilikler açısından bir ihtiyaç varsa operasyon olacak tabii ki. Ama askeri gerekliliklerin iyi ortaya koyulması lazım” dedi. 

CHP güvenlik politikalarında iktidarın arkasına mı hizalanacak? 

Bağcıoğlu, geçtiğimiz hafta İlhan Uzgel ile birlikte milletvekillerine yaptıkları sunumda, beka söylemi ve milli güvenlik politikaları ile iktidarın sürekli seçmeni konsolide ettiği tespitini yaptıkları yorumuna katıldı. “Kobani’ye olası bir harekât durumunda ‘askeri gerekliliği’ CHP nasıl açıklayabilecek? Bu süreçteki tavrınızı iktidarın arkasına hizalanmak diye mi yorumlayacağız, yoksa CHP ayrı bir söz kurabilecek mi” sorusu yöneltildi. Kobani yerine, kentin Arapça adı olan “Ayn el-Arab”ı kullandığını belirten Bağcıoğlu, soruyu şöyle yanıtladı:

“O bölgeye yapılacak harekâtta askeri gerekliliği, güvenlik bağlamında değerlendiriyoruz. Türkiye’ye bir tehdit değerlendirmesi varsa, bir silahlı güç orada namlusunu Türkiye’ye çevirdiyse, harekâtın değerlendirilmesinden daha doğal bir şey yok şu anda.”

Güncel gelişmelere göre şu anda böyle bir tehdit olup olmadığı sorusu üzerine Bağcıoğlu, “Onun için istihbarat bilgimiz yok ama o bölgede bir varlık devam ediyorsa, şartlar da uygun olursa harekât yapılabilir” dedi. 

“Türkiye’ye hiçbir tehditin oluşmaması için askeri gereklilik çerçevesinde faaliyet yürütülür”

Bağcıoğlu, PYD’nin Türkiye’ye komşu olması endişesi olup olmadığı sorusuna ise “PYD, Türkiye’ye tehdit olduğu müddetçe o endişe devam eder” diye yanıt verdi.  Ardından Bağcıoğlu “İster PYD, ister HTŞ’nin farklı bileşenleri, müteakip dönemde ister IŞİD, ister Esad’ın kalanları… Türkiye’ye hiçbir tehditin oluşmaması için askeri gereklilik, güvenlik ihtiyaçları çerçevesinde faaliyetler yürütülür diye düşünüyorum” diye konuştu.

Ruşen Çakır izleyicilerle yorumladı: Suriye'de yeni dönem ve Türkiye
Solda HTŞ lideri Golani, sağda SGD lideri Mazlum Abdi

“Ana muhalefetin talep etmeden bilgilendirilmesi gerekir”

MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın 20 Kasım’da CHP’de Genel Başkan Özgür Özel ve bazı MYK üyelerine yaptığı sunumun ardından, Suriye’deki gelişmelere ve böyle bir harekât olabileceğine dair fikirleri olup olmadığı sorusu üzerine Bağcıoğlu, HTŞ’nin ilerleyişiyle ilgili bilgi verilmediğini söyledi. Bağcıoğlu, resmi kaynaklardan bilgi almak için CHP’nin girişimi olup olmadığı sorusunu ise şöyle yanıtladı: 

“Genel Başkan TBMM’deki konuşmasında bu konuda bilgilendirme talep etmişti, onun dışında CHP olarak bir girişimimiz olmadı. Ama zaten doğal olarak ana muhalefet partisinin, en azından genel başkanının talep olmadan bilgilendirilmesi gerekiyor. Olay başlayıp yarısına geldikten ya da bittikten sonra bilgilendirilmesi uygun değil. Devletle ana muhalefet partisinin bu konuda daha sıkı çalışması gerektiğini düşünüyorum.”

Ayrıca Bağcıoğlu, “Benim anladığım MHP bu olayı başından beri biliyor. MHP, Cumhur İttifakı’nda olsa da iktidarın bir bileşeni değil” değerlendirmesini yaptı. 

“Bahçeli’nin Öcalan çıkışı düşünüldüğünde, Suriye’deki gelişmeleri önceden biliyordur”

ABD kaynaklarının da HTŞ’nin harekâtından Türkiye’nin haberi olduğu iddiası hatırlatılarak Bağcıoğlu’na MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışını ve yeni çözüm süreci tartışmalarını Suriye meselesiyle birlikte mi değerlendirdikleri soruldu. “Zaten bu süreçle bağlantı kurarak ‘MHP biliyordur’ dedim” diyen Bağcıoğlu şöyle devam etti: 

“En azından Sayın Bahçeli biliyordur. Çünkü o bir anda ortaya çıkan PKK açılımı veya Abdullah Öcalan açılımıyla bunu birleştirdiğinizde, en azından MHP liderinin haberi vardır diye düşünüyorum. Zaten bizim teklifimiz de bu konularda Sayın Özel’in bilgilendirilmesi. Tabii ki MYK veya fazla kişinin değil ama en azından Sayın Özel’in bu konularda bilgilendirmesi gerektiğini devlet işleyişini ve geçmiş devlet uygulamalarını bilen biri olarak şiddetle tavsiye ediyorum.”

“Kimin müteakip dönemde tehdit oluşturacağını konuşmak için çok erken”

CHP’li Bağcıoğlu, Türkiye için Suriye’deki en büyük riskin ne olabileceğine ilişkin ise şöyle konuştu: 

“HTŞ’nin terör örgütü olmasıyla ilgili Ömer Çelik ‘Fiziken kalkmıştır, değerlendireceğiz’ dedi. Bizim hedefimiz Türkiye’ye hiçbir oluşumun güvenlik tehdidi oluşturmaması. Yani burada A, B, C diye kısıtlamaya gerek yok. Belki iki-üç oluşum aynı anda, belki bir üçüncü devlet  Türkiye’ye tehdit oluşturabilir. Dolayısıyla güvenlik değerlendirmeleri, askeri gereklilik çerçevesinde ele alınır. Yani sekizinci günde, kimin müteakip dönemde tehdit oluşturacağını konuşmak için çok erken. 12 günde Şam düştü, yedinci günde geçici hükümet kuruldu, faaliyetlere başladı. Dolayısıyla tehdidi bir örgütle sınırlandırmayıp Türkiye için genel olarak değerlendirmekte fayda var.”

CHP’li Bağcıoğlu: “Humus’a kadar böyle bir çöküş beklemiyordum”

Suriye’deki rejimin 12 günde çökeceğini bekleyip beklemediği sorusu üzerine CHP’li Bağcıoğlu “Suriye ordusunun yozlaşmış, siyasi etki altında, eğitim zafiyeti olan, savaş yorgunu, moral motivasyonu düşük bir ordu olduğu kesindi. Ama HTŞ Humus’u alana kadar böyle bir çöküş beklemiyordum. Açıkçası ‘Ortada biraz daha devam eder’ diyordum. Ama Humus’taki çözülme başlayınca çökeceğini ben de tahmin ettim” diye konuştu. 

Esad rejimini bu süreçte Rusya’nın da destekleyemediğini hatırlatan Bağcıoğlu “Rusya ile HTŞ arasında bir geçiş anlaşması da yapılmış olabilir. Ama neticede işin esasında, Suriye ordusunun kendine güvenin olmaması ve harp yeteneğinin kısıtlı olması var” dedi.

Berk Esen değerlendiriyor: Suriye'de neler oluyor?

“İbrahim Kalın’ın fotoğraflarında ‘Bu harekâtın sahibi biziz’ mesajı var”

Bağcıoğlu, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın HTŞ lideri Golani ile fotoğraf vermesini ve Emevi Camii’nde namaz kılmasını ise şöyle değerlendirdi:

“MİT Başkanı’nın faaliyetlerine ilişkin olarak alışık olmadığımız bir görüntü. Diğer ülkelerin istihbarat başkanlarının da bu kadar açık görüntü vermesine pek alışık değiliz. Ama burada muhtemelen bir ‘Bu harekâtın sahibi biziz’ mesajı, iki iç politikaya yönelik mesaj, üç belki de parti içi mesaj var.”

“Bakan Güler, yoğun programına rağmen görüşme taleplerimizi karşılamaya çalışıyor”

Bağcıoğlu, CHP’nin gölge bakanlarının kabine ile temasları kapsamında daha önce görüştükleri Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ile yakın zamanda yeniden görüşüp görüşmeyeceği sorusuna “İhtiyaç olduğunda görüşüyoruz. Şu anda bir planımız yok. Kendisiyle zaten geçmişten gelen diyaloğumuz var. Sağ olsun, görüşme taleplerimizi de yoğun programına rağmen karşılamaya çalışıyor. Ama şu anda onun da yoğunluğu dikkate alınarak olayın biraz daha istikrar bulmasında fayda var” diye yanıt verdi.

Suriye’deki gelişmelerin henüz çok yeni olduğunu kaydeden CHP’li Bağcıoğlu “Süreç her ne kadar ağırlıklı olarak MİT Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülse de, bölgedeki TSK Birlikleri de harekâta hazırdır diye düşünüyorum. Bakan Güler onlarla da ilgileniyordur. Biraz daha istikrar bulunca görüşmeyi değerlendiririz” dedi.

“HTŞ’nin harekâtından en kârlı çıkan İsrail”

Suriye’de topraklarında işgalini genişleten İsrail’i CHP’nin Türkiye’ye yönelik bir tehdit olarak görüp görmediği sorusu üzerine Bağcıoğlu şunları söyledi:

“İsrail’in konvansiyonel olarak Türkiye’ye tehdit oluşturması mümkün değil. İsrail’in buna ne insan gücü ne diğer kaynakları yeter. Ama terör örgütleri vasıtasıyla veya ekonomi, siber güçler gibi diğer aparatları kullanarak tehdit olabilir. Yine de İsrail’in Suriye’nin güvenliğini ve dengesini bozacak girişimlerde bulunabileceği, temkinli olmak ve takip etmek gerektiğini düşünüyorum. 1974’teki anlaşmayla insansızlaştırılmış bölgedeki faaliyetleri devam ediyor. Hatta o bölgenin iki mahalle dışına çıktı. İsrail’in faaliyetleri sadece bugün değil, her zaman takip edilmesi gereken bir durum. Kaldı ki bu HTŞ’nin harekâtından en kârlı çıkan İsrail şu anda düşündüğünüzde. Netanyahu da bunu açık olarak belirtti.” 

“Şu anda Suriye en önemli güvenlik riski”

Bağcıoğlu “Şu anda gelişen yeni dinamiklerle Suriye en önemli güvenlik riski” dedi. Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanamaması, bölgedeki oluşumların Türkiye’ye risk oluşturması ihtimal üzerinde duran Bağcıoğlu, HTŞ lideri Golani’yi asıl adı olan El Şara şeklinde anarak  “Merkezi yönetim dışında federatif yapıya izin vermeyeceğiz” açıklamasını hatırlattı. 

SDG lideri Mazlum Abdi’nin Kobani’yi silahsızlandırılmış bölge haline getirme teklifine de değinen Bağcıoğlu,  “Daha çok erken yorumlar ve açıklamalar bunlar. Biraz daha takip etmek lazım. Bence en önemli tehdit Suriye’deki değişik oluşumların, terör gruplarının Türkiye’ye tehdit oluşturması şu aşamada. Milli güvenlik olarak böyle, ekonomi veya diğer konularda tabii ki bir sürü risk var” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.