Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı, internet sitesindeki Tayvan’a dair bilgi sayfasından, “ABD, Tayvan’ın bağımsızlığını desteklememektedir” ifadesini kaldırdı. Bu değişiklik, Tayvan hükümeti tarafından olumlu karşılandı fakat Çin’in tepkisine yol açabilir.
ABD Dışişleri Bakanlığı, güncellenen internet sayfasında Tayvan’ın bağımsızlığına karşı olmadığını açıkça belirtmese de, bu konudaki kesin ifadeyi kaldırarak stratejik bir değişikliğe gitti.
Sayfada şu an sadece şu ifadeler yer alıyor:
“Biz, Tayvan veya Çin tarafından statükoda herhangi bir tek taraflı değişikliğe karşıyız. Tayvan Boğazı’ndaki farklılıkların, her iki tarafın halkı tarafından kabul edilebilecek şekilde, barışçıl yollarla çözülmesini bekliyoruz.”
Metne, Tayvan’ın ABD Savunma Bakanlığı tarafından yürütülen teknoloji ve yarı iletken geliştirme projeleriyle işbirliği yaptığına dair bir ekleme yapıldı. Bunun yanı sıra, Tayvan’ın “uygun görüldüğü” durumlarda uluslararası kuruluşlara üyeliğinin destekleneceği de vurgulandı.
Tayvan’dan destek, Çin’den olası tepki
Tayvan Dışişleri Bakanı Lin Chia-lung, ABD’nin bu yeni tutumunu “ABD-Tayvan ilişkilerine dair destekleyici ve olumlu bir tutum” olarak değerlendirdi. Tayvan hükümeti kendisini bağımsız bir devlet olarak görürken, Çin bu adımı bir provokasyon olarak algılayabilir.
Çin Dışişleri Bakanlığı henüz resmi bir açıklama yapmazken, Pekin yönetiminin bu gelişmeye karşılık vermesi bekleniyor. Çin, Tayvan’ı kendi toprağı olarak görüyor ve her türlü bağımsızlık yanlısı girişime sert tepki gösteriyor.
ABD’nin bu hamlesi, Tayvan ile daha yakın ekonomik ve askeri işbirliğine girme sinyali olarak yorumlanıyor. Özellikle yarı iletken teknolojileri gibi kritik alanlarda Tayvan ile ortak projeler vurgulanmış durumda.
Tayvan’da askeri gerilim artıyor mu?
Bu gelişmeler yaşanırken, Çin’in Tayvan üzerindeki askeri baskısını artırdığı görülüyor. Tayvan Savunma Bakanlığı, geçtiğimiz hafta Çin’e ait 24 savaş uçağının ve donanmaya ait gemilerin Tayvan çevresinde “ortak muharebe tatbikatı” yaptığını açıkladı. Çin, Tayvan üzerindeki askeri baskısını artırırken, ABD ve müttefikleri bölgedeki askeri varlıklarını da artırıyor.
Geçtiğimiz hafta ABD Donanması’na ait gemiler, Trump yönetimi döneminde ilk kez Tayvan Boğazı’ndan geçiş yaptı. Bunun yanı sıra, Kanada’ya ait bir savaş gemisi de Tayvan Boğazı’ndan geçti. Çin’in askeri faaliyetleri karşısında Batılı ülkelerin bölgedeki askeri varlığı giderek artıyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Resmi adı Çin Cumhuriyeti olan Tayvan, Çin İç Savaşı’ndan önce iktidarda bulunan ve iç savaşı kaybeden Çan Kay Şek’in adaya yerleştiği 1949 yılından beri kendi kendini yönetse de şu anda resmî olarak ülke statüsünde bulunmuyor. Ada ülkesini dünyada sadece 12 ülke tanırken, Türkiye’nin de dahil olduğu diğer ülkeler, Tayvan ile ilişkilerini resmi olmayan kanallar aracılığıyla yürütüyor.
Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan (Çin Cumhuriyeti) birbirini tanımıyor. Pekin, Tayvan’ı topraklarının bir parçası olarak görüyor.
Tayvan’ın resmî olarak bağımsızlığını ilan etmesi için anayasal değişiklik ve referandum gerekiyor. Parlamentonun yüzde 75’inin bu değişikliği onaylaması gerekiyor, ancak şu anki siyasi tablo bunu zorlaştırıyor.
Çin, 2005 yılında “Anti-Ayrılık Yasası” çıkararak, Tayvan’ın bağımsızlık ilan etmesi durumunda askeri müdahale yapabileceğini duyurdu. Çin’in Tayvan üzerindeki baskıyı artırması, ABD ve müttefiklerinin bölgedeki askeri varlığını da artırmasına neden oluyor.
