Refah İçin Hukuk’un bu ayki bölümünde Gamze Elvan ve Mehmet Gün, Türkiye’nin AB üyeliği için önündeki fırsatları değerlendirdi.
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, 9 Eylül Gazetesi’nde “Avrupa, Türkiye, güvenlik ve hukuk” başlıklı yazı kaleme aldı.
Gün, bir ülkenin uluslararası gücünü ve itibarını belirleyen temel unsurlarından bahsetti, “Bu konularda ülkelerin kabiliyeti, yönetim sisteminin gelişmişliğine – yani anayasa, güçler ayrılığı ve ahengi ile yargı bağımsızlığı, hesapverirliği, kaliteli hizmet üretmekte etkinliği ile hukukun üstünlüğü – seviyesine bağlıdır. Yönetimin kötüleşmesi felsefe, bilim, teknoloji ile ekonomi ve askeri yönden gerilemeye, bu gerileme de yönetim sistemlerinin daha da kötüleşmesine neden olur. Yönetim sisteme zayıf ülkeler güçlü ve gelişmiş olanlara tabi olmaya başlarlar” dedi.
“ABD olmasa Avrupa kendi güvenliğini sağlayamaz”
Avrupa Birliği’nin güvenlik konusunda ABD’ye bağımlı olduğunu hatırlatan Gün, “ABD olmaksızın Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlayamaz olması, Ukrayna’nın başına gelenler ve Avrupa’nın bir kısmında yeniden Rusya’nın nüfuz kurması olasılığı, uluslar arasında, ancak güçler arası bir denge kurulabileceğini, kural bazlı bir dünyanın ise güç ve güvenlik dengeleri üzerine oturtulabileceğini gösteriyor” diye konuştu.
Peki, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinde güvenlik konusundaki rolü nasıl değişiyor? Türkiye AB üyesi olabilir mi? Üyelik dışında nasıl fırsatlar var? Türkiye bu fırsatlar için ne yapabilir? AB’nin Türkiye’deki demokrasi, hukuk ve adalet meselesi dışında önceliklendirdiği konu ne?
Türkiye AB ülkesi olabilir mi?
Mehmet Gün, “Türkiye AB ülkesi olabilir mi?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“AB’nin Türkiye’yi temel insan hakları, demokrasi ve yargı bağımsızlığı konularında eskisi kadar eleştirmeyeceği, Suriye’deki rejim değişikliği sonrasında olduğu gibi AB liderlerinin ülkemizi daha sık ziyaret edecekleri, Türkiye’nin AB üyeliğine aday ülke olduğunu daha güçlü ve çok dillendirecekleri kestirilebilir. Çünkü onlar için en öncelikli mesele önce güvenlikleri, arkasından ekonomileridir; ülkemizdeki demokrasi, hukuk ve adalet AB’nin en önemli veya öncelikli meselesi değildir. Fakat bu konuları en öncelikli meselesi olarak kabul etmesi ve kendini geliştirmesi Türkiye’nin yararınadır. Çünkü, güvenlik amacıyla bir araya gelmiş olsalar da bu ülkeler kendi aralarında sadece güçlü ordu ile değil hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, şeffaflık ve hesapverirlik ile öne çıkar, ekonomik ve siyasi olarak güçlenir itibar kazanır ve liderlik ederler.”
