ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı yeni gümrük tarifeleri küresel piyasalarda büyük çöküşe neden oldu. Asya ve Avrupa borsaları koronavirüs salgını sonrası en sert düşüşlerini yaşadı.
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan’da “Önce Amerika” politikası kapsamında 185 ülkeye yönelik gümrük tarifelerini açıkladı. Bu karar, küresel piyasalarda büyük bir satış dalgasını tetikledi. Çin’in ve Avrupa Birliği’nin misillemede bulunacağı endişeleri piyasalardaki baskıyı artırdı. Tarifeler dünya çapında ticaret savaşı korkularını derinleştirdi. Analistler küresel bir resesyon endişesine dikkat çekiyor.
Asya borsaları sert düştü
Asya piyasaları haftaya ciddi kayıplarla başladı. Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 7,7 düşerek 31.187 puandan kapandı. Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 13,2 değer kaybederek 19.828 puana geriledi. Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 7,3 düşüşle 3.096 puandan işlem gördü. Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 5,6 azalışla 2.328 puandan kapandı. Sanayi, otomotiv ve teknoloji hisselerinde satışlar yoğunlaştı.
Avrupa’da koronavirüsten bu yana en sert düşüş yaşandı
Avrupa borsaları da tarife şokundan ağır darbe aldı. Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 7,5 düşerek 19.142 puana geriledi. Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 6,2 değer kaybıyla 6.825 puanda seyretti. İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 4,9 düşüşle 7.658 puana indi. İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 7,3 değer kaybetti. Bu rakamlar Avrupa’da salgından bu yana görülen en sert düşüşleri gösteriyor.
Türkiye piyasası da etkilendi
Borsa İstanbul BIST 100 endeksi de küresel satış dalgasından nasibini aldı. Endeks haftaya yüzde 2,80 düşüşle 9.117,38 puandan başladı. Günün ilk yarısında da kayıplar sürdü. BIST 100 yüzde 2,65 değer kaybederek 9.131,34 puana geriledi. Analistler olası müzakereler sonucunda piyasalardaki baskının azalabileceğini belirtiyor.
Yatırımcı güveni çöktü
Frankfurt merkezli Sentix’in araştırmasına göre, Avro Bölgesi Genel Yatırımcı Güven Endeksi 16,7 puanlık düşüşle eksi 19,5 puana geriledi. Bu Ekim 2023’ten beri en düşük seviye olarak kayıtlara geçti. Beklentiler Endeksi de 18 puandan eksi 15,8 puana indi. Sentix Genel Müdürü Patrick Hussy, “Tarife şoku küresel resesyon korkularını körükledi. ABD ekonomisi artık fiilen bir resesyonla karşı karşıya” dedi.
Avrupa birleşik cephe hazırlığında
Avrupa Birliği ülkelerinin önümüzdeki günlerde Trump’ın gümrük vergilerine karşı birleşik bir cephe oluşturması bekleniyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Çelik üzerindeki tarifelere yanıt olarak ilk karşı önlem paketini zaten tamamlıyoruz. Çıkarlarımızı ve işletmelerimizi korumak için daha fazla karşı önlem almaya hazırlanıyoruz” dedi.
Uzmanlar AB’nin atacağı adımların küresel ekonomi için belirleyici olacağını vurguluyor.
Kripto para piyasası da düşüşte
Tarife belirsizlikleri kripto para piyasasını da vurdu. Bitcoin son 24 saatte yüzde 10’dan fazla değer kaybederek 75 bin doların altına indi. Trump göreve başladığı gün 109 bin doların üzerine çıkmıştı. Küresel kripto para piyasasının değeri 24 saatte yaklaşık yüzde 10,58 azalarak 2 trilyon 390 milyar dolara geriledi. Ethereum da yüzde 22 değer kaybederek 1.421 dolar seviyesine indi.
Resesyon endişeleri artıyor
Analistler, Trump’ın gümrük vergisi hamlesinin ardından küresel bir resesyon olasılığının yükseldiğini belirtiyor. Çin ve Avrupa Birliği’nin misilleme hazırlıkları ticaret savaşı endişelerini artırıyor. Sentix’in araştırmasına göre, şirketlerin satışlarını ve kazançlarını kaybetmeleri durumunda işten çıkarmaların artması bekleniyor. Bu durum küresel ekonomiyi daha da kötüleştirebilir.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Almanya’da sanayi üretimi de düştü
Bölgede açıklanan verilere göre, Almanya’da sanayi üretimi şubatta aylık yüzde 1,3 ile beklentilerin üzerinde azaldı. Şubat ayı dış ticaret fazlası 17,7 milyar avro olarak gerçekleşti. Bu veriler Avrupa ekonomisindeki sorunların tarife kararlarından önce de var olduğunu gösteriyor.
Trump’ın yeni gümrük vergileri: Hesaplamalar nasıl yapıldı?
Trump, Beyaz Saray’daki Gül Bahçesi’nde büyük bir tablo eşliğinde bu tarifeleri tanıttığında, ilk başta bu oranların mevcut tarifelerin ve diğer ticaret engellerinin (örneğin düzenlemelerin) bir kombinasyonuna dayandığı varsayıldı.
Ancak daha sonra Beyaz Saray, oldukça karmaşık görünen matematiksel bir formül yayımladı.
Ama aslında hesaplama çok daha basit bir matematiğe dayanıyordu:
ABD’nin belirli bir ülkeyle olan mal ticaret açığı alınıyor, bu rakam o ülkeden yapılan toplam mal ithalatına bölünüyor, bu çıkan sonuç da ikiye bölünüyor.
Ticaret açığı, bir ülkenin diğer ülkelerden ithal ettiği fiziksel ürünlerin, onlara sattığı (ihraç ettiği) ürünlerden fazla olması durumudur.
Örnek verelim:
ABD, Çin’den daha fazla mal alıyor (ithal ediyor) ve daha az mal satıyor (ihraç ediyor). Yani 295 milyar dolarlık bir mal ticaret açığı var. Çin’den yapılan toplam ithalat ise 440 milyar dolar.
295’i 440’a böldüğünüzde yaklaşık yüzde 67 elde ediliyor, bu da ikiye bölündüğünde yüzde 34 oluyor. Bu nedenle Çin’e uygulanan gümrük vergisi yüzde 34.
Benzer şekilde, bu formül Avrupa Birliği (AB) için uygulandığında sonuç yüzde 20’lik bir tarife oldu.
Trump tarifeleri “karşılıklılık ilkesine” uygun mu?
Pek çok yorumcu, bu tarifelerin “karşılıklı” olmadığını belirtiyor.
Karşılıklı olsaydı, bu oranlar ülkelerin ABD’ye uyguladığı mevcut tarifeler ve düzenleme gibi dolaylı ticaret engelleri temel alınarak hesaplanmış olurdu.
Ancak Beyaz Saray’ın resmi metodolojisine göre, tarifeler bu şekilde hesaplanmadı.
Bunun yerine tarifeler, ABD’nin ilgili ülkeyle olan mal ticaret açığını sıfırlayacak şekilde hesaplandı.
Trump, formül dışına çıkarak ABD’ye net ithalat fazlası olmayan bazı ülkelere de vergi getirdi.
Örneğin ABD’nin şu anda Birleşik Krallık ile mal ticaret açığı bulunmuyor. Ancak Birleşik Krallık da %10’luk tarife listesine dahil edildi.
Yeni tarife rejimi toplamda 100’den fazla ülkeyi kapsıyor. Türkiye’ye yüzde 10 vergi uygulanacak.
“Daha büyük etkiler doğurabilir”
Trump, ABD’nin küresel ticarette “kötü” bir anlaşma yaptığını düşünüyor.
Ona göre diğer ülkeler, ABD pazarını ucuz ürünlerle dolduruyor – bu da Amerikan şirketlerine zarar veriyor. Ayrıca iş kaybına yol açıyor. İddiasına göre bu ülkeler, ABD ürünlerini rekabet edemez hale getiren engeller koyuyor.
Trump, bu nedenle tarifelerle ticaret açıklarını kapatarak Amerikan sanayisini canlandırmayı ve istihdamı korumayı hedefliyor.
Ama bu yeni tarife düzeni bu hedefe ulaşabilir mi?
BBC Verify, çok sayıda ekonomistle görüştü. Ekonomistlerin çoğunluğu, tarifelerin ABD ile bazı ülkeler arasındaki ikili mal ticareti açığını azaltabileceğini kabul etse de, ABD’nin dünya genelindeki toplam ticaret açığını düşürmeyeceğini belirtiyor.
Londra King’s College’tan Profesör Jonathan Portes şöyle diyor:
“Evet, ABD ile bu ülkeler arasındaki ikili açıklar azalabilir. Ama bu hesaplamalarda yer almayan çok daha geniş etkiler olacak.”
Çünkü ABD’nin toplam ticaret açığı yalnızca ticaret engellerinden kaynaklanmıyor; aynı zamanda ABD ekonomisinin yapısından da kaynaklanıyor.
Amerikalılar genelde kazandıklarından daha fazla harcayıp yatırım yapıyor. Bu fark, ABD’nin dışarıdan daha fazla ürün satın almasına neden oluyor. Bu eğilim devam ettiği sürece, ABD tarifeleri artırsa bile dış ticaret açığını tamamen kapatamayabilir.
Ayrıca bazı ticaret açıklarının meşru nedenleri olabilir – sadece tarifelerle açıklanamaz. Örneğin, bazı gıda ürünleri belirli ülkelerin ikliminde daha ucuza ve kolayca üretilebiliyor olabilir.
Londra Ekonomi Okulu’ndan Thomas Sampson ise şöyle diyor:
“Bu formül, ABD’nin ticaret açığı verdiği ülkelere vergi koymayı haklı göstermek için geriye dönük olarak kurgulanmış. Bu uygulamanın ekonomik bir gerekçesi yok ve küresel ekonomiye ciddi zarar verebilir.”