Türkiye yargı sisteminin en kritik kurumlarından olan HSK, hakimlerin ve savcıların atama, tayin, terfi ve disiplin işlemlerinden sorumlu ana yapı olarak Türkiye’de yargısının temel taşlarından biri olarak görev yapıyor. Kurul, Türkiye’deki hakimlerin ve savcıların özlük işlerini yürüten ve bunlarla ilgili itirazları inceleyen bir idari birim olarak çalışıyor. Peki HSK nedir? Üyeleri nasıl seçiliyor? Kuruma yönelik eleştiriler neler?
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), 1961 Anayasası ile “Yüksek Hakimler Kurulu” ismiyle 20 Temmuz 1961’de faaliyete geçti. Kurul, hakimlerin bağımsızlığını güvence altına almak amacıyla kuruldu. Hakimlerin atanması ve nakli gibi işlerle ilgilendi. Ayrıca kurum, hakimlerle ilgili şikâyetleri inceleme yetkisine de sahipti.
12 Eylül askeri darbesi sonrası yeni anayasayla kurumun ismi de değişti. “Yüksek Hakimler Kurulu” ile “Yüksek Savcılar Kurulu” birleşerek “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu” adını aldı. Kurul, sadece adli yargı hakimlerini değil artık idari yargı hakimlerini de kapsadı.
Kurulun mevcut yapısı 2010 ve 2017 referandumları sonrası şekillendi. 2017 referandumu sonrasında kurum “Hakimler ve Savcılar Kurulu” ismini aldı.
Kurumun güncel yapısı nasıl?
HSK günümüzde 13 üyeden oluşur ve iki ayrı daire halinde çalışır. Bu iki dairenin tüm üyeleri, Adalet Bakanı başkanlığındaki Genel Kurul’u oluşturur.
Kurulun üyeleri şu şekilde dağılır:
- Yedi üye ise TBMM tarafından belirlenir
- Adalet Bakanı kurul başkanıdır
- Adalet Bakanı Yardımcısı kurulun doğal üyesidir
- Dört üye cumhurbaşkanı tarafından bizzat atanır.
Kurulun 13 üyesinden 6’sı doğrudan veya dolaylı olarak yürütme erkinin etkisiyle belirlenir. Yedi üye ise yasama organı TBMM tarafından seçilir.
Üyelerin seçim süreci nasıl işliyor?
HSK üyelerinin seçim süreci, 6087 sayılı kanunla düzenlenir. Bu kanuna göre üyeler dört yıllığına seçilir. Süresi dolan üyeler bir kez daha seçilebilir.
Kurula üye seçimleri, görev süresinin dolmasından önceki 30 gün içinde yapılır. Üyelerin görev süreleri bitmeden en az iki ay önce ilgili kurumlara bildirilir.
TBMM’nin seçeceği üyeler için süreç nasıl ilerler?
TBMM Başkanlığı, üyelerin görev süresinin dolmasından 60 gün önce seçim sürecini başlatır. Adaylık başvuru tarihleri resmi olarak ilan edilir. Adaylar başvurularını doğrudan TBMM Başkanlığı’na yapar.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
TBMM tarafından seçilecek yedi üyenin dağılımı şu şekildedir:
- Üç üye Yargıtay üyeleri arasından seçilir
- Bir üye Danıştay üyeleri arasından belirlenir
- Üç üye ise yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilir
Öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilecek üç kişiden en az birinin öğretim üyesi olması zorunludur. Aynı şekilde en az birinin de avukat olması gerekir.
Adayların başvuruları tamamlandıktan sonra, TBMM Başkanlığı tüm başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Bu karma komisyon başvuruları inceler ve değerlendirir.
Karma Komisyon, önce kendi içinde bir ön değerlendirme yapar. Adayların mesleki geçmişleri, tecrübeleri ve yeterlilikleri incelenir. Gerektiğinde adaylarla mülakat bile yapılabilir.
Komisyon değerlendirmelerini tamamladıktan sonra, seçilecek üyelere ilişkin önerilerini bir rapor halinde Meclis Genel Kurulu’na sunar. TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylama ile HSK’ya seçilecek yedi üye nihai olarak belirlenir.
TBMM’de yapılan seçimlerde, Anayasa gereği nitelikli çoğunluk aranır. Seçilen üyelerin isimleri Resmi Gazete’de yayımlanır ve dört yıllık görev süreleri resmen başlar. Bir kişi en fazla iki dönem HSK üyeliği yapabilir.
Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek üyeler hangi yöntemle belirlenir?
HSK Genel Kurulu, seçilme yeterliliğine sahip hakim ve savcıların listesini hazırlar. Bu liste Cumhurbaşkanlığına gönderilir. Cumhurbaşkanı, adaylar arasından seçimini yapar.
Temel hizmet birimleri neler?
HSK’nın “Genel Sekreterlik” ve “Teftiş Kurulu” olmak üzere iki temel hizmet birimi bulunur. Genel Sekreterlik, kurulun idari ve mali işlerini yürütür. Sekreterya hizmetlerini sağlar. Genel Sekreter, birinci sınıf hakimler arasından seçilir.
Teftiş Kurulu ise başkanın gözetiminde kurul adına görev yapar. Kurulun en önemli görevlerinden biri hakimlerin ve savcıların denetlenmesidir. Hakkında soruşturma yürütülmesi de bu kapsamdadır.
HSK’nın temel görev ve sorumlulukları nelerdir?
HSK’nın temel görevleri arasında şunlar yer alır:
- Hakim ve savcıların atama işlemlerini yapmak
- Nakil, terfi, disiplin ve özlük işlerini yürütmek
- Yargı bağımsızlığını korumak
- Hakim ve savcılar hakkında denetim ve soruşturma yapmak
- Yargıtay ve Danıştay’a üye seçmek
- Hakim ve savcı adaylarını mesleğe kabul etmek
HSK yapısı neden tartışılıyor?
HSK’nın mevcut yapısı, ciddi bir tartışma konusu. Eleştirilerin başında kurulun üye yapısının yargı bağımsızlığını yeterince sağlayamadığı iddiaları geliyor.
Hakimlerin Statüsüne İlişkin Avrupa Şartı’na göre, yargıçların ataması ve mesleki ilerlemesi gibi kararları veren otoritenin yapısı önemlidir. Bu kurulun en az yarısının yargı mensupları tarafından seçilmiş hakimlerden oluşması önerilir.
Ancak Türkiye’deki mevcut yapıda, yargı mensupları kendi temsilcilerini doğrudan seçemez. Bu durum eleştirilerin odak noktasını oluşturur.
13 üyenin 4’ü direkt olarak cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. 2 üye ise Adalet Bakanı ve yardımcısı oluyor. Böylece HSK’nın 6 üyesi doğrudan cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor.
Geri kalan 7 üye Meclis tarafından seçilse dahi, iktidar partisinin çoğunluk olduğu Meclis’te yine hükümetin istediği adaylar seçilebiliyor. Bu seçim ve atamalar da HSK’ya yönelik eleştirilerin başında geliyor.