Kılıçdaroğlu CHP kurultayı iptali davası sürecinde ne dedi, ne yaptı?

CHP’nin 4-5 Kasım 2023 kurultayının iptali davası son aylarda büyük tartışmalara yol açtı. Kemal Kılıçdaroğlu önce uzun süre sessiz kaldı, sonra “partimin düşmanlarını boğmaya muktediriz” mesajı verdi. Mahkeme tutanağına 26 Mayıs’ta ilk kez “mutlak butlan” ihtimali geçerken, Kılıçdaroğlu savcılık ifadesine gitmedi ve “Mutlak butlan çıkarsa partimi kayyuma terk edemem” dedi. Arabuluculuk girişimlerini reddeden eski lider, açıklama yapmayı da kabul etmedi. 3 Haziran’da iddianame kabul edildi, 30 Haziran’da mahkeme süreci devam edecek. Peki bu süreçte Kılıçdaroğlu neler dedi?

Kılıçdaroğlu mutlak butlan sürecinde ne dedi, ne yaptı?
Kılıçdaroğlu mutlak butlan sürecinde ne dedi, ne yaptı?

Mutlak butlan kavramı ne zaman tutanağa geçti?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 4-5 Kasım 2023’te düzenlenen 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’te gerçekleşen 21. Olağanüstü Kurultayının iptali talebiyle açılan davalar 26 Mayıs’ta görüldü. Ankara’da iki ayrı mahkemede açılan davalar birleştirildi.

Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada ihtiyati tedbir kararlarının reddine karar verilerek duruşma 30 Haziran’a ertelendi.

Mahkeme tutanağında “4-5 Kasım 2023’te yapılan kurultayın yok hükmünde olduğunun tespitiyle iptali, mutlak butlanla sakatlandığı gerekçesiyle Özgür Özel ve MYK, PM üyelerinin görevden uzaklaştırılması ve Kemal Kılıçdaroğlu’yla önceki parti meclisi üyelerinin görevlerine iadesine ilişkin dava olduğu anlaşıldı” ifadeleri yer aldı. Böylece “mutlak butlan” sözü ilk defa tutanağa geçmiş oldu.

Bir hayal kırıklığı olarak Kemal Kılıçdaroğlu
Kılıçdaroğlu mutlak butlan sürecinde ne dedi, ne yaptı?

Nevşin Mengü’nün haberi

Gazeteci Nevşin Mengü, YouTube kanalındaki bir yayınında bir iddia paylaştı. Mengü, “Edindiğim bilgiye göre savcı, Kılıçdaroğlu’na mesaj göndererek ‘Gelir ifadesinde kurultayda yolsuzluk yoktur, ben böyle şeyi görmedim, şahit olmadım’ derse dosyayı kapatırız demiş. Ancak Kemal Bey yine de ifade vermeye gitmemiş” dedi.

Bunun üzerine akademisyen Emrah Gülsunar, Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi:

“Bu artık sözün bittiği yer. Bir insanın bile isteye rejimin hukuksuz yargı operasyonuyla kaybettiği genel başkanlığı geri almaya çalışması açık bir onursuzluk ve haysiyetsizliktir. Bu şahıs partiden ihraç edilmeli ve her yerde yüzüne tükürülmelidir.”

Gülsunar’ın paylaşımının ardından CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, tepki gösterdi. Polat, Gülsunar’ı “edep çizgisini aşmakla” suçladı:

“Siz edep çizgisinden çıktınız! Biz Anladık! Siz onurunuzu ve şerefinizi üç kuruşa satacak kadar haysiyetsizsiniz. Siz de şunu anlayın; Kemal Kılıçdaroğlu sahipsiz de değildir, yalnız da değildir. Efendilerinize söyleyin, Kemal Kılıçdaroğlu size büyük lokma gelir. Milyonlarca evladı ve seveni vardır.”

Kılıçdaroğlu “mahkeme kararıyla dönmem” demedi

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Mayıs’ta kurultay soruşturmasına ilişkin sessizliğini bozdu. CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan dava ve hakkındaki eleştirilere ilişkin ilk kez konuşan Kılıçdaroğlu, X hesabından yaptığı açıklamada, “Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum: Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz” dedi.

Kurultay soruşturmasının ardından can güvenliğe yönelik tehditler altını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Beni elektrik direğine asmakla tehdit edenler de var, silahla vurulmamı isteyenler de” dedi.

“Tehditler, iftiralar ve kirli kampanyalar bir araya gelmiş” diye sözlerine devam eden Kılıçdaroğlu, “Hepsi bir ağızdan, hiçbir bilgi sahibi olmadığım, hiçbir dahlimin bulunmadığı bir konuda konuşmamı talep ediyorlar” diye yazdı.

CHP 38. Kurultayı
Kılıçdaroğlu mutlak butlan sürecinde ne dedi, ne yaptı?

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum:

Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz.”

Kılıçdaroğlu mesajında konuşulan iddialar ve mahkeme kararını kabul edip etmeyeceği hakkında tek bir söz söylemedi.

“Bu onursuzluktur”

Kadri Gürsel de Ruşen Çakır ile yaptığı Medyascope yayınında Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Gürsel, “Kılıçdaroğlu, CHP’ye karşı yürütülen bu gaddar ve insafsız operasyon vesilesiyle 7 Kasım 2023’te kurultayda kaybettiği koltuğuna geri döner ve bunu içine sindirirse, bu onursuzluktur” dedi.

CHP kurultayı iddianamesi 3 Haziran’da kabul edildi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’yla ilgili soruşturmayı 3 Haziran’da tamamlandı. Özgür Özel’in genel başkan seçildiği kurultayda hile karıştırıldığı iddiasıyla 12 kişi hakkında iddianame düzenlendi. Hazırlanan iddianame kabul edildi.

İddianamede, CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirdiği kurultayda, bazı delegelere menfaat karşılığı oy kullandırıldığı iddialarına yer verildi.

Hazırlanan iddianamede şüpheliler hakkında 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun 53 ve 37. maddeleri kapsamında ceza talep edildi.

İddianamede, Hatip Karaaslan, Tolgahan Erdoğan ve Yılmaz Özkanat’ın da aralarında bulunduğu toplam 16 tanığın beyanlarına yer verildi.

Soruşturma kapsamında CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da “mağdur” sıfatıyla ifadesine başvurulmak istendiği, ancak 7 Mayıs 2025 tarihinde avukatı Celal Çelik’e tebligat yapılmasına rağmen savcılığa ifade vermeye gelmediği belirtildi.

Kılıçdaroğlu iddianamede “mağdur” sıfatıyla yer alırken, eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise “müşteki” olarak gösterildi.

Kemal Kılıçdaroğlu hakkında yakalama kararı çıktı
Kılıçdaroğlu mutlak butlan sürecinde ne dedi, ne yaptı?

Kılıçdaroğlu Emin Pazarcı’ya haber gönderdi

Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı 24 TV yayınında Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine bir arkadaşı aracılığıyla haber gönderdiğini öne sürdü:

“Kılıçdaroğlu arkadaşım aracılığıyla bana haber gönderdi. ‘Emin Pazarcı tecrübeli gazetecidir. Sor bakalım Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir kurultay görülmüş mü?’ dedi.”

Erk Acarer, Kılıçdaroğlu-İmamoğlu konuşmasını yayımladı

Gazeteci Erk Acarer, 9 Haziran’da Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu’nun kurultay gecesi yaptığı telefon görüşmesinin kaydını yayınladı.

Kayıt İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’na şöyle diyor:

“O halde arkadaşlarımız bu talebinizi (2.tura katılmama talebi) İlçe Seçim Kurulu’na bildirsinler Sayın Genel Başkanım!”

“Kılıçdaroğlu davaya katılmayacak”

Sözcü’den Saygı Öztürk’ün 19 Haziran’daki haberine göre 30 Haziran’da gerçekleşecek olan duruşmaya Kılıçdaroğlu’nun “mağdur” sıfatıyla katılıp katılmayacağı sorusuna, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik yanıt verdi.

Çelik, “30 Haziran’da yapılacak duruşmanın Kemal Kılıçdaroğlu tarafı değil. Öyle bir şey olabilir mi? Genel başkanın o davaya gitme ihtimali söz konusu olamaz” dedi.

Kılıçdaroğlu HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu'nun başlattığı tartışmayla ilgili sert konuştu
Kılıçdaroğlu mutlak butlan sürecinde ne dedi, ne yaptı?

Çelik, Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Kemal Bey, kurultaya geldi, açılışını yaptı, sonra evine gitti. Sonra oylamaya geldi. Yani kurultayda para dönmüşse ya da ona benzer bir şey olmuşsa görme ihtimali var mıdır? Yok. Genel başkan görmediğini söylüyor. Bu konuda bir söz söylemiyor. Ona rağmen Sayın Genel Başkan Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun kurultay için ‘tertemiz’ olduğunu söylediğini belirtiyor. Kılıçdaroğlu’nun böyle bir açıklaması ve bu sözlerin gerçekliği yok.

30 Haziran’da yapılacak duruşmanın Kemal Kılıçdaroğlu tarafı değil. Öyle bir şey olabilir mi? Genel başkanın o davaya gitme ihtimali söz konusu olamaz. Kılıçdaroğlu en baştan itibaren ‘kurultayla ilgili ne soruşturmanın ne de hukuk davasının içinde olurum’ dedi. O yüzden Kılıçdaroğlu’nun duruşmaya gitme ihtimali olmaz. Taraf değil. Dava açan o değil.”

Kılıçdaroğlu “mutlak butlan” kararına karşı açıklama yapmayı reddetti

İsmail Saymaz’ın aktardığına göre eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 23 Haziran’da ofisinde üç ismi ağırladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP Parti Meclisi üyesi Engin Özkoç, yakın zamanda iddianamesi yazılan 4-5 Kasım 2023 kurultayı nedeniyle arabuluculuk için harekete geçti.

Heyet, Özel’in bilgisi dahilinde Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti, görüşmede eski liderlerine iktidarın CHP’yi dağıtıp parçalama amacında olduğunu söylediler. Ayrıca heyet “mutlak butlan” kararının sıkıntı yaratacağını, partinin birbirine gireceğini söyledi.

Heyet Kılıçdaroğlu’na şu mesajı verdi: “Böyle bir karar istemiyoruz. Önceki kurultayda karşı taraflarda olmuş olabiliriz. Bu demek değil ki, birbirimizden intikam alalım. Bir çözüm bulalım. Gelin sizi Özel ile bir araya getirelim, karşılıklı görüşün.”

Özel’in görüşme için haber beklediğini bildiren heyet, kamuoyundan da beklenti olduğunu söyledi, “Çıkın, ‘Mutlak butlan uygun olmaz, kabul etmem. Böyle bir şeyi partimize ve delegelerimize yakıştırmam’ deyin” teklifinde bulundu.

Ancak Kılıçdaroğlu böyle bir açıklama yapmayı ve Özel ile görüşmeyi kabul etmedi. Saymaz’ın aktardığına göre, Kılıçdaroğlu’nun heyete verdiği yanıt şu şekilde: “Böyle bir açıklama yapamam. Umarım, mutlak butlan çıkmaz ama olursa da partimi kayyuma terk edemem.”

Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: “Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım? Karardan sonra Özel ile oturur, konuşuruz.”

Üç CHP’li ise Kılıçdaroğlu’na mutlak butlanı ve kararını doğru bulmadıklarını söyleyerek farklı düşündüklerini bildirdi.

Kılıçdaroğlu mutlak butlan sürecinde ne dedi, ne yaptı?

Kılıçdaroğlu’nun “mutlak butlan” açıklaması İmamoğlu’na iletildi

Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmenin ardından gerçekleşen ziyarette, Kılıçdaroğlu’nun mutlak butlan kararına ilişkin tutumu İmamoğlu’na aktarıldı.

Mansur Yavaş ve Engin Özkoç ile birlikte Kılıçdaroğlu’nu ziyaretlerine değinen Vahap Seçer, Türkiye’nin ve partisinin tarihi süreçlerden geçtiğini belirtti. Türkiye’nin kurucu partisi ve ana muhalefet partisi CHP’nin her zaman demokrasinin mihenk taşı ve umut olduğunu söyleyen Seçer, şöyle devam etti:

“İktidar da olsa muhalefet de olsa CHP bu bu ülkenin, demokrasinin temel taşıdır. Şu anda da hangi siyasi partiye gönül vermiş olursa olsun, eğer vatandaş gelecek için umut büyütüyorsa, emin olun bunu CHP üzerinden büyütüyor. Bizden öte kurumlar çok daha önemli. Biz bu bilinç, anlayışla önceki Sayın Genel Başkanımızı dün ziyaret ettik. Sayın Özgür Özel ve Sayın Ekrem İmamoğlu daha önce kendisiyle görüştü. İki sayın genel başkanımızın bir araya gelip bu konuları konuşması, kamuoyuna mutlak butlana karşı olduklarına dair açıklama yapması, böyle bir durumda Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu teklifi ya da mahkemenin bu kararını reddetmesi gerektiğini, partimizin kayyumlara ya da mutlak butlanla bir karışıklığa gitmemesi için bunların tedbirlerini alması gerektiği yönünde görüşmeler oldu.”

Özgür Özel: “Biz eski defterlerle değil halkın veresiye defteriyle uğraşıyoruz”

CHP kurultayının 30 Haziran’da görülecek iptal davası ve Kılıçdaroğlu’nun süreçteki tutumuyla ilgili konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları söyledi:

“30 Haziran’dan bir endişem yok. YSK kararının zaten kesin olduğu, AYM’ye itiraz süresinin dolduğu bir süreç. Sonuç değil, süreç odaklı, partiyi tartıştırmaya yönelik bir sürecin içindeyiz. Ben bu tartışmaların hep dışında kalmaya çalıştım.

Kurultayda, CHP tarihinde bir genel başkanın aldığı en yüksek oya ulaştık. İlk kez bir genel başkanın yaptığı anahtar liste, İsmet Paşa’dan beri delinmeden geçti. Olağanüstü kurultayda da delege iradesinin arkasında durdu. Tüm örgüt, bu süreçte partinin böyle bir tartışmanın içinde olmaması gerektiği konusunda hemfikir oldu.

Geçmiş dönemde de parti içi tartışmalar olduğunda anketlerde düştüğümüz de gözetilince, partiyi bu tartışmanın içine çekmeye çalıştılar. Biz ise ısrarla sürecin dışında kalmayı tercih ettik. Arkadaşlarımız, iyi niyetle Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tartışmaları sonlandıracak bir açıklama yapmasını istediler.

Benim ne 30 Haziran’dan ne de devamında olacaklardan bir endişem yok. Ama tutun ki böyle bir şey (Mutlak butlan kararı) oldu, seçmenlerin bize emanetini bir kenara bırakmamızı kimse bizden beklemesin. 19 Mart itibarıyla nasıl Saraçhane’ye sahip çıktıysak, partimize de sahip çıkarız.

Süreci elbette dikkatle takip ediyoruz ama Türkiye’de bu kadar ekonomik sorunlar varken bu gündem içinde boğulmayacağız. Ben veresiye defterini açmak istiyorum, birileri eski defterleri açmak istiyor. Yaşananlar, CHP’ye ve Türkiye’ye kurulmuş büyük bir tuzak. Bu tuzağa düşmemek lazım.”

“Ben kabul etmesem kayyum gelir”

TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik de Kılıçdaroğlu ile görüşmesini aktardı. Atik’e göre kendisini kayyum olarak görmeyen Kılıçdaroğlu, “Yargı kararını tanımıyorum diye bir şey yok. Ben görevi kabul etmesem, karar kadük kalır demek anlamsız. Bu karar uygulanacak. Ben kabul etmesem kayyum gelir. kayyum gelince de partiyi ne kadar yöneteceği belli değil. CHP’nin şu anda DNA’sıyla oynanıyor. Ben buna izin veremem, izin veremeyiz. CHP kayyuma teslim edilemez” dedi.

Atik, Kılıçdaroğlu’nun TGRT Haber’deki yorumlarını da beğendiğini söyledi, “Objektif habercilik yaptığımız için teşekkür etti” dedi.

Fatih Altaylı cezaevinden aktardı

Cumhurbaşkanını tehdit suçlamasıyla 21 Haziran’da gözaltına alınan gazeteci Fatih Altaylı beş gündür cezaevinde. Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutulan Altaylı’nın hafta içi her gün sunduğu programı durdu.

Altaylı’nın cezaevinden gönderdiği mektuplar “Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: Silivri Günlüğü” serisinde paylaşılıyor. Bugün serinin üçüncü videosu yayınlandı.

Altaylı mektubunda eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert sözlerle eleştirdi. Kılıçdaroğlu’nun butlan kararı çıkarsa genel başkanlığı kabul edeceğini söylediğini aktaran Altaylı, bunu beklediğini belirtti.

“Butlan davası iktidarın planı ise, bu adam da iktidarın planının parçası” diyen Altaylı, kayyumun bile Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi olacağını savundu. Altaylı, kayyumun partiye daha az zarar vereceğini ve hızla kurultaya götüreceğini öne sürdü.

Altaylı, Kılıçdaroğlu’nun 2028 Martında erken seçime “evet” diyeceğini iddia etti. Anayasa değişikliğine destek vereceğini ve Erdoğan’ı bir kez daha cumhurbaşkanı yapmak için çalışacağını öne sürdü.

AK Parti’nin mahkeme kararını daha kritik bir anda çıkaracağını belirten Altaylı, “Kayyum dahil her olasılık, Kılıçdaroğlu’ndan daha iyidir” dedi.

Cezaevindeki Altaylı, çarpıcı bir iddia daha ortaya attı, Kılıçdaroğlu’nun Özgür Özel’e “İmamoğlu’nun arkasında durma” diye mesaj ilettiğini öne sürdü.

Bu iddialara göre Kılıçdaroğlu, Özel’den cumhurbaşkanı adayı olarak Mansur Yavaş’ı ya da kendisini gündeme almasını istedi. Karşılığında kurultay davasında destek vereceğini söylediği iddia edildi. Altaylı bu bilgiyi iki ayrı yerden duyduğunu ama dedikodu olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu: “CHP kayyuma teslim edilemez, buna izin veremem”

Kılıçdaroğlu son olarak SÖZCÜ’den Başak Kaya’ya mutlak butlan tartışmalarını değerlendirdi. Eğer mahkeme böyle bir karar verirse, görevi kabul edeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Mahkeme kararını ‘Tanımıyorum’ demenin hukuki olarak bir karşılığı yok. Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski var. Umarım böyle bir karar çıkmaz. Neden bu kadar korkuyorlar? Kayyum gelse daha mı iyi olur? Kayyuma sebep olsam bu kez bana ‘13 yıl partiyi yönettin şimdi de buna izin verdin’ diye tepki gösterirler” dedi.

Fakat kabul etmezse mahkeme kararının kadük kalmayacağını, kayyum atanacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Yapılan yorumları CHP’ye ve bana kurulmuş bir tuzak olarak görüyorum. Mahkeme iddiaları inceleyip ortaya delilleri koyacaktır. Yargı kararını tanımıyorum diye bir şey yok. Ben görevi kabul etmesem karar kadük kalır demek anlamsız. Kabul etmesem kayyum gelir. Kayyum gelince de ne zaman kurultayı toplayacağı belli olmaz. O döneme kadar partiyi kim nasıl yönetecek? CHP kayyuma teslim edilmez. CHP’nin DNA’sı ile oynanıyor. Buna izin veremem, veremeyiz. Yapılan özel görüşmelerin sızdırılması doğru değil. Benden izin istemediler. Yansıyan birçok bilgi yanlış ve olmayan şeyler.”

Özgür Özel ile konuşacak bir konunun olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Şu an Özgür Bey ile konuşacak bir konu yok. Ne zaman isterse arar görüşürüz. Karar ne zaman çıkacak ne çıkacak belli değil. Bu tartışmaları anlamıyorum. Karar çıktıktan sonra durumu oturur Özgür Bey ile değerlendiririz. İsterse ben davet ederim, isterse oturur konuşuruz” diye konuştu.