Çözüm süreci, Kürtler ve Suriye’nin geleceği | Ruşen Çakır konuklarıyla yorumladı

Ruşen Çakır konukları Arzu Yılmaz, Cengiz Çandar ve Sarkis Kassargian ile çözüm sürecinde gelinen aşamayı ve Suriye’nin geleceğini değerlendirdi. Özgecan Özgenç Ankara’dan CHP’nin Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi açılışında öne çıkanları aktardı. Çözüm süreci, Kürtler ve Suriye’nin geleceği başlıklı videoda Ruşen Çakır konuklarıyla değerlendirdi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “SDG’nin vakit kaybetmeden, gönüllük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye’nin şahit tutulması önemli. Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam etmesi kabul edilebilir değil. YPG’nin silah bırakmasını bekliyoruz.” dedi.

Bölgedeki çatışmalara değinen Fidan, “Ahmed eş-Şara kapsayıcı bir siyaset uygulamaya çalışıyor. Bölgede birbiriyle hesaplaşan birçok grup var. Suriye’de devlet dışında silahlı grup olmamalı. Ben Şara’nın elindeki imkanlarla müdahale ettiğine inanıyorum.” ifadesini kullandı.

SDG silah bırakacak mı?

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed, Rûdaw’dan Dilbixwin Dara’ya verdiği röportajda, Şam’la yürütülen görüşmelerin bir müzakere değil, çözüm arayışına dayalı diyalog olduğunu belirtti.

Ahmed, temel amaçlarının “Suriye’nin birliği içinde, tüm kimliklerin tanındığı bir ortaklık” kurmak olduğunu söyledi anca Şam yönetimiyle en büyük fikir ayrılığının “entegrasyon” tanımında yaşandığını ifade etti.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Ahmed, görüşmelerdeki en büyük anlaşmazlığın “entegrasyon” kavramının tanımı olduğunu; Şam’ın bunu bir “devralma” olarak gördüğünü, kendilerinin ise “karşılıklı tanıma ve iradeli katılımı” esas aldığını söyledi.

Ahmed, “Abdullah Öcalan PKK’den silah bırakmasını istedi. Sizden de silah bırakmanızı istedi mi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Silah bırakmak bizim için gündemde değil, kesinlikle gündemde değil. Suriye’nin durumu o kadar vahşice yönetiliyor ki, herkesin gözü önünde, dünyanın gözü önünde insanlar katlediliyor, katliamlar, soykırımlar yapılıyor. Bu durumda SDG’den silah bırakmasını istemek “git öl” demek gibidir. Bu yüzden çok tehlikeli. Ama Suriye’nin genel çözümü çerçevesinde, yani hem Kürtlerin, hem Özerk Yönetimin, SDG’nin yeri ve nasıl bir role sahip olacağı, hem Suriye’nin inşasında nasıl bir rol üstleneceği, hem de yerinin nerede olacağı, tüm bu konular müzakereler sonucunda belli olur.”

Çözüm süreci, Kürtler ve Suriye'nin geleceği | Ruşen Çakır konuklarıyla yorumladı
Çözüm süreci, Kürtler ve Suriye’nin geleceği | Ruşen Çakır konuklarıyla yorumladı