Prof. Mehmet Gürses ile ABD’nin Türkiye sevdası ve Kürt mecburiyeti

Orta Florida Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Mehmet Gürses, Medyascope’ta Ruşen Çakır’ın konuğu oldu. Videoda, Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye yönelik stratejik yaklaşımı ile Kürtlere olan mecburiyetinin tarihsel dönüşümü ele alındı. Gürses, ABD’nin Türkiye sevdası ve Kürt mecburiyeti başlıklı videoda yorumladı.

Mehmet Gürses, ABD’nin Türkiye’nin ikili ilişkisini değerlendirdi. Gürses, “Türkiye’nin Amerika ilişkilerine ‘Amerika’nın Türkiye’ye olan derin sevdası’ diyorum. Bu derin sevda aslında son 10 yıla kadar devam etmiş durumda. Bu derin sevdanın sadece jeopolitik yeri yok. Amerika-Türkiye ilişkilerinde tabii ki menfaatler ön planda. Ama aynı zamanda laik cumhuriyetin temsil ettiği değerler ile batı değerlerinin örtüşmesi de var. Aynı sayfada olmalarından dolayı orada çok önemli bir derin bir sevdadan bahsediyorum” diye konuştu.

Gürses, sözlerine şöyle devam etti: “Soğuk savaşın bitmesi, 2000-2010 yıllarına baktığımızda, 2010-2020 yıllarına baktığımızda yavaş yavaş değişen bölgesel ve global dengelerde Türkiye’nin yavaş yavaş eski kimliğinden ve eski değerlerinden uzaklaştığını görüyoruz”

Prof. Mehmet Gürses ile ABD'nin Türkiye sevdası ve Kürt mecburiyeti
Prof. Mehmet Gürses ile ABD’nin Türkiye sevdası ve Kürt mecburiyeti

Gürses, ABD-Kürt ilişkilerini tarihsel bir perspektifle değerlendirdi. Gürses, 2005 Anayasası ile Irak’ta Kürtlerin resmiyet kazandığını hatırlatarak şunları söyledi: “2005 Anayasası’nda Kürtler resmiyet kazandı. Irak federal bir hükümet haline geldi ve Kürt dili Arapçanın yanında ikinci resmi dil olarak kabul edildi. 2010-2020 yıllarında Amerika’nın Kürtlerle olan iş birliği derinleşti, Kürtler çok önemli bir aktör haline geldi.”

ABD’nin Türkiye sevdası ve Kürt mecburiyeti

Gürses, ABD’nin Türkiye ve Kürtlere yönelik politikalarını değerlendirdi. Gürses, “Amerika’nın Türkiye’ye olan derin sevdasının yavaş yavaş gevşediğini görüyoruz. Bu iki taraflı bir gevşeme ama aynı zamanda Türkiye’deki değişimleri de göz önüne almak lazım. Buna paralel olarak Amerika’nın Kürtlere olan mecburiyetinin Irak ve Suriye’de giderek derinleştiğini görüyoruz. Ben buna Amerika’nın Kürtlere olan mecburiyeti diyorum çünkü Türkiye’ye olan sevdasından ve ilişkisinden farklı bir durum bu” dedi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Gürses, “Henüz bir Kürt-Amerikan sevdasından söz edemeyiz. Orada çok ciddi, stratejik ve taktiksel bir iş birliği söz konusu” diye konuştu.

Gürses, önümüzdeki yıllara ilişkin öngörüsünü şu sözlerle anlattı: “2020 ile 2030 yıllarına geldiğimizde, yani 10 yıllık süreçlere dikkat etmek lazım. 2020-2030 arasında önümüzdeki 3-5 yılda Amerika’nın Türkiye sevdası ve Kürt mecburiyetinin bir şekilde bir sona bağlanacağını tahmin ediyorum.”