Çözüm süreci komisyon üyesi ve CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı. Murat Emir, komisyonun bugüne kadar yürüttüğü çalışmaları, Öcalan meselesini ve CHP’ye yönelik baskıları değerlendirdi.
Ruşen Çakır’ın konuğu Murat Emir, komisyona dair değerlendirmelerde bulundu. Emir, CHP’nin komisyona katılma kararının tartışmalara yol açtığını nitelendirerek bu kararın Türkiye’de siyasetin demokratik zeminine dönmesi açısından kritik olduğunu söyledi.
Murat Emir CHP’nin varlığıyla komisyona meşruiyet kazandığını vurgulayarak, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu komisyondaki varlığının ve etkisinin çok önemli olduğu bir gerçek. Türkiye’nin birinci partisi ve kurucu partisi olarak biz de bu sorumluluğun bilincindeyiz. Muhataplarımız da Cumhuriyet Halk Partisi’nin varlığını çok önemsiyor. Bu sürecin meşruiyet zeminini sağlayan unsur bizim orada olmamız” dedi.
“Öcalan meselesi komisyon gündemine gelmedi”
Emir, Ahmet Şık’ın “CHP, Öcalan’a heyet gitmesine karşı” sözleri üzerine tartışılan konuya açıklık getirerek, komisyonun böyle bir gündemi olmadığını belirtti:
“Komisyonun gündeminin nasıl belirlendiği bizim için çok önemli. Şu ana kadar bu konuda herhangi bir ortaklaşma ya da teklif gelmedi. Dolayısıyla CHP’nin buna taraftar ya da karşı olmasından öte, böyle bir meselenin gündeme gelmediğini ifade etmek isterim. Bu sorunun ilk olarak Cumhurbaşkanı’na sorulması gerekir, çünkü tavır belirlemesi gereken kişi odur.”
Komisyonun gündeminde neler olmalı?
Emir, komisyonun yalnızca terörle mücadele değil, aynı zamanda demokratikleşme ve hukuk devleti ilkesini de gündemine alması gerektiğini belirtti. Emir, “Demokrasi olmadan barış olmaz” diyerek sürecin yönünü şu sözlerle değerlendirdi:
“Bu iki süreç birbirinden ayrı düşünülemez. Demokratikleşme ve hukuk devleti olmadan Türkiye’de barış inşa edilemez. Biz o yüzden komisyonun amacına demokrasi ve hukuk devleti kavramlarını özellikle eklettik. Türkiye’ye barış, adalet, demokrasi ve hukuk getirmek, Kürt sorununu çözmek herkes için çözmektir. Bunları birbirinden ayırmak odağı saptırmaktır.”
Bugünkü iktidarın bu konuda samimi olmadığını belirten Emir, “Cumartesi Anneleri hâlâ Taksim’e çıkamıyor. Bir telefonla halledilebilecek bir mesele. Kayyum uygulamaları hâlâ devam ediyor. Şişli’de belediye başkanımız Emrah Şahan tutuklandı ve kayyum atandı. Şimdi bu yaşanırken hükümetin barıştan söz etmesi mümkün mü? Diyarbakır’da barışıp İstanbul’da savaşamazsınız” dedi.
“İktidar komisyondaki varlığımızdan rahatsız”
Komisyonun varlığından ve CHP’nin aktif katılımından en çok Cumhurbaşkanlığı çevresinin rahatsız olduğunu söyleyen Emir, şöyle devam etti:
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Asıl baskı saray çevresinden geliyor. Bizim komisyondan çıkmamızı istiyorlar. Ama şunu açıkça söyleyeyim, komisyonun fikir babası biziz. Yıllardır bu sorunun çözüm adresinin Meclis olması gerektiğini savunduk. Biz bu cesareti gösteren partiyiz. Devlet Bahçeli bugün burada, ama daha bir yıl önce biz DEM Partisi’yle el sıkıştığımızda ‘terörle iş birliği yapıyorsunuz’ diyenler onlardı. Şimdi konjonktür değişince onlar da değişti”
Emir, CHP’nin komisyondaki varlığının sürecin manipülasyonunu engellediğini ifade ederek, “CHP’nin olduğu yerde Türkiye bölünmez. Biz oradayız diye birileri kendi aralarında gizli hesaplar yapamıyor. Bu komisyonun ciddiyetini sağlayan biziz” dedi.
“AKP ile MHP arasında fark yok, kararlar başka yerde veriliyor”
AKP ile MHP arasındaki olası ayrışma iddialarına da değinen Emir, bu farkın sahada değil, yalnızca algıda var olduğunu söyledi:
“Benim kişisel gözlemim, AKP ile MHP kurmayları arasında bir ayrışma yok. Bu kararlardan demokrasi ya da barış adına bir hayır beklemek aşırı iyimserlik olur. Meclis’te birebir konuştuğumuzda bazıları çok rahatsız ama kararlar başka yerlerde veriliyor. Bu kararlar Cumhurbaşkanı’nın etrafında şekilleniyor.”
Emir, CHP olarak umudu koruduklarını, mücadeleyi sürdürmekten başka çare olmadığını belirterek, “Bu iktidar kafa karışıklığı içinde. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Ama biz umudumuzu koruyoruz. Çünkü halkın barışa, adalete, demokrasiye olan inancı bu ülkeyi ayakta tutuyor” dedi.