Festival 20 Ekim-22 Kasım tarihleri arasında şehrin iki yakasında 11 mekânda sürüyor. Çağdaş dans, edebiyat uyarlamaları ve Down sendromlu oyuncularla sahnelenen Hamlet dikkat çekiyor.

İKSV’nin düzenlediği 29. İstanbul Tiyatro Festivali, Mehmet Birkiye’nin küratörlüğünde 20 Ekim–22 Kasım tarihleri arasında şehre yayılıyor. Festival programı, çağdaş dansla açılış, edebiyat uyarlamaları ve erişilebilirlik-kapsayıcılık odağıyla dikkat çekiyor.
Festivalin teması ve yaklaşımı
Festival Programlama Yöneticisi Handan Uzal Dündar, yaklaşımı şöyle özetliyor: “İzleyicinin önyargılarından arınarak yeniyi kucaklamanın mutluluğu ve bir arada olmanın coşkusuyla salondan çıkması.” Bu yaklaşım, festivalin yıllardır sürdürdüğü “yaşadığımız zamanla sahici ilişki kurma” hedefini bu yıl da diri tutuyor.
Açılışta çağdaş dans: “Katedral”
Festival, çağdaş dans sahnesine Scapino Ballet Rotterdam’ın 80. yılı vesilesiyle Marcos Morau koreografisi ve Arvo Pärt’in müziğiyle sahneye konan Katedral ile başlıyor. Amaç, mevcut seyirciyle güçlü bir temas kurarken genç kuşaklara da etkileyici bir ilk deneyim sunmak.

Edebiyat sahnede
Bu yılın dikkat çeken eksenlerinden biri edebiyat uyarlamaları. Fransa’dan New York Üçlemesi, Ankara Devlet Tiyatrosu’ndan Faust, moda sahnesinden Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri öne çıkıyor. Hikmet Hükümenoğlu’nun ilk tiyatro metni Fora, yazarın sahne sanatlarına açılan yeni yolculuğunu temsil ediyor. Ayrıca Yeni Arayışlar bölümünde Kadro Pa’nın Cehennem Çiçeği gibi yenilikçi üretimler sergilenecek.
Kapsayıcılık ve erişilebilirlik: Down sendromlu oyuncularla “Hamlet”
İKSV’nin Erişilebilir Sanat Partneri DenizBank katkısıyla Teatro La Plaza’nın yapımı Hamlet, sekiz Down sendromlu oyuncunun yer aldığı bir prodüksiyon olarak sahnelenecek. Yönetmen Chela de Ferrari, tiyatroyu “protesto, bağ kurma ve dönüşüm” alanı olarak tasarlıyor. Yapım, izleyiciyi mesafeden empatiye uzanan bir yolculuğa çıkarıyor ve süreçte Türkiye Down Sendromu Derneği ile eğitimler de gerçekleştirildi.

Doğru iş, doğru mekân
Festival, iki yakada 11 mekânda gerçekleşiyor: Alan Kadıköy, Beyoğlu Sineması, Beyoğlu Spor Kulübü, Haliç’te tarihi bir han, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, İMÇ, Mecidiyeköy Sahne, Metrohan, Moda Sahnesi, Paribu Art ve Zorlu PSM. Mekâna özgü işlerde kimi zaman mekân hikâyeyi, kimi zaman hikâye mekânı belirliyor. Uzal Dündar, İstanbul’da 600–800 kişilik orta ölçekli salon eksikliğine dikkat çekiyor ve Paribu Art’ın bu açığı kısmen kapatmasını umut ediyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Bu İşte Bir Kadın Var” teması
Odeabank işbirliğiyle sürdürülen tema, Aşağıdaki Pencere (İlyas Özçakır rejisi) ve Bovary (KVS/Belçika) ile hayat buluyor. Genç izleyiciler için Ceren Oran’ın Oyun İçinde Oyun sahne üstü doğaçlamayla hayal gücünü genişletiyor.
Ücretsiz yan etkinlikler
Festival kapsamında oyun öncesi ücretsiz etkinlikler de düzenleniyor: “Paul Auster’ı Anlamak ve Çevirmek”, “Édouard Louis’yi Sahneye Taşımak” ve “Feminist Bir Bakışla Bovary’yi Bugünden Okumak” başlıklı buluşmalar tiyatro deneyimini derinleştiriyor.
Festival programı tiyatro.iksv.org’da, biletler ise Passo’dan temin edilebiliyor.





