PKK yöneticisi Mustafa Karasu, komisyonun İmralı ziyaretini değerlendirdi, CHP’nin Abdullah Öcalan ile görüşmeme kararını eleştirdi. Karasu, Öcalan yerine Selahattin Demirtaş ile görüşülmek istenmesini de eleştirerek, “Selahattin Demirtaş da herkesten daha fazla o heyetin Önder’in yanına gitmesini ister. Bu bakımdan Selahattin lafını da ismini de dillerine almasınlar” dedi.

PKK yöneticisi Mustafa Karasu, Medya Haber televizyonuna konuştu.
Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda İmralı’ya ziyaret kararı çıkmasını olumlu karşıladıklarını ifade eden Karasu, “Önderlik, Meclis’e, Türkiye halkını temsil ettiği söylenen meclise durumu anlatmak istiyor. Neden isyan ettik, neden mücadele ettik? Bu isyan son bulacaksa, kardeş olacaksak nasıl kardeş olacağız? Bunu tabii ki anlatmak istiyor. Meclis’e anlatmak, meclis komisyonuna anlatmak, Türkiye halklarına, Türkiye toplumuna anlatmaktır. Önderlik bunu önemli görüyor. Kürtlerin anlaşılmasını istiyor” dedi.
- PKK 20 kişiyle kuruldu, 47 yıl sonra hayatta kalan 3 kurucuyla kendini feshetti
- Türkiye’nin çözüm süreci serüveni: Diyalogdan müzakereye, müzakereden çatışmaya (2013-2015)
- Mümtaz’er Türköne yazdı: Öcalan artık masada
Asıl muhatabın Abdullah Öcalan olduğunu belirten Karasu, “Herkesle görüşme yapıldı. En sonunda Önder Apo ile görüşme yapılıyor. Tabii ki önder Apo ile görüşme yapılacak, muhatap odur” diye konuştu.
Komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmesinin önemli olduğunu vurgulayan Mustafa Karasu, şöyle devam etti:
“Önder Apo ile görüşme yapmadan her görüşme yetersiz kalır, eksik kalır. Kürtleri temsil edemez. Kürt gerçekliğini ortaya koyamaz yani. Evet, bu bakımdan herkesle görüşüldü. Doğal olarak en sonunda Kürtlerin baş müzakereci olduğu, Kürtlerin önder olarak kabul ettiği, önder Apo ile görüşmek tabii ki önemli bir konudur. Yani bu adımın atılması gerekiyordu. Eğer Kürt sorunu çözülecekse, Türkiye demokratikleşecekse bu adım atılması gerekiyordu. Adım atılmıştır. Bu yönüyle biz olumlu görüyoruz. Hayırlara vesile olacağına inanıyoruz.”
Komisyon üyeleri ve Abdullah Öcalan’ın görüşmesinin ardından yeni bir sürece girileceğini ifade eden Karasu, “Önder Apo ile görüşmeden sonra artık eski süreç tekrar edemez. Tekrar etmesi söz konusu olamaz. Önderlik herkes dinlendi, Önderlik dinlendi. o zaman artık bu tartışmaların, bu değerlendirmelerin sonucu olacak yasa değişiklikleri ve bazı adımların atılması gerekiyor. Yoksa havanda su dövmek olur” dedi.
“CHP’nin tabanı belirttikleri gibi değil”
Mustafa Karasu, CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararını eleştirdi. CHP böyle yaklaşmaya devam ederse Kürt sorununda ciddi bir rol oynayamayacağını söyledi, “Evet, söylemde bulunur. İyi söylemler de ifade edebilir ama sorunun çözümüne katkısı fazla olmaz. Şimdi niye böyle bir karar aldılar? Gerçekten yüzeysel bir yaklaşımdır. Bilmem tabanda şu tepki varmış, şuradan bu tepki varmış. Öyle değil, doğru değil. Tabandan öyle tepki gelmezdi. Klasik Kürt karşıtı, Kürt düşmanı, Kürtlerin kimliğinin, varlığının tanınmasını istemeyen çevrelerinin etkisinde kalınarak bu karar alınmıştır. Yoksa CHP’nin tabanı belirttikleri gibi değildir. Çünkü Çukurova’da, Akdeniz’de, Ege’de, Marmara’da CHP’nin tabanıyla Kürtler iç içe yaşıyor. Ve birkaç seçimde de Kürtler yaklaşım nedeniyle CHP’yi başarılı kıldı” diye konuştu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“CHP’nin gerekçeleri doğru değil”
CHP’nin 2019 ve 2024’teki yerel seçimlerde belediye başkanlığı seçimlerini Kürtlerin oyları sayesinde kazandığını, 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de en yüksek oyu Kürtlerden aldığını ifade eden Mustafa Karasu, şunları söyledi:
“Belediye başkanlığı seçimlerini kazandı, cumhurbaşkanlığı seçiminde en yüksek oyu Kürtlerden aldı. Bu bakımdan, o eskiden vardı evet, bir Kürt karşıtlığı vardı, o Kürt karşıtlığı kırıldı. Bu bakımdan CHP’nin gerekçeleri doğru değil. Çok yüzeysel, basit gerekçeler. Böyle kahvede, bir yerde çeşitli kişilere yapılacak propaganda düzeyindedir. Bu bir devlet sorunu, parti sorunu değil. Aslında AKP’nin istediği buydu ve AKP’nin oyununa geldiler. Güya kendileri özgür karar almışlar. Öyle değil, özgür bir karar değil. İşte böyle AKP o tür yaklaşımlar içine girerek CHP’yi böyle bir konuma sokmaya çalıştı ve sonunda olan oldu. AKP’nin dediği oldu. Şimdi bundan en fazla sevinenler de AKP’lilerdir. Güya AKP karşıtlığı yapıyorlar.”
CHP’nin tutumunun demokratik olmadığını söyleyen Mustafa Karasu, “Kürt karşıtlığından etkilenmiş bir karardır, sonuçtur. Bu yönüyle diyelim karşı çıktığı AKP’ninkine benzer bir demokrasi karşıtlığını Kürt halkının iradesine saygı göstermeyerek, Kürtlerin duygularını, iradesini kendilerine göre değerlendirerek CHP yapmaktadır” dedi.
“Demirtaş da bütün Kürtler gibi Apo’yu Kürt halkının lideri olarak görüyor”
Karasu, Abdullah Öcalan yerine Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşülmek istenmesini eleştirdi ve şöyle devam etti:
“İşte Selahattin’i dillendiriyorlar. Selahattin şimdi gülüyordur bunlara. O tutum en başta Selahattin’e saygısızlıktır yani. Gitsinler sorsunlar bakayım Selahattin kabul eder mi? Onların bu tutumunu. Selahattin Demirtaş da herkesten daha fazla o heyetin Önder’in yanına gitmesini ister. Kendi yanına değil, önderliğin yanına gitmesini ister. Bu bakımdan Selahattin lafını da ismini de dillerine almasınlar. Selahattin de bu halkın parçası, bu halkın içinden çıkmış değerli bir siyasetçi. Ve o da bütün Kürtler gibi önder Apo’yu, Kürt halkının lideri olarak görüyor, başmüzakereci olarak görüyor. Lider olmak, başmüzakereci olmak masa başında belirlenen bir şey değil. Bir mücadele sonucu, bir siyaset sonucu ortaya çıkıyor. Selahattin Demirtaş da bu siyasetin, bu mücadelenin sonucu ortaya çıktı. Oy aldıysa öyle oy aldı.”








