5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde en son zeytinliklerin, kıyıların ve meraların imarının yolunu açan kanun tasarısının Meclis’teki komisyondan geçmesiyle Türkiye’de yaşanan çevre davalarına bir yenisi daha eklendi. Biz de medyascope.tv olarak Türkiye’de yaşanan çevre davalarını derledik ve Türkiye’nin çevre karnesini oluşturduk.
Bitmek Bilmeyen HES projeleri
DSİ Hidroelektrik Enerji Dairesi Başkanlığı verilerine göre; 69 ilde 478 tane HES projesi işlerlikte ve bununla beraber 61 ile 534 tane daha HES projesi yapılması planlanıyor.
İlk olarak Ülkemizdeki HES projelerinin sayı olarak bu kadar artması, 30 Mart 2013 tarihinde yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile orantılı. Kanun yürürlüğe girdikten sonra 139’u kanundan önce olmak, 12’si ise proje geliştirilen yeni illerde olmak üzere ülkemizdeki toplam HES sayısı 70 ilde 478’e ulaştı.
Ülkemizde en çok HES bulunan iller sırasıyla:
33 HES ile Maraş
31 HES ileTrabzon
26 HES ile Giresun
21 HES ile Adana
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
18 HES ile Sivas illeri şeklinde sıralanıyor.
Fakat 6446 sayılı Kanun kapsamında HES’leri; “Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalı ve Üretim Lisansı almış”, “Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalı ancak Üretim Lisansı almamış” ve halihazırda “inşaat aşamasında” bulunan HES’ler olarak sınıflandırıyor.
Buna göre 61 ilde yapılması planlanan 534 HES projesinin 160’ı inşaat aşamasında, Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalı ve lisans almış HES Projeleri’nin sayısı 270 iken Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalı ancak lisans almamış 105 HES Projesi var.
Kömürlü Termik Santral Projeleri
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 10. Kalkınma Planı’na göre tasarlanan ‘’Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı’’na göre yerli kömür kullanılarak elektrik ve enerji üretiminde dışa bağımlılık en aza indirilmeye çalışıyor. Türkiye Kömür İşletmeleri’nin raporuna göre ülkemizde elektrik üretimi için birincil kaynak kullanımı %57,1’lik bir oranla kömüre ait ve yine aynı kurumun verilerine göre Türkiye’de 4,135 milyar ton linyit var. Bu linyit rezervlerinin 495 milyar ton’u Edirne’de 1,915 milyar tonu Afşin, Elbistan’da bulunuyor. Bu iki il kapsamında Trakya’da Çerkezköy- Silivri arasına kurulması planlanan Kömürlü termik santral projesini de anmadan geçemeyiz. Silivri de dahil olmak üzere Trakya’da zaten çevre sorunları yaşanmakta. Fakat aynı zamanda Trakya bölgesi ülkemizde ayçiçek tarımının ve her çeşit hayvancılığın yapıldığı nadir bölgelerden. Manisa’nın Soma ilçesine bağlı Yırca köyünde kömürlü termik santral için 6 bin zeytin ağacının kesilmesini de içine koyarsak. Kömürlü termik santral projeleri orta vadede enerji üretimini arttıracak gibi görünse de uzun vadede, toplum sağlığı ve çevre açısından ülkemiz açısından felaketle sonuçlanacak gibi görünüyor.
Uşak Kışladağ, Şırnak- Cudi, İstanbul Kuzey Ormanları’nda gibi daha birçok yerde maden ve imar için yeşilliğin tahribatını da sayarsak felaketin görünümü gittikçe büyüyor.
En Son Olarak Zeytinlikler, Kıyılar ve Meralar
Geçtiğimiz hafta zeytinlik alanlara sanayi tesisleri kurulmasının önünü açan Üretim Reform Paketi’nin TBMM Sanayi Komisyonu’ndan geçti. Bu düzenlemeye göre sanayi tesisleri ‘’alternatif alan’’ bulunamaması şartıyla ve ‘’ kamu yararı’’ gözetilerek zeytinlik alanlara tesis kurabilecek. Aynı kanun, zeytinlik alanların tanımını da değiştiriyor. Buna göre, dekar başına 15 zeytin ağacı veya kültür çeşidinin bulunmadığı alanlar zeytinlik olarak kabul edilmeyecek. (Bu rakam İtalya ve İspanya’da dekar başına 3 zeytin ağacı veya kültürü).
Türkiye Paris Anlaşması’nı askıya aldı
Geçtiğimiz sene Paris İklim Anlaşması’na imza atan Türkiye, anlaşmayı askıya aldı. Geçtiğimiz hafta da ABD anlaşmadan çekildiğini belirtmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, ABD’nin çekilmesiyle Yeşil İklim Fonu’nda ciddi sıkıntıların olacağını Fakat Paris İklim Anlaşması ABD’ye rağmen iptal edilmezse Türkiye Yeşil İklim Fonu’ndan pay alma şartını öne sürecek. Türkiye gelişmiş ülkeler sınıfında yer aldığı için fondan pay alamıyor. Fakat Ankara, gelişmekte olan ülkeler sınıfına sokularak fondan pay almayı bekliyor. Gelişmekte olan ülkeler, bu fondan alacakları gelirle yeşil enerji, yeşil ulaşım ile emisyon azaltımına yönelik teknolojilere yatırım yapacak.