Obama Yönetimi ile Türkiye arasında gerilimin giderek arttığı bugünlerde ABD’li Ortadoğu uzmanı Graham Fuller’ın “Türkiye dış politika karmaşasını nasıl aşar?” yazısı dikkat çekiyor. ABD merkezli Rand düşünce kuruluşunun daimi politik danışmanı ve CIA’in eski yöneticilerinden Fuller’ın, 19 Şubat 2016’da kişisel bloğunda yayınlanan makalesini Türkçe’ye Çağrı Ekiz çevirdi. Orijinalini bu linkten okuyabilirsiniz.
Türkiye dış politika karmaşasını nasıl aşar?
Modern Türkiye tarihinin en büyük dış politika fiyaskolarından birini aşmak için Türkiye’nin neye ihtiyacı var?
İşin ironik yanı bu karmaşadan doğrudan sorumlu olanlar, yani mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski Dışişleri Bakanı ve mevcut Başbakan Ahmet Davutoğlu, on yıl kadar önce yeni, yaratıcı ve başarılı bir dış politika geliştirmiş olan kişiler. Peki nerede hata yapıldı? Ve Ankara şu anda kendisini gömdüğü o derin çukurdan nasıl kurtulabilir?
Cevap basit: Erdoğan ve Davutoğlu şu an terk etmiş oldukları on sene önceki başarılı olan prensiplerine geri dönmeliler.
Ankara için en baskın ve acil görev bir an önce Suriye’den çıkmaktır.
Zira Suriye politikası Türkiye’nin uluslararası pozisyonunu yerle bir eden en büyük etkendir. Ama net olmakta fayda var: Ankara Suriye’deki mevcut felaketten birincil olarak sorumlu değil. Birincil sorumlu Suriye Başkanı Başar el Esad’dır. Fakat Erdoğan sorunu ciddi şekilde körüklemiş, Suriye’de savaşan cihatçı radikal unsurları cesaretlendirmiş, mezhep tartışmalarına çomak sokmuş ve Suriye Kürtlerine kötü davranmıştır. Bütün bunlar Türkiye için gerçekten önemli olan bir dizi ülke ile ilişkilerini bozmuştur: İran, Irak, Rusya, Çin, ABD, AB, Kürt toplulukları ve tabii Suriye.
Türkiye ve Ortadoğu konusundaki uzmanlığı ile tanınan Graham Fuller, 2014’de yayınlandığı “Türkiye ve Arap Baharı” (Turkey and the Arab Spring) adlı kitabıyla bir kez daha dikkatleri üzerine çekmişti.
Bunların yerine Ankara, Suudi Arabistan’la şüpheli, tehlikeli ve geleceği olmayan bir koalisyon oluşturdu. Üstüne, Rusya ile tehlikeli bir şekilde karşı karşıya geldi ve o konuda hali hazırda kaybeden konumunda.
Peki, Ankara ne yapmalı?
Esad’ın yakın zamanda devrilmeyeceğini artık anlamalı (her ne kadar 2011’deki ayaklanmadan sonra devrileceğini varsaymak mantıklı idiyse de). Esad’ı devirme saplantısından kurtulmalı. Rusya, ABD, AB, Çin, Mısır ve çok sayıda Suriyeli, haklı olarak Esad’ın gidişinden sonra yerini alacak olanın Esad’dan çok daha kötü olacağına inanıyor. Türkiye’nin bu sonuçsuz mücadeleye devam ederek kaybedeceği şey çok, kazanacağı ise pek yok.
Büyük güçlerle birlikte Suriye’de barışçıl bir çözüm için çalışmalı: ABD, Rusya ve AB ile çalışıp Suudi Arabistan’ın dev bir uluslararası Sünni ordusu eliyle Şam’ı kontrol etme yönündeki absürt vizyonundan uzaklaşmalı.
Ankara, daha önceki politikasına dönüp mezhep kavgalarının üzerinde bir politika izlemeli: Türkiye’de çoğunluk Sünni ama geniş bir Şii ve Alevi nüfus da var. Türkiye yüzyıllardır Sünni İslam’ın önde gelen temsilcisi olarak anılmıyor. Hatta Türkiye on yıl kadar önce Sünni ve Şii gruplar arasında tarafsız olmayı seçtiğinde saygı ve prestij kazanmıştı. Şimdi taraf tutmanın hiç sırası değil.
Iran ile ilişkilerini düzeltmeye çalışmalı. İran’ın bölgedeki rolü her geçen gün artıyor. Bu Türkiye için stratejik ve ekonomik açıdan çok önemli. Demokrasisi hâlâ oluşma aşamasında. İki ülke arasındaki ilişkiler, Türkiye Tahran’ın müttefiki Esad’ı devirmeye kalkınca bozulmuştu.
Irak ile yakın çalışarak mezhep çatışmalarını engellemeli. Irak’ta sadece Sünnilerin tarafını tutmamalı. Bölünmüş bir Irak Türkiye’ye yarar sağlamaz. Bu İran’ın da işine gelmez, o da birleşik ve istikrarlı bir Irak’ta etkin olmayı tercih eder. Türkiye Irak’taki mezhep tartışmalarını bitirebilecek donanıma sahip, Bağdat ile mükemmel ekonomik ilişkileri var ve Irak Kürdistanı’nın refahı konusunda çıkarları ortak.
Suudi Arabistan’la stratejik ilişkiler geliştirmekten vazgeçmeli. Suudi Arabistan Türkiye’nin değer verdiğini söylediği her şeyi reddediyor: ılımlı İslam, dini ve etnik hoşgörü, mezhepçi ve müdahaleci olmamak, demokrasi, küreselleşen piyasalar, kültürel çekicilik ve yumuşak güç. Bunların yerine, Suudi Arabistan’ın istediği Ankara’yı bir Sünni mücahit haline getirip Esad’a, İran’a, Irak’taki Şiilere ve Yemen’deki Zeydi Şiilere karşı bir müttefike dönüştürmek.
Diğer Körfez ülkeleriyle ortak hareket etmeli, özellikle mezhepçi olmayan bir anlayışla. Katar ile bağ kurmak özellikle faydalı olacaktır.
Rusya ile ilişkileri düzeltmeyi bir öncelik haline getirmeli. NATO’yu Rusya ile yaptığı bu akılsızca didişmede yanında sürüklemeye çalışmamalı. Gerçek şu ki Moskova’nın Suriye denklemine girmesi Ankara’nın bütün seçeneklerini ve hareket alanını ortadan kaldırdı. Ve Ankara Rusya’yı diplomasi ile yenemez. Ayrıca, beğenin ya da beğenmeyin, Rusya Suriye’de siyasi olarak yerleşmek için iyi bir pozisyon aldı. Eğer Türkiye yukarıdaki politika değişikliklerini gerçekleştirirse Moskova ile ilişkileri zaten otomatik olarak düzelecektir.
Bölgedeki bütün Kürt unsurları ile yakın ilişki kurmalıdır. Türkiye daha önceki politikalarında sergilediği akılcı tutumla Irak Kürtlerini yakın bir müttefik haline getirmiştir. Fakat Erdoğan daha önce Türkiye’deki Kürt hareketi yani PKK ile çığır açan yakınlaşmasının sone ermesine izin verdi. Ankara, Suriye’de IŞİD’e karşı etkin bir şekilde mücadele eden az sayıdaki gruptan biri olan Suriye’deki Kürt hareketi ile de temas kurmayı reddetti. Kürtlere karşı topyekûn bir savaşa doğru gidebilir ve bunu belki savaş alanında kazanabilir ama siyasi olarak kaybedeceği de açıktır.
Bölgede büyüyen bir Kürt varlığı olduğu barizdir. Bu durum yaklaşık 25 yıldır yükselen bir eğridir ve Kürtler bölgedeki her türlü çatışmadan de facto özerklik sağlayıp dünya tarafından tanınmaktadır. Eğer Ankara bölgenin herhangi bir yerinde Kürtlerin daha fazla özerklik elde etmesini engellemek istiyorsa bu ancak Kürtlerin yabancılaşmasına sebep olur. Ayrıca böyle bir duruş Kürtlerin siyasi, ekonomik ve kültürel taleplerinin ortaya çıkışını ancak hızlandırır. Kürtlerin yükseliş sürecini bloke etmeye çalışmak sadece başarısız olmaz, Türkiye ve bütün bölge Kürtleri için gelecekte yok da çirkin ve tehlikeli bir ilişkinin oluşması anlamına gelir.
İroniktir ki doğru şekilde davranılıp daha fazla özerklik verilen Kürtlerin çoğu Türkiye’yi bölgesel bir koruyucu, ekonomik merkez ve kültürel bir mıknatıs olarak görmektedir, tabii Ankara onları dışlayıp yabancılaştırmadığı sürece. Kürtlerin bölgede değerli jeopolitik bağlar kurmak için bakacağı başka neresi var ki?
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ankara’nın, iki buçuk milyondan fazla mülteciyi insani bir şekilde ve masraftan kaçınmayarak Türkiye’de barındırıyor olması takdir edilecek bir konu. Suriye’deki iç şiddet yavaş yavaş sona ererken pek çok Suriyeli evine dönecek ama tamamı değil. Bu Türkiye için bir sorun da olabilir, bir fayda da sağlayabilir. Osmanlı geleneği imparatorluk şemsiyesi altında yaşayan Araplara bir görev biçmişti. Bugün Türkiye yeni Suriyeli Türk vatandaşları sayesinde zenginleşip güçlenebilir ve Arap dünyasına girebilir. Türkiye halihazırda çok uluslu bir ülke, Kafkaslar’dan, Balkanlar’dan ve Orta Asya’dan gelen pek çok başka grubu da barındırıyor. Güçlü bir Arap varlığı ve tecrübesi Türkiye’nin bölgesel gücüne, ekonomik erişimine ve yeteneklerine katkı sağlayacaktır.
Son olarak Türkiye Washington ile fırsat bulduğu yerde işbirliği yapmalıdır. Ama bunu ancak Washington’un politikaları akılcı ve üretken olduğu sürece yapmalıdır. 11 Eylül’den bu yana (hatta bazılarına göre daha da önce) Ortadoğu’daki ABD politikaları felaket şekilde kötü, başarısız ve hatta yıkıcı oldu. Ankara bunlara katılmadı. Başkan Obama son dönemlerde ABD’nin müdahaleci ve agresif tavrından vazgeçmiş durumda, özellikle de Suriye konusunda. Eğer Ankara bütün bu politika değişimlerini gerçekleştirirse Washington ile ilişkileri de gelişecektir. Tabii bu, bir sonraki ABD başkanının da Ortadoğu’ya akılcı bir şekilde yaklaşacağı varsayımına dayanmaktadır, ki küçük bir ihtimaldir.
Bütün bu senaryo Erdoğan’ın da akılcı bir şekilde hareket edeceği ve Türkiye’nin dış politikadaki çıkarlarını kendisi için daha fazla güç ve iktidar sağlamak yönündeki bölücü ve pervasız çabalarına feda etmeyeceği varsayımına dayanmakta. Erdoğan’ın kişisel çıkarları Türkiye’nin ulusal çıkarlarıyla aynı değil.
Erdoğan daha önce Atatürk’ün akılcı sözünü başarıyla uygulamıştı: Yurtta sulh, cihanda sulh. Şimdi bu prensiplerden uzaklaştı ve iki barışı da kaybetti.
Bize destek olun
Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor.
Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.
İşbu Aydınlatma Metni, Veri Sorumlusu sıfatıyla Maslak Mahallesi, Dereboyu 2. Cadde, No: 15A/70, Ata Center İş Merkezi Kat:G2, Sarıyer/İstanbul adresinde mukim Şirketimiz Scope Medya Ticaret Pazarlama A.Ş.’nin (“Medyascope”) tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin tanıtımı amacıyla internet sitemizde yer alan E-Bülten Aboneliği kısmından elde edilen kişisel verilerin işlenmesine ilişkin olup, Şirketimiz tarafından başta 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) olmak üzere ilgili mevzuat kapsamında aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Şirketimizin kişisel verilerin korunmasına ilişkin politikaları https://medyascope.tv adresinde yer almaktadır.
İşleme; KVKK’nın 3. maddesinde kişisel verilerin kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hâle getirilmesi, sınıflandırılması işlemleri olarak tanımlanmıştır.
İşlenen Kişisel Verileriniz
İşlenen kişisel verileriniz, E-Bülten Aboneliği aracılığıyla bizimle paylaşmayı tercih ettiğiniz adınız, soyadınız, e-posta adresinizdir.
Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, şirketimiz tarafından sağlanan ürün ve hizmetler kapsamında promosyon, kampanya ve tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında internet sitemizde yer alan E-Bülten Aboneliği bölümünde e-posta adreslerini bildiren kişilere Şirketimizin ticari olarak faaliyet gösterdiği alanlarda reklam, tanıtım ve bilgilendirme yapmasına ilişkin sözleşmenin kurulması ve ifası, veri sorumlusunun meşru menfaati ve açık rızanız kapsamında işlenmektedir.
Kişisel Verilerin İşlenme Amaçları
Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından, aşağıdaki belirtilen işleme amaçlarıyla uygun süre zarfında, KVKK’nın 5. ve 6. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında işlenecektir:
İletişim faaliyetlerinin yürütülmesi
Reklam / kampanya / promosyon Süreçlerinin Yürütülmesi
Saklama ve arşiv faaliyetlerinin yürütülmesi
Pazarlama analiz çalışmalarının yürütülmesi
Ürün / hizmetlerin pazarlama süreçlerinin yürütülmesi,
Organizasyon ve etkinlik yönetimi
Şirketimizin faaliyet alanlarında reklam, tanıtım ve bilgilendirme hizmeti sağlamak,
Şirketimiz tarafından gönderilen bu e-postalar üzerine gelen talep ve şikayetlerin cevaplanması,
Hukuki bir ihtilafın vuku bulması halinde hukuki işlem yapmak,
Sair tüm yasal yükümlülükler.
Kişisel Verilerin Hangi Amaçlarla Kimlere Aktarılabileceği
Şirketimiz, kişisel verileri “bilme gereği” ve “kullanma gereği” ilkelerine uygun olarak, gerekli veri minimizasyonunu sağlayarak ve gerekli teknik ve idari güvenlik tedbirlerini alarak işlemeye özen göstermektedir ve sadece zorunlu durumlarda üçüncü kişilere aktarmaktadır. Kişisel verileriniz; KVKK’nın 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları çerçevesinde Şirketimiz ilgili birimlerince işlenmekte ve aşağıda yer verilen amaçlarla üçüncü kişilerle paylaşılmaktadır.
İlgili mevzuatı gereği talep halinde idari makamlara, adli makamlara veya ilgili kolluk kuvvetlerine, yetkili idari ve denetleme kurullarına ve/veya diğer yetkili denetleyici kurum ve kuruluşlara aktarılabilecek ve/veya hukuki bir ihtilaf vuku bulması halinde Şirketimizin hukuki menfaatlerinin korunması amacıyla bu mercilerle ve Şirketimiz avukatları ile paylaşılmaktadır.
Ürün ve hizmetlerimizin tanıtımı amacıyla E- Bülten Aboneliği veri işleme altyapısını tedarik ettiğimiz iş ortağımız, bu bildirimlerin yapılması amacıyla hizmet aldığımız ajanslar ve pazarlama analiz şirketleri ile paylaşılmaktadır.
Kişisel verileriniz e-posta altyapısı ve ilgili hizmetlerinden yararlandığımız hizmet sağlayıcılarımızın yurt dışında bulunan veri depolama sistemleri nedeniyle KVKK’nın 9. maddesindeki şartlardan biri olan açık rıza şartı sağlandığı takdirde yurt dışına aktarılabilmektedir.
Kişisel Verilerin Saklama Süresi
Kişisel verilerinizi, sunduğumuz hizmetlerin mahiyetinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla, hizmetlerin sağlandığı süre boyunca ve ardından hukuki yükümlülüklerini yerine getirmek ve meşru menfaatini temin etmek amaçlarıyla ilgili mevzuata uygun olarak, makul süreler boyunca saklayacaktır.
Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi ve Anonim Hale Getirilmesi
Kişisel verileriniz KVKK’nın 7. maddesi uyarınca işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde kişisel veriler re’sen veya kişisel veri sahibinin talebi üzerine tarafımızca silinir, yok edilir veya anonim hale getirilir.
Kişisel Verilerinizin Güvenliği
Bize sağladığınız kişisel verilerin gizliliğini ve güvenliğini korumaya önem veriyoruz. Bu doğrultuda, kişisel verilerinizi yetkisiz erişim, zarar, kayıp veya ifşaya karşı korumak için gerekli teknik ve idari güvenlik önlemleri almaktayız.
Kişisel Veri Sahibi İlgili Kişinin Hakları
Kişisel veri sahibi “İlgili Kişi”, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 11. maddesinde aşağıda yer verilen haklarını ve taleplerini www.eliteworldhotels.com.tr adresinde yer alan Başvuru Formunu usule uygun olarak doldurmak suretiyle bildirebilecektir.
6698 sayılı KVKK’nın 11. Maddesi kapsamında herkes veri sorumlusu sıfatı ile Şirketimize aşağıdaki hususlarda başvurma hakkına sahiptir:
• Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,
• İşlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
• Kişisel verilerinizin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, • Yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
• Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme,
• KVKK’da öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme, • Yukarıda belirtilen düzeltme, silinme ve yok edilme şeklindeki haklarınız uyarınca yapılan işlemlerin, kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
• İşlenen kişisel verilerinizin münhasıran otomatik sistemler ile analiz edilmesi sureti ile aleyhinize bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
• Kişisel verilerinizin ilgili mevzuata aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız halinde zararınızın giderilmesini talep etme haklarına sahipsiniz.
Hak ve Talepleriniz İçin İletişim
Kişisel verilerinizle ilgili sorularınızı ve taleplerinizi, Veri Sorumlusuna Başvuru Usul ve Esasları hakkında Tebliğ’de belirtilen şartlara uygun düzenlenmiş dilekçeyle aşağıdaki yöntemlerle iletebilirsiniz.
Başvuru Yöntemi
Başvurunun Yapılacağı Adres
Şahsen Yazılı Başvuru
Maslak Mahallesi, Dereboyu 2. Cadde, No: 15A/70, Ata Center İş Merkezi Kat:G2, Sarıyer/İstanbul
Noter
Maslak Mahallesi, Dereboyu 2. Cadde, No: 15A/70, Ata Center İş Merkezi Kat:G2, Sarıyer/İstanbul
Şirketimize daha önce bildirilen ve sistemde kayıtlı bulunan elektronik posta adresinizden
“Şahsen Yazılı Başvuru” yoluna başvuracak İlgili Kişilerin kimliğini tevsik edici belgeleri ibraz etmesi zorunludur. Bu bağlamda Maslak Mahallesi, Dereboyu 2. Cadde, No: 15A/70, Ata Center İş Merkezi Kat: G2, Sarıyer/İstanbul adresine yapacağınız şahsen yazılı başvurularda başvuru formuyla birlikte kimlik fotokopisinin yalnızca ön yüzünün (kan grubu ve din hanesi gözükmeyecek şekilde) ibraz edilmesini rica ederiz.
Başvuru formunun tebligat zarfına veya e-postanın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu İlgili Kişi Talebi” yazılmasını rica ederiz.
Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi, Medyascope ‘a iletmeniz durumunda Medyascope talebinizi en geç 30 (otuz) gün içinde ücretsiz olarak sonuçlandıracaktır. Ancak, başvurunuza verilecek yanıtın mevzuat uyarınca bir maliyet gerektirmesi halinde Medyascope tarafından Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenen tarifedeki ücret talep edilebilecektir.
Ticari Elektronik İleti Gönderimi Hakkında Bilgilendirme
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca ticari elektronik ileti; telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti gibi vasıtalar kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilen ve ticari amaçlarla gönderilen veri, ses ve görüntü içerikli iletileri ifade eder.
Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilir. Ticari Elektronik İleti Yönetim Sistemi (“İYS”) üzerinde onayı bulunmayan alıcılara ticari elektronik ileti gönderilemez. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla ya da İYS üzerinden alınabilir. İYS üzerinden alınan onaylarda ise olumlu irade beyanı ve elektronik iletişim adresi yer alır. Alıcılar diledikleri zaman, hiçbir gerekçe belirtmeksizin ticari elektronik iletileri almayı reddedebilir. Alıcının ret bildiriminde bulunması, bildirimin yapıldığı iletişim kanalına ilişkin onayı geçersiz kılar. Alıcı reddetme hakkını İYS üzerinden de kullanabilir.
Alıcının kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla iletişim bilgilerini vermesi halinde, temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmaz.
Tacir veya esnaf olan alıcıların elektronik iletişim adreslerine gönderilen ticari elektronik iletiler için önceden onay alınması zorunlu değildir. Ancak tacir ve esnafların ilgili mevzuatta yer alan reddetme hakkını kullanması halinde onayları alınmadan ticari elektronik ileti gönderilemez. Bu kapsamında ileti gönderilmesinden önce tacir veya esnaf olan alıcıların elektronik iletişim adresleri hizmet sağlayıcı tarafından İYS’ye kaydedilir ve İYS üzerinden alıcıların ret hakkını kullanıp kullanmadığı kontrol edilir.
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca, Scope Medya Ticaret Pazarlama A.Ş.’nin (“Medyascope”) tarafından vermekte olduğumuz hizmetler kapsamında, Medyascope üzerinden temin edilen bilgileriniz doğrultusunda, onay vermeniz halinde E-posta iletişim aracı kullanarak tarafınıza her türlü bilgilendirme, tanıtım, reklam, ürün teklifleri, promosyonlar, kampanyalar, memnuniyet değerlendirme çalışmaları ve duyuruların iletilmesi amacıyla tarafınızla iletişime geçilebilecektir.
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca ticari elektronik ileti gönderimine dair onay verseniz dahi dilediğiniz zaman, hiçbir gerekçe belirtmeksizin ticari elektronik iletileri almayı reddedebilirsiniz. Ret bildirimini kolay ve ücretsiz bir şekilde olmak üzere e-posta iletişim kanalı ile verebileceğinizi hatırlatmak isteriz. Reddetme hakkınızı İYS üzerinden de kullanabilirsiniz.