Hollanda’da bugün genel seçimler düzenleniyor. 28 partinin parlamentodaki 150 sandalye için yarışacağı seçimlerde gözler, uzun süre anketlerde önde görünen ancak son günlerde düşüşe geçen; aşırı sağcı, Müslüman ve göçmen karşıtı Geert Wilders’in liderliğini yaptığı Hollanda Özgürlükler Partisi’nde (PVV) olacak.
Irkçı lider Wilders’in performansı merak konusu
Bugün yapılacak genel seçimler sadece Hollanda’da değil, tüm Avrupa’da merakla bekleniyor. 12,7 milyon seçmenin oy kullanacağı Hollanda’daki seçimler; aşırı sağcı ve popülist partilerin yükselişte olduğu üç Avrupa ülkesi olan Hollanda, Almanya ve Fransa’da 2017 yılında düzenlenecek genel seçimler içindeki ilki olma özelliği taşıyor. Bu yüzden Müslüman ve göçmen karşıtı aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders’in göstereceği performans Avrupa çapında merak konusu. Wilders’in partisi PVV, 2010 ve 2012 yıllarındaki seçimlerde üçüncü sırada yer almıştı. Wilders seçimlerin ardından kurulan koalisyon hükümetlerine katılmamış, ancak dışarıdan destek vermişti.
Wilders’in partisi seçimlerden birinci parti çıksa bile, hükümette yer almasına ihtimal verilmiyor, zira merkezdeki partilerin tamamı, PVV ile bir koalisyonda yer almayacaklarını uzun süredir tekrarlıyorlar.
Avrupa’daki aşırı sağcı liderlerin en sertlerinden biri olarak görülen Wilders, camilerin kapatılmasını, Kur’an’ın satışının yasaklanmasını ve Müslüman göçmen alınmamasını savunuyor. Wilders geçtiğimiz yılın Aralık ayında, Fas kökenlilere hakaret etmekten mahkemece suçlu bulunmuştu. Wilders ayrıca, Avrupa Birliği (AB) karşıtı görüşlere sahip ve Hollanda’nın AB’den çıkması gerektiği savunuyor. Bunların yanında Wilders, Türkiye karşıtı görüşleriyle de biliniyor. Wilders geçtiğimiz günlerde, Türk siyasetçilerin Hollanda’daki etkinliklerinin yasaklanması için bir gösteri yapmıştı.
Başbakan Rutte, Türkiye ile yaşana krizin meyvelerini toplamak istiyor
Seçimlerin favorilerinden bir diğeri ise, son iki seçimden ilk sırada çıkan, Başbakan Mark Rutte’nin liderliğini yaptığı Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD). Son günlerde yaşanan kriz sırasında Türkiye’ye karşı tavizsiz bir tutum takınan Rutte’nin bu tavrının Wilders’ten oy koparmaya yetip yetmeyeceği sonuçlar açıklanınca belli olacak. Bununla birlikte son anketler Türkiye ile krizin oylarda büyük bir değişme yaratmadığını gösteriyor.
Rutte ve Wilders televizyonda kozlarını paylaştı
Anketlerde en önde görünen iki partinin liderleri Rutte ve Wilders, Pazartesi akşamı bir televizyon programında karşı karşıya gelmişti. Göçmenlik ve Türkiye’yle yaşanan son krizin ana tema olduğu programda Wilders, Rutte’yi “Hollandalılar’ın değil, mültecilerin başbakanı olmakla” suçlamış, Rutte ise Wilders’e “ülke yönetmekle kanepeden tweet atmak arasında fark olduğunu” söyleyerek cevap vermişti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Türk kökenli siyasetçiler de seçim yarışında
Geçen seçimlerden ikinci sırada çıkan Lodewijk Asscher liderliğindeki İşçi Partisi’nin (PvdA) bu kez büyük oy kaybı yaşayacağı öngörülüyor. Öte yandan İşçi Partisi’nden ihraç edilen Türk kökenli milletvekilleri Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk’ün kurdukları, Müslüman ve Türk kökenlilerin oylarını almayı hedefleyen DENK Partisi’nin de parlamentoda sandalye sahibi olması bekleniyor.
Genç seçmen Yeşiller’e yöneliyor
Yeşiller Partisi ise Fas kökenli 31 yaşındaki lideri Jesse Klaver ile birlikte genç kesimlerin oylarını yakalamış görünüyor. Kanada Başbakanı Justin Trudeau’ya benzetilen Klaver, popülist söylemden sıkılmış kesimlerin oylarını da çekmeye çalışacak. Sandalye dağılımına bağlı olarak Yeşiller’in koalisyon kurulma sürecinde anahtar bir rol üstlenmesi de gündeme gelebilir.
Son anketlere göre koalisyon kesin
Hollanda’da yapılan son anketler Başbakan Rutte’nin VVD’sini yüzde 16 ile önde gösteriyor. Son günlerde düşüşe geçen Wilders’in PVV’si yüzde 13 ile ikinci sırada. Hıristiyan Demokratlar’ın partisi CDA ise yüzde 12 ile üçüncü sırada yer alıyor. Koalisyon ortağı İşçi Partisi’nin (PvdA) ise geçen seçimlere nazaran büyük oy kaybına uğrayarak, sosyal liberal G66 Partisi ve Sosyalist Parti’nin (SP) de gerisine kadar inmesi bekleniyor.
Anket sonuçlarına göre bir koalisyon kurulmasına kesin gözüyle bakılırken, merkez partilerin PVV ile koalisyon kurmayacaklarını açıklamaları koalisyon alternatiflerini azaltıyor. Kurulacak koalisyon hükümetinde en az üç partinin yer alması ve koalisyon görüşmelerinin haftalar sürmesi bekleniyor. 2012 yılındaki son genel seçimlerde 11 partinin yanında, sekiz de bağımsız aday parlamentoda sandalye sahibi olmuştu. Anketlere göre bu kez 14 partinin parlamentoya girmesi bekleniyor.
Diğer taraftan elektronik oylama sisteminde yapılabilecek olası manipülasyonlardan doğan kaygı nedeniyle Hollanda’nın eski usül oy sayım sistemine geri döneceği ve sayımların elle yapılıp, klasik hesap makineleriyle de hesaplanmasına karar verildi.
