Venezüela’da pazar günü Kurucu Meclisin üyelerinin belirlenmesi için yapılan seçiminin ardından ülkede birçok protesto düzenlenmiş, en az 14 kişi hayatını kaybetmişti. Seçimi boykot eden Venezüela muhalefeti, Maduro’nun yeni kurulacak meclisi iktidarını güçlendirmek ve muhalefetin hakim olduğu parlamentonun yetkilerini kısıtlamak için kullanacağını söylüyor. Resmi kaynaklar seçime katılım oranın yüzde 41 olduğunu açıkladı ancak muhalefet bu rakama karşı çıkıyor.
Dün, ABD Hazine Bakanlığı, giderek otoriterleştiğine inandıkları Venezüela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya yaptırım uygulanacağını açıkladı. Maduro’nun ABD’deki malvarlığı donduruldu ve ABD vatandaşlarının kendisiyle iş yapması yasaklandı. Peki tüm bu gelişmelere 2013 yılında Hugo Chavez’in yerine gelen Nicolas Maduro’nun cevabı ne oldu?
Maduro, seçimin ardından yaptığı açıklamada, “Artık bir Kurucu Meclis’imiz var. Bu oy oranı, devrimin 18 yıllık tarihinde kazandığı en büyük başarı” dedi. Muhalifleri “21. yüzyıl sosyalizmini sabote etmekle” suçladı.
Maduro, “zayıflık ve acizlik göstergesi” olarak tanımladığı ABD yaptırımlarıyla ilgiliyse şunları söyledi: “Onlar [ABD] Latin Amerika’yı kuyruğunu sallayan ve her şeye evet diyen sadık bir süs köpeği olarak görüyor. Bu, Venezüela halkı ve başkanı verdikleri emire uymadıkları için öfkeyle aldıkları bir karar. Ben emperyal emirlere boyun eğmem dahası ABD emperyalizmine karşı dururum.”
Başka ülkelerin hükümetlerinden emir almayacağını söyleyen Maduro sözlerine şöyle devam etti: “Bana istediğiniz gibi yaptırım uygulayabilirsiniz ama Venezüela halkı özgür olmaya karar verdi ve ben özgür bir halkın bağımsız Devlet Başkanı’yım.” Trump’a yaptırımlarını kendisine saklamasını söyleyen Maduro konuşmasında ABD’nin yönetim sistemini de eleştirdi: “ABD’de rakibinizden üç milyon daha az oy alarak Başkan olabiliyorsunuz. Ne harika bir demokrasi!”
