Temmuz ayında yayımlanan bir araştırmaya göre, geçtiğimiz 40 yıl içinde Kuzey Amerika, Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelandalı erkeklerin sperm sayısı yüzde 50’den fazla azaldı. Batıda bunlar olurken, araştırmaya göre Güney Amerika, Afrika ve Asya’daki erkeklerin sperm sayısında bir değişiklik olmadı.
İngiltere’deki Dundee Üniversitesi’nden Üreme Tıbbı Profesörü Chris Barrat, söz konusu araştırmaya dayandırdığı bir yazısında şöyle diyor: “Eğer sperm sayılarıyla ilgili veriler bilimsel bir anlam ifade ediyorsa, 2060’tan itibaren erkeklerin üreme kapasitesi ya çok azalacak ya da yok olacak”.
Aslında bilim insanları, erkekleri çok uzun süredir çevresel faktörlerin üreme kapasitelerine verdiği zararlara ilişkin uyarıyor. Örneğin, plastik maddelerin çoğunda bulunan Bisfenol A maddesi, üreme yetisine ciddi zarar veriyor. Ayrıca erkeklerin kısırlıktan kaçınmak için sigara içmemesi ve sağlıklı bir ağırlığa sahip olması tavsiye ediliyor.
Öte yandan, sperm sayısının düşüklüğü kısırlığa işaret ediyor olmak zorunda değil. Almanya’daki Vestfalya Wilhelm Üniversitesi’nden Stefan Schlatt, sperm sayılarının düştüğünü ortaya koyan araştırmanın aslında bazı faktörleri göz önünde bulundurmadığını söylüyor. Schlatt’a göre, erkeklerde boşalmanın sıklığının artmış olması, bugünkü sperm sayımlarında elde edilen verilerin geçmiştekileri göre farklı olmasının bir sebebi olabilir. Hemen en kötü ihtimalin düşünülmesinin yanlış olduğunu söyleyen Schlatt şöyle diyor: “Bu çalışma testislerimizde ters giden bir şeyler olduğunu gösterdi fakat bunun dışında hiçbir anlama gelmiyor”.
