The Guardian’ın haberine göre, Oxford Üniversitesi geçtiğimiz yıl tarihinde ilk kez lisans düzeyinde kadın öğrencilere erkek öğrencilerden daha fazla yer verdi. Birleşik Krallık’taki üniversitelere başvuru süreçlerini düzenleyen ana kurum olan Ucas’ın (The Universities and Colleges Admissions Service) verilerine dayanan haberde Oxford Üniversitesi’ne 2017’nin sonbahar döneminde başvuran aynı yaşta 1070 kadın ve 1025 erkek aday olduğu ve kadınların daha çok kabul aldığı belirtildi. Ayrıca yine verilere göre; Birleşik Krallık’ta tüm yaşlardaki adaylar içerisinde lisans düzeyinde daha az başvuru yapmalarına rağmen kadın adaylar erkek adaylardan daha çok kabul alıyor.
Oxford Üniversitesi kolejlerine ilk kez 1974’te kadın öğrenci kabul edildi. 1970’ler ve 1980’ler boyunca diğer kolejler de kadın öğrenci almaya başladılar. Oxford Üniversitesi’nin 38 kolejinden 10’unun yönetici ya da müdürü kadın. Ayrıca 2016 yılında Oxford Üniversitesi’ne ilk kadın rektör yardımcısı atandı.
Oxford Üniversitesi’nden bir sözcü, Ucas’ın yalnızca bir yıllık verilerine dayanarak kadın öğrencilerin erkek öğrencilerden daha fazla kabul almasına yönelik bir trend olduğunu belirtmek için erken olduğunu dile getirdi. Bunun yanı sıra, bu verilerin kadın adayların Oxford Üniversitesi’ne başvurusu için olumlu bir sürecin işareti olduğunu da ifade etti.
Ucas’ın verileri Birleşik Krallık vatandaşı olan adayları kapsarken, bu verilere AB vatandaşı olmayanlar ya da uluslararası öğrenciler dahil değil. Geçtiğimiz yıllarda Birleşik Krallık vatandaşı olmayan Oxford Üniversitesi adaylarından kabul alanlar arasındaysa erkekler çoğunluktaydı.
Verilere göre; Afrika kökenli İngiliz öğrencilerin başvuru ve kabul sayılarında da artış var. Bütün yaşlarda başvuran 435 aday içerisinde geçen yıl 65 kişi kabul edildi. Bu sayı, 2016 yılında 55, 2012 yılında ise yalnızca 30. Ucas verileri ayrıca seçkin üniversitelerin dezavantajlı geçmişe sahip olan adayları kabulünde de bir artış olduğunu gösteriyor.
Ucas’ın şef yöneticilerinden Clare Marchant, Ucas verilerinin kabullerin genel olarak adil olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Marchant, katılımın giderek genişlemesine rağmen, özellikle yüksek giriş ücreti olan üniversitelerde yine de üniversiteye giren gruplar arasında çeşitli farklılıklar olduğunu belirtiyor. İngiltere’de üniversitelere girişin adaletli olması için çalışan kurumun müdürü Prof. Les Ebdon ise, verilerin pozitif bir işaret olduğunu söylüyor ama önemli açıkların olduğu noktasında da uyarıda bulunuyor.
