Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kurtların arasında büyüyen adam: Marcos Rodríguez

Matthew Bremner’ın The Guardian’daki yazısından alıntıdır.

İspanyol Marcos Rodríguez Pantoja ilk kez radyo dinlediğinde paniğe kapıldı, çünkü radyonun içinde insanlar olduğunu sanmıştı: “Kormayın! Sizi ordan kurtaracağım” diye bağırdı ve radyoyu duvara çarptı. Yere düşen parçaların arasında insanları göremeyince, onları öldürdüğünü sanarak yatağına kaçıp tüm gün saklandı.

Rodríguez 20 yaşındaydı, hiçbir öğrenme bozukluğu yoktu ve zeka geriliği olduğuna dair hiçbir kanıt da bulunmuyordu. Rodríguez’i diğer insanlarda ayıran, 7 yaşından beri İspanya’nın güneyinde Sierra Morena dağlarında, bir kurt sürüsünün arasında yaşamış olmasıydı. İnsanlardan ve medeniyetten tamamen uzakta.Babası tarafından zengin bir adama köle olarak satılan Rodríguez, 1953 yılında 7 yaşındayken dağlarda terk edildi. Vahşi doğanın ortasında bir kurt sürüsü tarafından büyütüldü. Toplumdan uzak geçen yılların sonucunda konuşmayı unuttu, havlayarak ve uluyarak iletişim kurmaya başladı. 12 yıl sonra polis tarafından bulunduğunda üzerinde geyik kürkü vardı, saçları karmakarışıktı. Kaçmaya çalıştığında polisler onu yakalayarak en yakın köye götürdüler. Sonrasında genç bir rahip, rahibeler tarafından eğitilmesi için Rodríguez’i Madrid’de bir hastaneye götürdü.

“İnsanlar arasında çok kötü zamanlarım oldu”

Yıllarca bir kurt sürüsüyle yaşamış bir adam için toplumda anlaşılmaya pek çok şey vardı: yemek için para ödemek, kilisede vaaz veren rahibi tanrı sanmak, gibi. Topluma dönmesinin üzerinden geçen 50 yıl içerisinde inşaatlarda, barlarda, gece kulüplerinde ve otellerde çalışan Rodríguez’e toplum, her zaman iyi davranmadı; insanlar pek çok defa Rodríguez’in bu dünyaya yabancılığından istifade ettiler, onu dolandırdılar, çoğu zaman onun tuhaf olduğunu düşünerek kendi dünyalarından dışladılar. İnsan olmayı hala zor bulan Rodríguez, medeniyet hakkında pek olumlu görüşlere sahip değil: “Hayatımın büyük kısmında, insanlar arasında çok kötü zamanlarım oldu.”

İspanya’nın kuzeybatısındaki Rante şehrinde yaşayan Rodríguez, dışardan bakılınca 70 yaşlarında, sıradan bir İspanyol gibi görünüyor: zayıf, kır saçlı, elma yanaklı, ince dudaklarından her zaman bir sigara sarkan yaşlı bir adam. Vaktinin çoğunu televizyon izleyerek geçiriyor, tarımla uğraşıyor ve arada da domuz avına çıkıyor. Fakat bu pek de ilginç olmayan görünümün arkasında bütün dünyanın merakla öğrenmek istediği bir yaşamöyküsü var.

Kurtlarla nasıl tanıştı? 

1946’da Endülüs’te bir köyde doğan Marcos Rodríguez, Melchor ve Araceli çiftinin üç oğlundan biriydi. 1939’da biten iç savaş ülke ekonomisini, kırsal bölgeler de dahil olmak üzere darmadağın etmişti, hayat zordu. Yoksul aile iş bulmak için Madrid’e gittikten kısa bir süre sonra anne Araceli hayatını kaybetti. Yalnız başına idare edemeyen Rodríguez’in babası başka bir kadınla evlenerek iki oğlunu akrabalarına gönderdi ve Marcos Rodríguez’i yanına alarak güneye gitti. Üvey annesi tarafından sürekli dövülen Rodríguez’i babası yörede zengin olan bir adama, keçi sürüsüne çobanlık etmesi için sattı. Rodríguez bir istisna değildi; antropolog Julian Pitt-Rivers, 1950’lerin Endülüs’ünde çocukların satılmasının yaygın bir uygulama olduğunu belirtiyor.

Dağlarda bir mağarada yaşayan yaşlı, ketum bir çobanın yanına verildi fakat yaşlı çoban bir gün, tavşan avlamaya gideceğini söyleyerek mağaradan ayrıldı ve hiç geri dönmedi. Rodríguez artık doğada yapayalnızdı. Keçilerin sütünü içerek, domuzların ve kuşların nasıl yiyecek bulduğunu takip ederek hayatta kalan küçük çocuk kendi kendine geyik avlamayı, balık tutmayı öğrendi. Rodríguez’in kurtlarla karşılaşması ise soğuk fırtınalı bir günde gerçekleşiyor. Fırtınadan kaçan Rodríguez mağaraya girerek içeride uyuyan kurt yavrularının arasına karışarak onlarla uykuya daldı. Anneleri ilk geldiğinde çocuğa hırladı fakat kurt, getirdiği av etinden bir parça da ona ayırdı.

Marcos Rodríguez Pantoja üzerine çekilen “Entrelobos (Kurtlar Arasında)” adlı filmden bir sahne

Rodríguez kendinden çok emin bir şekilde, hayvanlarla konuştuğunu iddia ediyor: “Sana hangi dil olduğunu söyleyemem ama onlarla konuşuyordum. İnsanlar bir şey söyleyip farklı bir şey ima edebiliyorlar, ama hayvanlar öyle değil.”

Medeniyete dönüş…

Marcos Rodríguez 1965 yılında, 19 yaşındayken bir ağacın altında meyve yerken üç ormancı tarafından fark edildi ve kaçmaya başladı. Rodríguez’i yakalayan görevliler ellerini bağlayarak adamı önce berbere, sonra da hapishaneye götürdüler. Sonra babası Melchor Rodríguez’i bulup oğlunun karşısına getirdiler. Babası oğlunu hoş karşılayacağına, yıllar önce satıldığında üzerindeki ceketi ne yaptığını sordu. Ormancılar, babası tarafından sahiplenilmeyen Marcos Rodríguez’i kasabanın meydanında bırakıp gittiler. Sahipsiz genci iki çoban yanına aldı. Yöredeki bir doktorun oğlu Juan Luis Galvez, Rodríguez’i ailesinin yanına aldı. Galvez Rodríguez’e konuşmayı, giyinmeyi ve yeme alışkanlıklarını öğretti. Galvez Rodríguez’in soğuğa dayanıklı olduğunu ve bir maymun gibi kambur bir şekilde yürüdüğünü anlatıyor. Kasaba rahibi Lopera Rodríguez’in gördüğü her şeye şaşırdığını ve küçük bir çocuk gibi davrandığını belirtiyor.

Rodríguez 1967 yılında askere gitti fakat bir eğitim sırasında bir askeri az kalsın öldürecek olmasından sonra askerlikten atılarak Madrid’de inşaatlarda çalışmaya başladı. Bir iş arkadaşının önerisi üzerine Mallorca’ya çalışmak için gitti fakat kendisine eşlik eden arkadaşı, gemiden indikten sonra Rodríguez’i kandırarak adamın tüm eşyalarını çaldı ve ortadan kayboldu.

Mallorca’da inşaatlarda Rodríguez’le çalışan Juan Font Rodríguez hakkında şöyle konuşuyor: “İyi bir insandı ve çalışkandı, hepimiz ona saygı duyardık. Şarkı söylemeyi severdi, çok güzel bir sesi vardı. Fakat dağlarda geçirdiği yıllara dair hikayelere inanmak zordu, gerçek olmaktan uzak görünüyorlardı.” Rodríguez, bir barda çalışırken aynı zamanda marihuana sattığını da söylüyor: “Bir süre farkında olmadan marihuana sattım. Patronum bunun ‘mide ilacı’ olduğunu söyledi. İnsanlar bara gelir ve benden ‘ilaç’ isterdi, ben de verirdim.”

1975 yılında antropolog Gabriel Janer Manila Rodríguez’i keşfederek adam üzerine bir doktora tezi kaleme aldı. Manila, Rodríguez’in aynı sorulara sürekli aynı cevapları verdiğini, anlattıklarının ikna edici olduğunu belirtiyor. Kurtlar üzerine uzman biyolog José España, Rodríguez’in davranışlarını şöyle açıklıyor: “Kurtların ve insanların bir arada yaşaması gayet muhtemel. Fakat kurtların her çağırdığında Rodríguez’in yanına gitmesi tartışılır. Marcos bence ‘periferik’ bir kurt, alfa tarafından tolere edilen ve sürüyü tehdit etmediği için kabul edilen.” Rodríguez 80’lerde Mallorca’yı terk etti ve farklı işlerde çalışmaya devam etti. Emekli polis Manuel Barandela’yla tanıştıktan sonra birlikte halen yaşadığı Rente’ye gittiler.

Rodríguez şu anda sakin bir hayat sürüyor. Fakat hayatı üzerine çekilen “Entrelobos” adlı film ve yazılan kitaplardan sonra Rodríguez pek çok telefon aldığını söylüyor: “İnsanlar hala sürekli geliyorlar. Bazıları zengin olduğumu düşünerek beni sömürmeyi amaçlıyor. Tek bir kuruşum bile yok.” Rodríguez, kendisini ancak 40 yıl sonra ünlü yapan hikayesinin on yıllarca nasıl görmezden gelindiğini anlamadığını belirtiyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.