Le Monde’da yayınlanan yazıda oksitosin hormonunun otizm ve benzer sendromlara karşı bir rolü olup olamayacağı konusu inceleniyor. Yazının özetini aşağıda paylaşıyoruz.
Uyku, doğurma, stres azaltma gibi bir çok alanda temel görev gören oksitosin hormonu insanları büyülemeye devam ediyor. Peki bu hormon otizm ve benzer sendromlara karşı etkili olabilir mi?
Çoklukla aşk, zevk ve bağlılık hormonu olarak adlandırılan oksitosin sosyal ilişkilerde, anne-baba ve çocuk ilişkilerinde, duyusal özelliklerin gelişiminde, duyguların kontrolünde önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. 1950’li yıllar ile birlikte üzerinde çok fazla çalışma yapılan hormon hakkında yaklaşık 25.000 makale yayınlanmış olmasına rağmen, bilim insanlarına göre oksitosin hâlâ gizemini koruyor.
Marsilya’da Akdeniz Nörobiyoloji Enstitüsü’nden Françoise Muscatelli 1970 yılından bu yana fareler üzerinde yapılan deneylerde hormonun kendine güven, endişe, anne-baba ve çocuk ilişkileri, sosyal çevre ilişkileri üzerinde temel bir rol oynadığının görüldüğünü söylüyor. Buna göre, hormon otizm ve benzeri vakalar konusunda da yardımcı olabilir.
Aynı enstitüde fareler üzerinde yapılan deneylerde otizm benzeri sendromlara sahip farelerin bu sendromla doğan yavrularına oksitosin hormonu enjekte edildi. Sonuçlar ise şaşırtıcıydı.
Deneyde, bir tür otizm sendromu olan Prader-Willi hastalığında etken olduğu bilinen Magel2 genini bir fareye genetik yollarla yerleştirdiler ve bu mutasyon farelerle deneylere devam edildi. Fareler sendromun belirtilerini göstermeye başladılar: Annelerinden süt emmede zorluk ve sosyal davranış bozuklukları göstermeye başladılar. Ayrıca mutasyon farelerin beyninde doğumdan itibaren oksitosin eksikliği tespit edildi.
Deneyin ikinci kısmında ise yavru farelerin deri altlarına doğumdan 3 ila 5 saat sonra oksitosin enjekte edildi. Normalde otistik farelerde emme alışkanlığı olmuyor ve ölümle karşılaşaabiliyorlar. Fakat oksitosin takviyeli bebek farelerde emme bozukluğu davranışı iyileşme gösterdi. Öte yandan, davranışsal bozukluklarda da iyileşme görüldü. Bu da sosyal ilişkilerini etkiledi.
Bilim insanları oksitosin hormonuyla ilgili daha fazla çalışma yapılması gerektiğini böylece otizm gibi sendromlara çare üretebileceğini belirtiyorlar.