The Atlantic’te, fotoğraf ve video paylaşım uygulaması Instagram’ın, taciz ve hakarete maruz kalan kullanıcılarını korumada yetersiz kalışı üzerine bir yazı yayınlandı. Taylor Lorenz imzalı yazıda, Instagram fenomenleriyle ve Instagram’da çalışmış ya da çalışmakta olan kişilerle yapılmış röportajlar yer aldı.
Yazının öne çıkan kısımlarını bire bir alıntılıyoruz:
Brandon Farbstein Instagram’a 2014’te katıldığında 14 yaşındaydı ve umutluydu. Büyüme geriliğine yol açan bir hastalıkla doğan Farbstein, Instagram’ı durumuyla ilgili farkındalık yaratma amacıyla, bana söylediğine göre “insanların hayatına bir göz atması ve ilham almaları” için kullanmak istemişti.
Çok geçmeden, ölüm tehditleri, görünümüyle ilgili küfür içeren sözler ve çeşitli nefret mesajları gelmeye başladı; daha kötüsü, fotografik bir şaka sayfasında Farbstein’in yüzü Hitler’in vücuduna iliştirildi. (…) Okuduğu lisenin koridorlarında çekilmiş fotoğraflarının troller tarafından yayınlamasının ardından güvenliğinden endişe etmeye başlayan Farbstein, nihayetinde okulu dışarıdan bitirmek zorunda kaldı.
Farbstein pek çok defa saldırıları durdurmaya çalıştı, Instagram hesabı üzerinden sayısız şikâyette bulundu, ancak söylediğine göre, başvuruları ya yanıtsız kaldı ya da firma günler sonra kendisine yanıt verdi.
Farbstein, saldırıların son bir yılda ciddi artış gösterdiği görüşünde: “Instagram, nefret söylemine maruz kaldığım uygulamaların başında geliyor.”
Farbstein yalnız değil. Instagram incelikli uğraşlar neticesinde elde etmiş olduğu “internet’in en munis mecrası” sıfatının uzun zamandır keyfini süregelse de, çoğu gençlerden oluşan kullanıcıları pek de böyle hissetmiyor. Bazılarına göre, durum gittikçe kötüye gidiyor. Kendileriyle görüşülen 22 kullanıcı, acı verici, sürekli ve kimi zaman korkunç bir boyuta varan kötü muamelelere maruz kaldığını ve Instagram’ın bunların önüne geçmede başarısız olduğunu belirtti.
Kendileriyle görüşülen üç eski Instagram çalışanına göre, şirket, kullanıcılarını büyük ölçekli saldırılardan korumak için gerekeni yapmada yeterli çabayı göstermedi ve konuyu çözmek üzere tasarlanan projeler, gereken öncelik tanınmadığı ve yeterli personel ayrılmadığı için sorunu doğru biçimde ele alamadı.
Hâlâ Instagram’da çalışmaya devam eden ve ismini gizleyen Alex’e göre, “sataşma ve tacizleri azaltma amacıyla nezaket adı altında yürütülen bir çaba yok değil, ancak bu amaca yönelik çalışan insan sayısı az.”
Instagram’ı saldırılara açık kılan birkaç unsur var. Muazzam büyüklüğü bunların başında geliyor: Uygulamayı her ay 1 milyarın üzerinde kişi kullanıyor; bu, aylık aktif kullanıcı sayısı 335 milyonu bulan sosyal paylaşım ağı Twitter’dan çok daha yüksek bir rakam. Üstelik Twitter, saldırıları def etmek üzere anında harekete geçebilecek üst düzey koruma mekanizmalarıyla donatılmış durumdayken, Instagram’ın gizlilik ayarlarının koruma menzili çok daha düşük, çok daha az çetrefil.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Instagram ayrıca güçlü bir keşif aracı: Etiketler (hashtag) ya da konum yardımıyla binlerce kişinin profiline kolaylıkla ulaşmak mümkün; bu aynı zamanda belli bir kişinin üzerine bir trol ordusunu saldırtmak isteyenlerin de işini kolaylaştırıyor.
Hesabını silen silene
Star Wars: The Last Jedi filminin oyuncusu Kelly Marie Tran, bir ay boyunca profiline yapılan ısrarlı saldırıların ardından geçen haziranda tüm Instagram paylaşımlarını silmişti. Ertesi ay, şarkıcı Ariana Grande’nin eski nişanlısı Pete Davidson, kendisi de Instagram’ı kullanmayı bırakmış olan Grande’nin fanları tarafından uğradığı sataşmalara dayanamayarak hesabını kapattı. Trol saldırıları yüzünden geçen yaz hesabını silen bir diğer isim ise Titans dizisinin yıldızı Anna Diop’tu. (…) Eylül ayında da, Khloe Kardashian, altı aylık bebeğiyle ilgili yapılan ırkçı yorumların ardından hesabına erişimi kısıtlamak zorunda kalmıştı.
Instagram da, Twitter gibi, pek çok anonim hesabın kolaylıkla hesap açmasına olanak tanıyor. Bunun için tek gereken, bir e-posta adresi. Kötü niyetli kişiler, bu imkanı insanlara saldırmak üzere sahte hesaplar yaratmak için kullanıyor. Ancak Twitter’da artık kullanıcıların kendisini koruyabilmesi için takipçi olmayan ya da takip edilmeyen veya profili ya da mail adresi onaylanmamış kişilerin yanıtlarını gizlemek gibi seçenekler bulunurken, Instagram’da bu kontrol mekanizmalarının pek azı kullanılıyor.
3 milyon kullanıcıya 7.500 denetçi
Bir Instagram sözcüsünün aktardığına göre, Facebook ve Instagram bünyesinde, her iki platformdaki güvenlik ve gizlilik meselelerinden sorumlu olan 20 bin kişi çalışıyor. Bu ekipte yer alan 7.500 kişi, her ay yaklaşık 1 milyonu Instagram, 2 milyonu Facebook’ta olmak üzere toplamda 3 milyondan fazla kullanıcının paylaşımını gözden geçirmekle yükümlü. Sözcüye göre denetçilerin görevi, Sisifos’un çilesini andırıyor.
Bunlardan biri olan Andy, “Beraber çalıştığım insanlar sahtecilik, sataşma ve nefret söylemi içeren paylaşımlar hakkında bilirkişilik yapmak için saatine 15 dolar alıyor” diye konuşuyor: “Instagram’ı kullanıcı olarak kısa bir süreliğine kullandım ve birkaç kez bir şeyleri raporladım, yaşadığım deneyim son derece yıpratıcıydı.”
Instagram kullandığı sırada rastladığı bazı içeriklerin silinmesi gerektiğini bir moderatör olarak bildiğini söyleyen Andy’ye göre mesele gayet basit: “Geçenlerde ‘siyahları ve Yahudileri öldürmekten’ ve ‘engelli kadınlara tecavüz etmekten’ bahsedip duran bir hesaba rastladım (…) Hesabın 6.400 takipçisi vardı ve gönderileri yüzlerce beğeni alıyordu. 1 yıldan fazla zamandan beri aktifti ve hakkında pek çok defa Instagram’a şikâyette bulunulmuştu, ne var ki hesap, ancak benim bunu bizzat PR departmanına bildirmemin ardından kapatıldı.”
Andy şöyle devam ediyor: “Kullanıcının anlayıp da moderatörün anlayamadığı pek çok şey olabilir, çalışma arkadaşlarımın çoğu belli bir yaşın üzerinde insanlar, çocukluklarında, böyle bir şeyin olabileceğinini düşünmemişler bile. Özgeçmişlerinde bir Facebook hesapları olduğunu söyledikleri için işe alınmışlar, oysa Instagram’daki belli bir gönderinin ne amaçla gönderildiğini ve ne anlama geldiğini anlamanız için 4chan (anonim kullanıcıların fotoğraf paylaşımında bulunduğu internet sitesi) argosu üzerine doktora yapmış olmanız gerekiyor.”
Hâlâ Instagram’da çalışmaya devam eden Alex’e göre büyüme, kimi zaman kullanıcının zararına da olsa şirketin öncelikleri arasında birinci sırada yer alıyor: “Daha fazla insanın platformda zaman geçirmesini sağlamak, daha fazla kullanıcıyı çekmek ve daha fazla para kazanmak hâlâ öncelikli hedef.”
Allie adlı eski Instagram çalışanı, Alex’le hemfikir: “Instagram’ın koruma mekanizmaları berbat. Bana kalırsa insanlar bununla pek meşgul değil, bunun nedeni de diğer platformlarda yürütülen taciz karşıtı kampanyaların fazlasıyla görünür olması.”
Allie’nin belirttiği gibi, mesele Instagram’ın saldırılara karşı geliştirdiği özelliklerin kapsamının genişletilmesi gerektiği halde genişletilmemesi değil, kimsenin bu özelliklerin geliştirilmesine vakit ayırmaması ya da bunu öncelikli sorunları arasında görmemesi.
Nitekim zaman içinde pek çok kullanıcı uygulamayı açtığı her an kendini rahatsız hisseder oldu. Başkaları Instagram’ı tümden bıraktı ya da hesaplarını gizledi. Bugün artık 19 yaşında olan Farbstein’in hesabı ise hâlâ umuma açık. Pozitif duruşunu korumaya çalışan Farbstein, “Mesajımı kendim olarak, güçlü bir şekilde topluma yayabilmek benim için gerçekten önemli” diye konuşuyor: “özellikle de onu duymaya ihtiyacı olanlar için.”