Ukrayna’da savaşın gölgesindeki yaşlılar

New York Times’tan alıntıdır.

Paula Bronstein’in Ukrayna’da kapana kısılmış yaşlı insanlara ait görüntülerine bakınca insan, çatışma yüzünden donmuş hayatları görüyor. Yaşlılar, soğuk kışlar boyunca pencerelerini tahtalarla kapatıyor; bombalardan ve soğuktan korunmaya çalışıyor. Yazın toprak çözüldüğünde, fiziksel olarak iyi durumda olanlar, bombardımandan korunmak için evlerine dönmek zorunda kalana kadar bahçelerde vakit geçirebiliyor.

Yaşlılar için savaş; sıcak, güvenli, sağlıklı ve temiz kalmaya çalışarak harap olmuş evlerin içine hapsolmak demek.

Raisa Petrovna ve eşi Stanislav Vasilyeviç, Ukrayna ordusu ile Rus yanlısı ayrılıkçıların arasındaki ateş hattında bulunan Opitne köyünde yaşıyor.

 

76 yaşındaki Maria Gorpiniç, evlerine düşen bir top mermisi oğlu Viktor’un canını alınca Optine’deki evinde yalnız kalmış. Civcivler insani yardım olarak, yaşlıların para kazanabilmeleri için veriliyor.

 

Raisa Petrovna yenisine parası yetmediği için, her gün aynı yırtık ayakkabıları giyiyor.

Bronstein, kariyerinin çoğunu çatışmaları belgeleyerek geçirdi. Afganistan’daki bitmeyen savaş üzerine çalışmalar yaptı; Myanmar ve Bangladeş’teki Arakanlıları fotoğrafladı. Bronstein, yakınlarda bir röportajda “İnsanları umursamanın yolu, bana göre, insanlar üzerine konuşmak. Savaştan etkilenen insanlar hakkında konuşuyorsunuz. Sonra savaş hakkında daha samimi bir anlatıya ulaşıyoruz” diyor.

Ukrayna’daki savaş üzerine yeni çalışmasında Bronstein, çatışmanın ortasındaki yaşlıların hayatlarını ele alıyor. Bronstein objektifini, 10 bin kişinin hayatını kaybettiği ve 1,6 milyon insanın yerinden edildiği ülkenin doğusundaki Donbas bölgesine çeviriyor.

65 yaşındaki Vladimir Mamoşin, savaş hattına sadece birkaç yüz metre uzaklıktaki Avdiivka köyünde yaşıyor. Bir damar rahatsızlığından ötürü bir bacağını kaybedince, tekerlekli sandalye kullanmaya başlamış.

 

61 yaşındaki Ludmila Vasilevna, savaşın harap ettiği ateş hattı yakınındaki evinde kedi ve köpekleriyle yaşıyor. Evi savaştan zarar görse de gidecek başka yeri yok.

Yaşlılar, savaşta önem hiyerarşisinin en alt sıralarında yer alıyor. İnsanların önem atfettiği konuların arasında Bronstein’in fotoğrafladığı ihtiyarlara yer yok.

91 yaşındaki Aleksandra Losipovna tek akrabası tarafından huzurevine getirilmişti. Orada hayatını kaybetti.

 

Donetsk Havalimanı yakınındaki mezarlık savaşta ölenlerle dolu.

 

85 yaşındaki Mariya İvanovna, dört yıldır bir sığınakta yaşıyor. Emekli aylığı tüm ailesinin geçim kaynağı.

Gün boyunca sessiz, ıssızlık hissi, çatışmanın büyüklüğünü yansıtıyor. Ateşkese rağmen, özellikle geceleri bombardıman ve silah sesleri sürüyor. Sınırlı ulaşım ve sık sık devam eden çatışmalar, Rusya kontrolündeki insanların birçoğunun tek gelir kaynağı olan emekli aylıklarını almak için Ukrayna’ya geçmesini zorlaştırıyor.

Bronstein’in fotoğrafları bu sonsuz stres ve travmanın insan vücudunu nasıl etkilediğini gösteriyor: erken yaşlanma, bağışıklık sistemi bozuklukları, yüksek ateş ve tansiyon. Bronstein, on yaşlıdan dokuzunun savaş dışı sebeplerden; kalp krizi gibi, çoğunlukla stresle bağlantılı hastalıklardan ötürü hayatını kaybettiğini söylüyor.

65 yaşındaki Elena Parşina görme engelli ve yalnız yaşıyor. Mayınlardan ötürü eşi ve oğlunun mezarlarını ziyaret edemiyor.

 

76 yaşındaki Nadejda Borisovna, bir huzurevinde hayata gözlerini yumdu. Morg bulunmadığı için, cesedi iki gün boyunca iki yaşlı kadının daha kaldığı yatakhanesinde bekletildi.

Bu yaşlı Ukraynalıların günlük rutinlerini görmek, kalmanın kaçmaktan çok daha kötü olduğunu düşündürebilir. Ancak Bronstein, tanıştığı insanlarla empati kurduğunu belirterek şunları söylüyor:

“Şu an 90’lı yaşlarındaki babamın evindeyim. Babama bu evi terk edip etmeyeceğini sorsaydınız, ‘Hayır’ derdi ve eğer birisi onu bu evden bir huzurevine götürürse, ne kadar yaşayacağını merak ediyorum.”

Ona göre bu; yer, kimlik ve aidiyetle ilgili. Bronstein, “Bunu anlıyorum” diyor; “Yüzde yüz bunu anlıyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.