Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kemal Kılıçdaroğlu: “100 gün doldu, ne oldu?”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 100 günlük icraatını eleştiren Kılıçdaroğlu, “Yastık altından döviz ve altınlarınızı çıkarın dediler, 100 günün sonunda bankalarda döviz mevduatları arttı. Sanıyorlar ki 100 gün geçti, millet unuttu. Millet unutabilir ama Kılıçdaroğlu unutmaz” dedi.

CHP liderinin konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“100 günün sonunda bankalarda döviz mevduatları arttı?”

“Türkiye ekonomik krizi aşmak zorundadır. Bunun için 13 maddelik bir öneri paketi paylaştık. Bizi arkasından suçladılar. 3 Ağustos’ta 100 günlük icraat planını açıkladılar. 100 gün doldu, ne oldu? Programın açılışında şu cümleyi kullandılar: Yastık altından döviz ve altınlarınızı çıkarın. Havuz medyasında ve onların medyasında günlerce yayınlandı. 100 günün sonunda bankalarda döviz mevduatları arttı. Bizim insanımız zeki. Sana bakıyor, bu lüks şatafat  için para mı harcayacağım diyor.”

“Millet unutabilir ama Kılıçdaroğlu unutmaz”

“Emekli aylıklarının en az ‘1000 TL’ye tamamlanması’ sözü verdiler. Ben seçimlerden önce de sonra da, 1000 liranın altında maaş alan binlerce emekli var dediğimde, ‘Kılıçdaroğlu yalan söylüyor’ dediler. Baktılar doğru söylüyoruz, bunu teklif ettiler. Ne zaman yapacaklar, ilk 100 gün içinde yapacaklar. Kanun teklifi yine gelmedi. Biz kanun teklifi hazırladık. Madem söz verdiler; biz teklifi getiriyoruz, göreceğiz. ‘Sendikalaşma oranını yükselteceğiz’ dediler. Yapabilen işçi varsa tebrikler. Flormar işçileri sendikalaştı, hepsini işten attılar. Çalışma Bakanlığı sahip mi çıktı? Ve sanıyorlar ki 100 gün geçti, millet unuttu. Millet unutabilir ama Kılıçdaroğlu unutmaz.”

“Yiğiter, Kavala, Erdem… Hiçbiriniz lekeli değilsiniz”

“Cenk Yiğiter üniversiteden atıldı. Toplantılara yasak getirildi. Yetmedi ‘Avukatlık da yapamazsın’ dediler. O zaman yeniden üniversite sınavına girdi, sınavı kazandı. ‘Öğrenci de olamazsın’ dediler. ‘Yurtdışına da çıkamazsın’ dediler. Osman Kavala da aynı şekilde, Eren Erdem de aynı şekilde. Ben buradan o kardeşlerimize sesleniyorum, hiçbiriniz lekeli değilsiniz.”

“Ses kayıtları TBMM’ye gelsin”

“2 Ekim’de İstanbul’da bir cinayet işlendi. Cinayeti işleyenler bütün ayrıntıları yapıp özel uçaklarla geldiler. Cinayeti işlediler, ellerini kollarını sallayarak gittiler. Saray’da oturan zat ‘Biz bu cinayetle ilgili ses kayıtlarını isteyen herkese dinlettik, kayıt gerçekten felaket. Hatta Suudilerin istihbaratçısı ‘Bunu ancak eroin alan birisi yapar’ dedi’ diyor. Hiçbir gazeteci demiyor ki, bunu sen biliyorsun; peki bu katilleri neden serbest bıraktın. Bunu dinliyorsun. Bütün istihbarat örgütlerine bunu dağıttım diyorsun. Şimdi o ses kayıtlarının TBMM’ye gelmesini isteyeceğiz. Devlet adamı olmak farklıdır.”

“Şehitlere de gazilere de ihanet ediyorsun”

“13 Kasım 1918, düşman orduları Marmara Denizi’nde demirlemiştir. Atatürk Kartal İstimbotu’na biner ve bundan 100 yıl önce ‘Geldikleri gibi giderler’ der. Tam 100 yıl önce. Bu bir vatanseverin reddiyesidir. Bunu en iyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk anlatır. Devlet yönetimi artık işgalcilerin eline geçmiştir. 11 Nisan 1920, Vahdettin bir fetva verdirir. ‘Bunlar kafirdir’ der, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının katledilmesini isteyen bir fetva yayınlar. Ankara’da bir müftü vardır, Rifat Börekçi , o da bir fetva yayınlar. ‘Düşmanla yaptıkları savaşta ölenler şehit, kalanlar gazi olur’ der. Mustafa Kemal Rifat Börekçi’yi Diyanet İşleri Başkanı yapar.”

“98 yıl önce Atatürk ve arkadaşları için idam kararı verildi. Neden idam kararı verildi. Ülkenin özgürlüğü için, bayrağın hakkı için mücadele edildi. Saray bunlar için idam kararı verdi. İyi ki aramızda Rifat Börekçiler ve Mustafa Kemaller var. 98 Yıl önce Damat Feritler vardı. 100 yıl sonra aynı tablo yine toplumun önündedir. Şimdiki Diyanet İşleri Başkanı ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyen kişinin önüne diz çöküyor. Ben bunu kabul etmiyorum.

Daha acı bir şey, insan olmanın gereği ölenin arkasından rahmet okuruz, hakkımızı helal ederiz. Ziyaret ettiği o adam “10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe kenefe git’ diyor. Sana o koltuğu sağlayanlar idamla yargılandı, derhal terk et. Tarihine de inancına da şehitlere de gazilere de ihanet ediyorsun. Tarihinden bu kadar uzak bir kişiyi ne gördüm ne tanıdım.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.