Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Suud Veliaht Prensi’nin nükleer ısrarı ABD’lileri endişelendiriyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen mart ayında yaptığı açıklamada; “İran’ın nükleer silaha sahip olması durumunda, kendilerinin de bu yolu izleyeceklerini” söyleyerek nükleer enerji ve nükleer silah konusundaki niyetlerini ortaya koymuştu. Ancak özellikle Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından Veliaht Prens’in bu niyetleri ,ABD’li yetkilileri endişelendirmeye başladı.

New York Times’ın haberine göre; 33 yaşındaki Veliaht Prens, ABD’den nükleer enerji santrali projeleri almak için bir süredir ABD Enerji Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile görüşmeler yürütüyor. Hem ABD’li hem de Suudi yetkililere dayandırılarak verilen habere göre; söz konusu projelerin fiyatı 80 milyar doları aşıyor.

ABD’li yetkilileri kuşkuya düşüren ise, Suudi Arabistan gibi çok zengin bir ülkenin nükleer enerjiyi satın almak gibi daha ucuz bir yol varken neden daha pahalı bir yol seçip kendi nükleer santrallerini inşa etmek istediği. Yetkililerin kafasındaki soru, Suudi Arabistan’ın tıpkı İran’ın 2015’teki nükleer anlaşmadan önce yaptığı gibi kendi ürettiği nükleer enerjiyi gelecekte nükleer silah üretmek için kullanıp kullanmayacağı. Bu kuşkuları uyandıran ise bazı Suudi yetkililerin ABD’liler ile görüşmelerinde, Birleşmiş Milletler (BM) nükleer silah denetçilerinin Suudi Arabistan’da araştırma yapmasını engelleyebileceklerini söylemeleri olmuş. Ayrıca 2 Ekim’de İstanbul’da işlenen Cemal Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Suudi yönetiminin artık Washington’da çok güvenilir bulunmaması da, nükleer enerji projelerinin satılması önündeki engellerden biri olarak görülüyor.

Bununla birlikte Suudi Arabistan’ın, ABD satmadığı takdirde aynı ya da benzeri  teknolojiyi Rusya, Çin veya Güney Kore’den de alabilecek olması da ABD yönetiminin hesaba kattığı faktörler arasında. Bu yüzden ABD yönetimi bir yandan da böyle büyük rakamların döndüğü bir fırsatı kaçırmak istemiyor. Üstelik ABD Başkanı Donald Trump’ın; petrol ve silah satışı ile jeostratejik çıkarları bir Suudi muhalifin öldürülmesinin üzerine koyduğu da herkes tarafından bilinirken.

Demokrat Partili Temsilciler Meclisi üyesi Brad Sherman; “Bir ülkeye silah satmak başka bir şey, nükleer silah ya da nükleer silah üretmede kullanılacak teknolojiyi satmak başka bir şey” diyor. Kaşıkçı’nın İstanbul’da vahşice öldürülmesine atıfta bulunan Sherman, “Elinde testere olduğunda güvenilemeyecek bir ülkeye, elinde nükleer silah olduğunda hiç güvenilmez” diye konuşuyor.

Buna karşılık Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı konuyla ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada; “Suudi Arabistan’ın nükleer enerji programının kesinlikle ve sadece barışçıl ve sivil amaçlar için kullanılacağı” vurgulanırken, “nükleer enerji elde edilmesiyle güdülen amacın sadece ülke ekonomisine katkıda bulunma ve enerji kaynaklarını çeşitlendirme olduğu ve Suudi yönetiminin defalarca nükleer silahsız bir Ortadoğu istediğini dile getirdiği” belirtildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.