Sudan’da diktatör Ömer el Beşir’in 11 Nisan’da devrilmesinden sonra siyasi kargaşa devam ediyor. Dün (13 Mayıs) protestocuların liderleriyle yönetimdeki generaller demokrasiye geçiş üzerine önemli bir anlaşmaya vardıktan saatler sonra, beş protestocu ve bir binbaşı öldürüldü. Protestoculara göre cinayetlerden ordu sorumlu.
Bir protestocu ve binbaşı, protestocuların haftalardır sivil yönetime geçilmesi için oturma eylemi yaptığı Genelkurmay Başkanlığı binasının dışında öldürüldü. Askeri Geçiş Konseyi’nin açıklamasına göre, üç asker ve birkaç protestocu ise oturma eylemleri sırasında “tespit edilemeyen kişiler” tarafından yaralandı. Protestocularla ilişkili bir doktorlar komitesine göre, bu olayın sonrasında dört protestocu daha öldürüldü. Bu dört kişinin oturma eylemi sırasında öldürülüp öldürülmediği bilinmiyor.
Askeri Geçiş Konseyi’ne göre “protestocular arasında silahlı casuslar” bulunuyor.
Protestocuların çatı örgütü Özgürlük ve Değişim İçin İttifak ise ölümlerden eski rejimin ordu içindeki kalıntılarını sorumlu tutuyor.
Bu son gelişmeler, tam da Sudan Başsavcılığı, Ömer el Beşir’i protestolarda yaşanan ölümlerden sorumlu tuttuktan hemen sonra meydana geldi. Pek çok kişiye göre tırmanan şiddet, kargaşa çıkarıp başarılı bir şekilde devam eden müzakereleri sekteye uğratmayı amaçlıyor.
İsyan günlerinde Ramazan
Ömer el Beşir’in devrilmesinden bir ay sonra, Askeri Geçiş Konseyi’nin iktidarın sivillere devrini ertelediğini düşünen özgürlüğe aç Sudanlılar, yakıcı sıcak altında oruç tutmalarına rağmen mücadelelerinden vazgeçmiyor.
30 yıl sonra Sudanlılar, Ömer el Beşir olmadan ilk ramazanlarını kutluyor. Protestocular iftar duasını bitirir bitirmez “Ya sivil yönetim ya sonsuz devrim!” diyerek yeniden bağırmaya başlıyor.
Bunu sık sık takip eden başka bir slogan ise şöyle: “Geri dönmüyorum, taleplerim var!”
Sonra binlerce insan oturma eylemine doğru yol alıyor: Kimisi evden getirdiği yiyecek içeceğiyle geliyor, kimisi dev tencerelerde alanda yemek pişiriyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Yemek sağlayanlar arasında, gönüllülere yiyecek toplamak için evlerine gitmeleri için sosyal medyaya çağrı yapan kadınlar da var. Pek çok şirket de büyük kamyonlarla su ve yiyecek getiriyor.
Böylece gece boyunca aç ya da susuz kalmıyor kimse.
Konuşmalar başladığında, hayatında hiç insanlar karşısında konuşmamış protestocular, kalabalıklara hitap etmek için ayağa kalkıyor. Konuşmacılar arasında savaşın harap ettiği Darfur, Güney Kordofan gibi yerlerden çok sayıda kişi bulunuyor.
Eski rejime yakın asker ve milislerin işlediği vahşeti ve ailelerinin bunlardan nasıl etkilendiğini anlatıyorlar. Protestolarda yakınlarını kaybedenler de söz alıyor.
