Libya, 2011 yılında Muammer Kaddafi’nin düşmesinden bu yana bir yönetim krizi yaşıyor. Ülkede şu anda iki yönetim bulunuyor. Biri Türkiye’nin de desteklediği merkezi Trablus olan ve başında Fayez Al-Sarraj’ın olduğu Ulusal Birlik Hükümeti, diğeri ise başında Mareşal Halife Hafter’in olduğu Ulusal Mutabakat Hükümeti.
Son günlerde Türkiye ile Hafter hükümeti arasında ipler gerilirken, bunun arkasında Doğu Akdeniz krizinde Libya’nın oynadığı ya da oynayabileceği rol öne çıkıyor. Öte yandan, birçok hükümet Hafter’in başında olduğu yapıyı onaylamazken, bazıları da onu destekliyor. France 24’ün Hafter ile ilgili haberini özetledik:
Hafter, Trablus’u almak için geçen nisan ayının başında askeri bir operasyon başlatmıştı. Ancak bu girişim, 26 Haziran’da başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bunun ardından her iki lider de birbirlerini yabancılardan destek almakla suçlamıştı.
1943 doğumlu olan Hafter, 1990’lı yıllara kadar Libya ordusunda görev yaptı. Ancak daha sonra ABD’ye sürgüne giden ve hayatının bir kısmını burada geçiren Hafter, 2011 yılında Kaddafi’nin düşmesinin ardından Bingazi’ye döndü. Hafter 2011 yılından sonra ülkenin güneyi ve doğusunda konuşlanan IŞİD birliklerine karşı savaştı. 2011 yılından bu yana kendini Libya’da cihadcıları yenip istikrarı sağlayabilecek kişi olarak sunmaya çalışan Hafter’e, şu ana kadar Paris, Moskova, Vaşington ve Kahire, destek sunmuş durumda. Öte yandan rakibi Al-Sarraj’ın destekçileri arasında Türkiye ve Katar var.
Hafter’i destekleyen ülkeler sırasıyla Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Rusya, Fransa, ABD ve Rusya. İtalya’nın ise tarafsız durduğu biliniyor. Ancak dengelerin çok hızlı değiştiği Ortadoğu coğrafyasında bu dengelerin gelecekte nasıl değişeceği merak konusu.