CHP’nin Afyon’da düzenlediği Belediye Başkanları Çalıştayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. CHP’li 251 belediye başkanının katıldığı çalıştay, iki gün boyunca devam edecek. Çalıştayda gelecek dönemde genel merkezle belediyeler arasındaki koordinasyonu sağlamak için öneriler, belediyeleri yönetirken uygulanacak ilkeler tartışılacak.
Haber: Büşra Cebeci ve Fırat Fıstık
CHP’nin Afyon Sandıklı’da düzenlediği Belediye Başkanları Çalıştayı, sabah saatlerinde Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un çalıştayın tanıtımıyla ilgili yaptığı konuşmayla başladı. Torun, “Genel merkez olarak sorumluluğumuzun farkındayız, belediyelerimizin yanında olacağız. Hep beraber kuracağımız destek mekanizmasıyla yoğun ve verimli bir program yürüteceğiz. Halkımızın ihtiyaçları her zaman yol gösterici olacak. Toplantı boyunca, CHP belediyeciliğinin olmazsa olmaz ilkeleri üzerine birlikte düşüneceğiz. Engelleri ve fırsatları birlikte yani ortak akılla değerlendireceğiz. Genel merkezden beklentilerinizi, yerel yönetimler yaklaşımlarını değerlendireceğiz” dedi.
Güven vurgusu
Torun ayrıca, belediye başkanlarının tümünün örgütleneceği SODEM-Sen’in kuruluşunu duyururken, kardeş belediyeciliği geliştireceklerini belirtti.
Torun’un ardından açılış konuşmasını yapan Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de temel olarak güvenin ortadan kalktığını belirterek “Temel sorunlarından biri siyasal iktidara duyulan güvensizliktir. Bu güvensizlik sadece yurt içinden değil, yurt dışından da duyulan bir güvensizliktir. Güvensizlik üzerine geleceği inşa edemezsiniz; eğitimi, adaleti, dış politikayı inşa edemezsiniz. Devlet en güçlü kurumdur her yerde, en zayıfı ise vatandaştır. Ama onun güvenini sağlamak zorunda olan da devletin kendisidir. Bir kişi ve bir kişinin sözleri mahkemede kabul görür, yasama organında kabul görürse bir kişinin yaptığı hata toplumsal güvensizliği doğurur. Devlete güven duyulmuyorsa o zaman başka sorunlarımız vardır” dedi.
“Binde 3 büyüme başka hangi ülkede var?”
“Demokratik bir rejimimiz vardı ama sonra meşru olmayan koşullarda referandum yapıldı ve tek adam rejimine dönüştürüldü” diyen Kılıçdaroğlu, ekonomik örneklerle mevcut tabloyu değerlendirdi: “Son bir yılda büyüme hızı binde 3. Başka bir devlet var mı binde 3 büyüyen? Hani her şey çok hızlı olacak, hiçbir engel kalmayacaktı? Milli gelirde artış olacak deniyordu, son 1 yılda 135 milyar dolar milli gelir düşüşü yaşandı. Tek adam rejimine geçtikten sonra milli gelirimizdeki eksiklik tam 135 milyar dolar.”
Ülkede liyakatin kaybolduğunu ve her yerde israfın yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin geldiği noktayı 4 dolarla açıklayacağız” dedi ve ekledi: “2013 yılında Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir 12 bin 480 dolardı. Geçenlerde 11. Kalkınma Planı’nı getirdiler. 2023’te öngördükleri kişi başına milli gelir 12 bin 484 dolar. Sadece 4 dolar artacak. Bu 10 yılın heba edildiğini gösteriyor. Kim söylüyor bunu? Biz söylesek CHP iftira atıyor diyecekler. 11. Kalkınma Planı söylüyor bunu. 10 yıl sonra sadece 4 dolar milli gelirde artış yaptık. Dünyada bir ülke göstersinler; 10 yılda milli geliri 4 dolar artmış bir ülke göstersinler. Tam bir yıkım tablosu. Bu yıkım tablosunu itiraf edenler de kendileridir.”
Kılıçdaroğlu, AKP’nin çözüm üreten bir parti olmaktan çıkarak sorun üreten bir parti haline geldiğini vurgularken “Yerel seçim başarısı tek başımıza bizim değil, halkın demokrasiye olan bağlılığının başarısıdır. Biz onlara bir söz verdik. Dert anlatmak yetmez, biz vatandaşı bu girdaptan felaketten nasıl kurtaracağız? Bizim çözüm üretme zorunluluğumuz var” diye konuştu.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Yerel yönetimde 7 temel ilke
Kılıçdaroğlu son olarak belediye başkanlarından hayata geçirmelerini istediği 7 temel ilkeyi açıkladı:
- Yönettiğiniz belediyede hemşehrilerinizi inançları, kimlikleri ya da yaşam tarzları itibariyle ötekileştirmeyeceksiniz. Tüm vatandaşlarımızı kucaklayacaksınız.
- Hizmeti belli kişiler, zümreler, akrabalar, yandaşlar için değil, halk için üreteceksiniz
- Fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız. Yatırımlarınızda bu mahallelere öncelik vereceksiniz. Hizmet programınızda özellikle engelli, dezavantajlı gruplar ve kadınlar öncelikli olacak. Özellikle istihdam politikalarınızda ve toplu sözleşmelerinizde dezavantajlı gruplar ve kadınlar lehine irade ortaya koyacaksınız.
- Yoksullara yardım yaparken insan onurunu koruyacak, ailenin ve kişinin yoksulluğunu asla teşhir etmeyeceksiniz. Yani halkçılığın temel ilkelerinden olan “sağ elin verdiğini sol el görmeyecek” anlayışına uygun davranacaksınız.
- Harcamalarınızı, yatırımlarınızı mali disiplin içerisinde planlayacaksınız. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Bütçe kullanımlarınızla ilgili olarak belli aralıklarla belde sakinlerini ve kamuyounu bilgilendireceksiniz. Bu aynı zamanda “israfla mücadele” demektir. Hiç kimse unutmasın kul hakkı halkçılığın temel ilkelerinden biridir.
- Belediyede yönetici atamalarında liyakat esasına mutlaka uyacaksınız. Partizanca uygulamalardan kesinlikle kaçınacaksınız. Halkçılığın bir diğer temel ilkesi olan “işi ehline verme” kuralını, her atamada göz önünde bulunduracaksınız. Kamu yararına uygun olması şartıyla sizden önce başlatılmış projeleri sürdüreceksiniz.
- Belediyeyi adaletle yöneteceksiniz. Hakkı, hukuku ve adaleti her ortamda savunacak ve gereğini yapacaksınız. Belediye çalışanlarının özlük haklarını eksiksiz koruyacak, kimsenin işiyle ve aşıyla uğraşmayacaksınız.
Konuşmanın ardından akademisyenlerin katılımıyla ilk konferans başladı.
