Uluslararası Para Fonu‘nun (IMF) “Madde 4 Görüşmeleri” gerçekleştirmek üzere Türkiye’ye gönderdiği heyet çalışmalarını tamamladı ve raporunu yayımladı. IMF’nin kuruluş anlaşmasına göre Fon üyesi ülkelere her yıl bir kez olmak üzere gelen heyetler başta ekonomi yönetimleri olmak üzere görüşmeler gerçekleştiriyor ve sonunda rapor hazırlıyor. Bu yıl yürütülen “Madde 4 Görüşmeleri” sırasında IMF heyetinin CHP ve İYİ Parti’den isimlerle görüşmesi iktidarın tepkisini çekti.
“Madde 4 Görüşmeleri”ni gerçekleştiren IMF heyeti bu yıl 12 Eylül’de Türkiye’ye geldi. Heyet Ankara’da muhalefetten de isimlerle görüştü. Muhalefetten görüşülen isimler arasında CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak (Eski Hazine Müsteşarı) ve İYİ Parti’den Ankara Milletvekili aynı zamanda Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Durmuş Yılmaz (Eski Merkez Bankası Başkanı) da bulunuyordu.
IMF heyetinin muhalefet temsilcileri ile görüştüğünün ortaya çıkmasının ardından ilk tepki 23 Eylül’de AKP Sözcüsü Ömer Çelik‘ten geldi. CHP’nin 31 Mart Yerel Seçimlerinden önce sık sık iktidarın IMF ile anlaşacağını ileri sürdüğünü anımsatan Çelik, “Bu iddiaları da hükümetin politikalarına karşı bir argüman olarak öne sürüyorlardı. Burada enterasan olan şu; her gün ‘Bu hükümet eninde sonunda IMF’ye gidecek’ diye eleştiride bulunuyorlar, ondan sonra da gidip gizli saklı bir şekilde IMF yetkilileri ile görüşüyorlar. Burada çifte standart var. Bir de kendileri açısından yine tutarsız bir durum var” dedi.
“CHP mi IMF’ye danışmanlık yapıyor, IMF mi CHP’ye”
Çelik, 31 Mart seçimlerinden önce CHP’nin hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren bir tutum içerisine girdiğini belirterek şöyle devam etti:
“Ama şimdi görüyoruz ki bu tip gizli saklı görüşmeleri kendileri yapıyorlar. Tabii anormal olan şey şu; iktidar partisi değiller, herhangi bir şekilde Türkiye’yi yönetme sorumlulukları yok. Dolayısıyla ne görüştüklerini açıklamaları kendilerinin bileceği bir iş. Garip olan da CHP’nin ekonomi ile ilgili eleştirilerine IMF yetkilileri mi danışmanlık yapıyor, CHP’liler mi IMF’ye danışmanlık yapıyor, hatlar karışmış durumda.”
AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş da TBMM önünde basına verdiği demeçte şunları kaydetti: “Bir otel odasında gizli bir görüşme yapılmış. Basınla paylaşılmamış. Kemal Kılıçdaroğlu, hükümeti defalarca IMF ile gizli görüşmekle suçlamıştı, böyle iddialar ortaya atmıştı. Fakat bugün geldiğimiz noktada, aslında gizli kapaklı görüşmeyi CHP’nin yaptığı ortaya çıktı. CHP kendi yaptığını diğer partilere atfederek, aslında yaptığını perdelemeye çalışıyor. IMF uluslararası bir kuruluş, Türkiye bunun bir üyesi. CHP görüşebilir ama niye gizli yapılıyor? Neden vatandaştan saklanıyor.”
Anadolu Ajansı’na bir demeç veren IMF İcra Direktörü Raci Kaya ise, toplantıların bilgisi dahilinde olmadığını söyledi: “Heyetle yapılan toplantılar boyunca böyle bir görüşme niyetinden dahi söz edilmemiştir. Buna rağmen böylesi saklanan, meşruiyet dışı bu toplantı, Türkiye’ye karşı farklı bir ajandanın varlığının göstergesidir.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ise dün düzenlediği basın toplantısı sırasında kendisine IMF ile gerçekleştirdiği “gizli” toplantı sorulduğunda şu cevabı verdi: “Bir kere gizli saklı bir görüşme yapmadık. Ankara’da bilinen bir otelin lobisinde, orada bulunan bir odada görüşme yaptık. Bu görüşmenin gizli olduğu nereden çıkarılıyor? Raci Bey’in haberi yoksa o onun kusuru. Söylediklerine baktığım zaman, yani olacak iş değil. Sanki Uluslararası Para Fonu’nu bu ülkeye biz davet etmişiz gibi konuşuyorlar. Uluslararası Para Fonu’nu 4. madde kapsamında inceleme yapmak üzere ülkeye davet eden Hazine ve Maliye Bakanlığı.”
Eski Merkez Bankası Başkanı ve İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ise Sözcü’den Erdoğan Süzer’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık 40-45 dakika süren görüşmemizde IMF heyeti bizden Türkiye ekonomisini değerlendirmemizi istedi. Yorum yapmadılar, sadece dinlediler. Daha önce kamuoyuna defalarca açıkladığımız görüşlerimizi onlarla da paylaştık. Üç soru sordular. Birinci soru ekonomiye ilişkin genel değerlendirmeye ilişkindi. Bunun dışında ‘Ekonominin düzelmesi için neler önerebilirsiniz’ ve ‘Faiz indirimlerine rağmen TL sizce neden görece istikrarlı kaldı’ şeklinde iki soru sordular. Faiz indirimlerine rağmen dövizin artmamasının ekonominin büyümemesinden, iç talebin düşmesinden kaynaklandığını anlattım ve ‘Ekonomi büyümeyince dövize talep olmuyor, cari fazla veriliyor, olay bu’ dedim.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
IMF heyeti bugün raporunu açıklarken Hazine ve Maliye Bakanlığı da hem muhalefeti hem de IMF heyetini eleştiren bir açıklama yaptı:
“Son iki gündür bazı basın yayın organlarında, üye ülkelerin ekonomi yönetimlerine yol gösterici olmak ve uluslararası finansal sistem üzerindeki gözetim görevini yerine getirmek amacıyla gerçekleştirdiği gözden geçirme çalışmaları kapsamında ülkemizde bulunan Uluslararası Para Fonu (IMF) temsilcilerinin muhalefet partilerinden isimlerle toplantılar gerçekleştirdiğine ilişkin haberler yer almaktadır.
IMF Kuruluş Anlaşması’nın 4. maddesi kapsamında gerçekleştirilen ve ‘Madde IV Görüşmeleri’ olarak adlandırılan bu görüşmelerin tamamı muhatap hükümetlerle karşılıklı mutabakat ile belirlenmektedir. Bugüne kadar Türkiye’de yapılan görüşmelerin tamamı hükümet tarafı olan ilgili bakanlık yetkilileri ile paylaşılmış, tüm ihtiyaçların karşılanması ve ayarlamaların yapılması da yine Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bu anlamda gösterilen yapıcı yaklaşım ve yıllardır süregelen teamüller ortada iken IMF heyetinin, Bakanlığımızın bilgisi dışında çeşitli görüşmeler yapması tarafımızca uygun görülmemekte olup, bu hususun tekrar etmemesine yönelik olarak IMF temsilcilerine önümüzdeki dönem için şeffaflığa azami ölçüde dikkat edilmesi yönünde gerekli uyarılar yapılmıştır.
Hal böyleyken Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti’nin her türlü şaibe ve söylentiye açık bir ortam yaratılmasına müsade etmelerini anlamak mümkün değildir. Türkiye kamuoyu IMF’den kimin medet umduğunu da görmüştür.”
